Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Yaz boyunca açmamakta direnen begonviller sonunda vazgeçtiler inat etmekten, teslim oldular ağustos güneşine, coştukça coştular. Sen adadan ayrıldıktan sonra da dur durak bilmediler, sonbahar boyunca mora kesti bütün bahçe, en çok da sizin teras. Adaevine taşındığımızda hevesle diktiğimiz begonviller! Bahçemiz begonvillerle dolsun, hepsi de mor olsun istemiştik. Sonra istedik ki, mezarın da bahçemiz gibi olsun, biz biraz avunalım... Çocuksu avuntular! Acı, acıklı... Tüm renkler mora çalıyor, gün günden mor, bir eksik mor. Begonviller uzaklarda... Yaz gelecek mi, gelecek mi gerçekten?"
Sayfa 117 - Everest & 1.BaskıKitabı okudu
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Reklam
Bazen iyimser düşler de güç vermez mi insana?
Bir ada arıyorum. Lodostan, basınçtan, elektrikli havadan, çevre kirlenmesinden uzak. Ilık bir rüzgârı eksik olmuyor yamaçlarında. Silip süpürerek ilahi bir vantilatör gibi tüm düşmanlıkları havadan. Adanın iklimi: Dostluk. Hiç fırtına göstermiyor barometresi. Ve de meteoroloji raporu her gün şu sözlerle bitiyor: “Yağmur da olsa, kar da olsa aldırma. İçindeki güneş var ya. O yeter de artar sana. O aydınlatır, ısıtır seni, gökteki eksilince.” Evet böyle bir ada arıyorum dostlarım. Temelli kalmak için değil. Biliyorum bırakmazlar nasıl olsa. İki gün, sadece iki gün. Havasız kalmış bir insanın burnuna geçici olarak bir oksijen maskesi takması gibi, boğuşmaya, dalaşmaya yeniden katılabilecek taze bir direnç stoku kazanmak için ihtiyacım var buna. Dünyanın hiçbir yerinde yok böyle bir ada, biliyorum. Olamaz da. Tabiat-ı eşyaya aykırıdır. Biliyorum, olmadığı için de bari iki gece üst üste o adanın düşünde avunayım istiyorum. Bazen iyimser düşler de güç vermez mi insana?
"Saadet bu ömrün neresinde?"
BİR ADA ARIYORUM Bir ada anıyorum. Gürültüden uzak. Sisten ve pislikten uzak. Bir ada ki, kıyılarını berrak deniz okşasın, yumuşak yumuşak. Tuzlu deniz koksun suları. Hani çocukluğumuzdaki gibi. Hani insanlar onu lağım kokutmadan önceki. Korkusuzca gireyim sularına. Kulaçlayayım doya doya engine doğru. Arınsın, dinlensin, “yaylasını alsın”
Çünkü düşler gerçekle Gerçekler düşle Anlayınca bir gün buluştuğunu Geçirir her günceye kısa bir yolculuğu Ama bir takı eksik gibidir bir sözcükte Damağın dudağın alışkanlığına karşı Kalbin atışlarıyla çok uyumlu bir de.
Reklam
Üzülme üzülürüm, kıyamam sana Bilirsin, kötü söz diyemem sana Ben düşler ülkesinin gelgit akıllısıyım Ayrılık hakkaten sonradan koydu bana
Sayfa 95 - MetisKitabı okudu
Ben düşler ülkesinin gelgit akıllısıyım
Düşler Ülkesinin Gelgit AkıllısıKitabı okuyor
Ben düşler ülkesinin gelgit akıllısıyım.
GENÇ ŞAİRLERE ÖĞÜTLER
Bu çalışmanın değişik yerlerinde Joachim du Bellay, Nerval, Charles Baudelaire ve Mayakovski gibi dört önemli şair ve kuramcının genç şairlere öğütleri yer aldı. Onları bir araya toplamakta yarar var. Bunlara, Dağlarca'nın öğütlerini ve gerek şair, gerek şiir araştırmacısı olarak elli yıla yakın bir süre şiir üstüne çalıştığım için, kendi
Sayfa 633
Reklam
Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun Haklısın, biraz geç karşılaştık Oysa hiç konuşmadan anlaştık Bazı şeyler var ki söylenmiyor Biz senle sözleri susarak aştık İnsan acılarla kıvransa da Ve o aşkta bir daha doğsa da Dünyasını yeniden kursa da Düşler ve gerçekler ayrı ayrı yaşar
Ben düşler ülkesinin gelgit akıllısıyım Ayrılık hakkaten sonradan koydu bana
Bizde eksik olan, yaşamı yoğun yaşayabilmek.
Sayfa 285 - Can YayınlarıKitabı okudu
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.