Okudum bitti.
Virginia Woolf okurken ben tam olarak şöyle hissettim. Çok bilen, çok iyi gözlemleyen ve bunları devamlı anlatma gereği duyan, hafif sitemkar, biraz tepkili bir arkadaşımı dinliyor gibi... Sanki şehrin sokaklarında birlikte dolaştık. O anlattı, gösterdi, vurguladı ben tam olarak yoktum yada ordaydım ama bir hayalet gibi Harika bi histi Konudan konuya geçiyormuş gibi gelsede bir konu hakkında birden çok betimleme yaparak tekrar aynı noktaya ustaca dönüyor
Peki kimler okumalı
Günümüzde kelime anlamının bir karmaşaya dönüştüğü feminizmin aslında ne olduğunu öğrenmek isteyenler okumali
Neden kadınlardan bir Shakespeare çıkmıyor bilmek isteyenler okumalı Ve ben uzun etkili konuşamıyorum...vurucu ve ikna edici cümlelerim yok diyenler okumalı.
Benim kitapta en sevdiğim kısım; bir kadeh şarap alıp içtiği bir zaman bu dünya yaşamak için çok güzel bir yer derken oradan geçen kuyruğu kesik bir kedi görerek şöyle düşünmesi oldu "Bu görüntü bana bilinçaltı zekasının sürprizi. O eksik kuyruğu olmayan kedi dünyanın görüntüsünün eksik olduğunun mu kanıtı yoksa bilinçaltım benim yaşamımı kusursuz yaşamama olanak mı vermiyor?"
392 syf.
5/10 puan verdi
Ateş Düşüyor / Elise Kova
Eğer güneşe yakınsan küçücük bir cismin gölgesi dahi kocaman olabilir.
Öncelikle açık konuşmak gerekirse eğer bu seriyi inanılmaz seviyorsanız benim bu seriye dair yazdığım şeyler hoşunuza gitmeyecektir. O yüzden isterseniz bu evreden sonra okumaya devam etmeyebilirsiniz. Açıklamamı yaptığımı göre yorum kısmına
Bu kitaba inceleme yazamam cümlelerim eksik kalır dedim ama yinede yazmaktan geri duramadım. Ben bu kitapta şunu bildim :
kimileri "aşk" olur kimileri "aşık".
Yusuf kuyuya atıldı da kuyu utandı ağırlığından.Kurt ona atılan iftiranın altından kalkamasa da serindi yüreği rabbi biliyor ya kurt da günahsız dı kuyuda.Yoksa hangi zindan aydınlık olurdu içinde Yûsuf olmasa üstelik sekiz kere kilinlenmişti dışında özgürlük içinde esaret vardı. Yakup Yûsuf'una hasret geçirdi bir ömrü de Mısr'a düşen kıtlık sildi yine gözündeki nemi, yüzündeki hüznü.Peki ya Züleyha yandı da Yûsuf yanmadı mı sanki.Mısr'a efendi, Züleyha'ya köleydi Yûsuf.Uğruna iffetini, güzelliğini yitirdiği, Yûsuf'tan öte yine Yûsufa'a duyduğu aşkla yine vermedi mi Rabbi Züleyha'ya güzelliğini, iffetini, zenginliğini.Firavn bile imana gelmişti.Yeter ki aynı kitapta yazılsındı Yûsuf'un yazgısıyla kendi yazgısı.
Nazan Bekiroğlu hocamızın yine tüyleri diken diken edercesine duygu yüklü kurduğu cümleler, ifadeler, betimlemeler.Tek kelimeyle şahaneydi."Nar ağacı" kitabından sonra yine efso diyeceğim bir kitap.Aşk'ın en güzel hali değil de nedir "aşk olmak"...Sen hep yaz hocam kalemin hep aşk oduyla yansın.Ömrünüzde aşk yaşadığınız kitap bol olsun sevgili okur:)
Ezgin Kılıç'ın en sevdiğim kitabı. Olağan üstü bir kurgusu yok. Muhtemelen çok okumuşuzdur bu tarz hikâyeler. Ama duyguyu böylesine başarılı aktaran, kitabın başında ve sonunda okuruna içini döken, gerçek anlamda, bir hikâye eminim yoktur. Ya da ben henûz rastlamadım.
Kaç kez okuduğumu bilmiyorum yazıldığından beri..
Her okuyuşta aynı etkiyi bırakmasına bayılıyorum.
Bazen gerçekten kitabı kendimin yazdığını düşünüyorum.
Benim cümlelerim, benim düşündüklerim ve inanın benim yaşadıklarım. Eminim siz de okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız. Hepiniz sona yaklaştıkça sayfaları dualar ederek çevireceksiniz eminim. Aklınıza gelen olmasın diye..
Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum ki;
Bana dünyada en gûzel şey nedir diye sorsalar Aşk derim..
Ve yine bana dünyada neyden uzak duralım diye sorsalar Aşk'tan derim...
Rafımdan asla eksik etmeyeceğim tek kitap. Bendeki yeri çok ayrı..
Ezgin Kılıç'ın her kitabını tavsiye ederim. Ama bunu gerçekten okuyun..
Ahhh ahhh nasıl bir kitaptı? Yüreğimi paramparça etti. Canım ülkemde özgürce attığım her adıma binlerce şükür. Kitabı anlatacak cümlelerim yok. Ne söylesem eksik kalır. Bir ülkenin nasıl yerlebir edildiğini kadınların gözüyle anlatan harika bir kitap.
SPOILER İÇERİR!
Ön Yazı:
Bu kitap hakkında konuştukça konuşasım geliyor. Buradaki cümlelerim çok çok eksik kalacaktır. Her birey bu kitapla zihnini kesinlikle 'kesinlikle' sulamalıdır. Ne kadar da yazsam; ne kadar da çabalasam ancak okuyarak anlaşılacak hatta eksik anlaşılacak bir kitap!
Nietzsche Ağladığında - IRVIN D. YALOM
Kitabın
