Kurumsal hayatın diline pelesenk olan ‘dijital dönüşüm’, ticari hayatın kaçınılmaz girdabı ‘ekonomik dönüşüm’, dünyada elbirliği ile gerçekleştirdiğimiz iklim değişikliğine karşı keşke yapabilsek diye ümit ettiğimiz ‘geri dönüşüm’… Peki ya, Franz Kafka’nın sade anlatımı ile “Paltom bile ağır gelirken, nasıl taşırım koskoca dünyayı sırtımda?” diyerek yakındığı hayat yolculuğunda biz insanların, istesek de istemesek de onca ev onca insan onca yaşanmışlık münasebetinde geçirdiğimiz dönüşüm… Akıllı telefonların ışıklı hızlı dünyasında aklımızı, bizim yerimize gidilip görülmüş ülkelerin, dokunulmuş denizlerin, tadılmış onca yemeğin yalnızca simüle edilmiş içerik görselleri arasında hayal gücümüzü öylesine teslim ettik ki düzenin dayatarak bir lütuf gibi sunduğu her türlü alışkanlığa… Dönüştük, farkında bile olmadan…
Alıntıdır.