Mesnevi, cilt 1, 509: "Toprak emindir. Ona ne ekersen hainlik etmez. Ektiğini fazlasıyla biçersin. Fakat bahar mevsimi Hakk'ın fermanını getirmedikçe toprak içindeki sırları dışarı vurmaz."
Marul ektiğini bilmeden domates bekleyen biri, topraktan marul çıkınca toprağı suçlamış, yağmuru suçlamış, suyu suçlamış. Bu durumu bir çok şeyi anlatmak için kullanabiliriz fakat en çok da çocuk yetiştirme konusuna yakışacağını düşünüyorum. Ailelerin ve Toplumun gençlerden bekledikleri gibi bir nesil olmadıkları yönünde çoğu zaman eleştirileri duyar ve okuruz. Sümer tabletlerinde bile “Gençlik nereye gidiyor?” eleştirisi olduğunu bildiğimiz için bu şikayetlerin eski çağlardan beri geldiğini söylemek yanlış olmaz. Eleştirilerinde ne kadar haklılık payı var tartışılır ancak kendilerine “Ne ektik de ne bekliyoruz?” eleştirisini yapmaları yakındıkları soruna en büyük katkıyı yapacaktır.
• O genç, tam yedi yıl sevgilisini aradı durdu. Kavuşma, buluşma hayâli ile zayıfladı, hayâl gibi oldu.
• Bu bir hakikattir ki, Allah'ın inâyet ve lütuf gölgesi, kulunun başı üstündedir. Bir şeyi arayan sonunda onu bulur.
• Hz. Peygamber Efendimiz buyurmuştur ki: "Bir kapıyı çalınca, sonunda, o kapıdan dışarıya bir baş çıkar."
• Bir kimsenin mahallesi kenarında oturursan, nihâyet o kimsenin yüzünü görürsün.
• Hergün bir kuyudan bir parça toprak kazsan, sonunda temiz suya erişirsin.
• Sen istersen inanma, bunu herkes bilir: "Ne ekersen, günün birinde o ektiğini biçersin."
• O genç aşık da, ümitle bir kapıyı çaldı durdu. Sonunda sevgilisine kavuştu.