Evimde gereksiz eşyaların hepsi var şüphesiz. Sadece gerekli olan şey eksik: Buradaki gibi kocaman bir gökyüzü parçası. Hayatınızın üstünde hep bir gökyüzü parçası bulundurmaya çalışın.
seni düşünüyorum. yoksun. öldürüldün belki de. ırzına geçildi eski
bir şehirde. noktalı virgül değil anılar arasındaki, noktalı
ünlen.. niçin? neden? anlamıyorum hala, mantığımı sigorta
ettirmek zorunda kalıyorum bugün. kabullenemiyorum bir çeşit;
suyu algılayabiliyorum, gökyüzünü, nesneyi. seni
algılayamıyorum ama. dışımdasın. içimdesin. hem
dışımda hem de içimde olmayı nasıl becerebildin?
bunun sırrını çözsem, bir element olduğunu hissettirebilsem
sana, atomunu ele alsak.. pH'ını hesaplasak! nerdesin,
mektuplarımı okuyor musun, açmadan yakıyor musun yoksa.
mümkün. her şey mümkün. biz yanıldık galiba. tanrılar
beğenmedi aşkımızı ve çürük yumurta değil, çürük ruhlar
attılar üstümüze. onlarladır şimdi mücadelemiz.
çevremizdeki insanları tanımlıyorum yani, bunu
anla bari! ART-BOY ve o, birbirinden güze
JUNIOR'lar.. bir yas tutmalıyız onlar için.
yenilen benim, kazanan kazandığından habersiz!
biliyorum çirkin olduğumu, ama bütün çiçeklerden
güzel koktuğumu! ben, werther değilim.
bırakalım eksik desteyle iskambil oynamayı!
"Ah" diyor. "Baban sandım seni. Sizin evde hizmetçiydim ben. Tıpkı baban gibisin. Bir bıyıkların eksik." "Defol, babama benzemem ben." "Niye kızıyorsun? Babaya çekmek kötü bir şey mi? Yaman adamdı senin baban." "Defol. İstemiyorum." "İstesen de istemesen de onun gibisin sen. Bak nasıl bakıyorsun bacaklarıma." "Hayır, hayır sus!" Kadın gülüyor. Korkunç bir öfke kabarıyor içinde. Üstüne yürüyor, ama kadın artık yok.