208 syf.
10/10 puan verdi
İslâm Bilim Tarihini Düşünmek
İslâm Bilim Tarihini Düşünmek ✾ ✾ ✾ Batı, 17 ile 18 yüzyıllardan günümüze kadar dünyaya bakış açısı ve bu bakış açısı için mücadelesi, hâkimiyet kurmak ve sahip olmak kavramları ile bütünleştiler. Her konuda/alanda kendileri dışında kalan coğrafyalara müdahale etmeye çalıştılar. Bizim konumuz olan İslâm coğrafyasında bilim, teknik,
Bilim Tarihi Sohbetleri
Bilim Tarihi SohbetleriSefer Turan · Pınar Yayınları · 20193,333 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
YALNIZLIĞIN ÇARESİNİ BULMUŞLAR !!!
Bu eser bizlere ithaf ediliyor, İNSANA! Başımızın üzerinden büyük bir rüzgar geçiyor okurken, her sayfasında, her satırında. Ruhumuzda sıkışıp kalmış ve patlamamış yalnızlık bombasının pimini çekip çekmemek yine ruhumuzda bulunan ikiliklerin (Maneviyat ve maddiyatçılık) birbiriyle durmadan çatışmasının bir tercihi. İkisini de isteyince sonu
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,5bin okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
SAFAMIZ OLSUN, SAFANIZ OLSUN.
Peyami SAFA. Server Bedi Çömez Serâzâd Safiye Peyman Bedia Servet mahlasları ile 43 yıl durmadan yazan bir yazar. Babası gibi şair olan amcaları Ahmed Vefa ve Ali Kâmi'nin yönlendirmesiyle edebiyata başlamış.Ne de güzel yapmış.Bazı hünerler ve meziyetlerin de tıpkı hastalıklar gibi genetik,ırsi olduğuna inananlardanım.Para kaygısıyla yazdığı
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Beta Yayınları · 2016101,4bin okunma
Hayırlı Cumalar
Allah(cc): bütün kainatı yaratan ve idare eden tasarrufunda ortağı bulunmayan Er Rahman: herkese merhametli olan Er Rahim: ahirette sadece müminlere Merhamet eden El Adil: Sınırsız, sonsuz adalet sahibi. El Afüv: affı çok olan El Ahir: her şey yok olduktan sonra var olan ama ben El Alim: her şeyi hakkıyla bilen El Aliyy çok çok yüce
Saygı ve Rahmetle...
"ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
Bir kenarda durdu ve lâmbanın aydınlattığı odasına baktı: Darmadağınık. Her şey bıraktığı gibi; ve şiddetli ihtarları üzerine hiçbir şeye el dokunulmamış: Bir kanepe üstünde yığılı notalar. Bir koltuğun üstünde kemençesi. Torba yere düşmüş. Yerdeki halının bir ucu kıvrılmış. Masanın üstünde bardak, diş fırçası, tarak, kitap, bir tabak. Masanın kenarından sarkmış bir nota yaprağı.. On beş yirmi günden beri Şinasi bu odada hiçbir şeyi düzeltmek için uğraşmamıştı. Manzara berbat. Sanki fırtınalı bir gecede bütün pencereler açık kalmış ve rüzgar odanın bütün hafif eşyasını yerinden oynatmış, öteye beriye savurmuştu.
Reklam
Yedi kat gökyüzünden, yedi kat yerin dibine uzanan bu karanlıklarda nereye tutunmalı kl el boşlukta çırpınmasın.
İbn-i Haldun
Sağ elimi, sol elimden ayırmağa başladığım zaman, bende bütün ilimleri öğrenmek arzusu uyandı. Dokuz yaşında Kuran ez­berledim. Sonra lügat, sarf ve nahiv, bedi' ve beyan, iştikak, hesap ve riyaziye ile meşgul oldum. On dört yaşında iken hey'et, ilmi nücum, Oklid hendesesi, El-Mecestî'ye merak ettim.
Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur "Allah'ın, yüzden bir eksik, doksan dokuz ismi vardır. Kim bu isimleri (öğrenip gereğiyle amel ederek) sayarsa, cennete girer. (Bu isimler şunlardır): O, kendisinden başka ilah olmayan Allah, er-Rahmân, er-Rahim, e-Melik, el-Kuddûs, es-Selâm, el-Mü'min, el-Müheymin, el-Azîz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, el-Hâlîk, el-Bâri, el-Musavvir, el-Gaffâr, el-Kahhâr, el-Vehhâb, er-Rezzâk, el-Fettâh, el-Alîm, el-Kâbıd, el-Bâsît, el-Hâfid, er-Râfi', el-Muizz, el-Müzill, es-Semî', el-Basîr, el-Hakem, el-Adl, el-Latîf, el-Habîr, el-Halîm, el- Azîm, el-Gafûr, eş-Şekûr, el-Alî, el-Kebîr, el-Hafîz, el-Mukît, el-Hasîb, el-Celîl, el-Kerîm, er-Rakîb, el-Mücîb, el-Vâsi', el-Hakîm, el-Vedûd, el-Mecîd, el-Bâis, eş-Şehîd, el-Hakk, el-Vekîl, el-Kavî, el-Metîn, el-Velî, el-Hamîd, el-Muhsî, el- Mübdi, el-Muîd, el-Muhyî, el-Mümît, el-Hayy, el-Kayyûm, el-Vâcid, el-Mâcid, Vâhid, es-Samed, el-Kâdir, el-Muktedir, el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Âhir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Vâlî, el-Müteâlî, el-Berr, et-Tevvâb, el-Müntekım, el-Afüv, er-Raûf, Mâlikü'l-mülk, Zü'l-celâli ve'l-ikrâm, el-Muksit, el-Câmi', el- Ganî, el-Muğnî, el-Mâni', ed-Dârr, en-Nâfi', en-Nûr, el-Hâdî, el-Bedî, el-Bâkî, el-Vâris, er-Reşîd, es-Sabûr". (T3507 Tirmizî, Deavât, 82)
Sayfa 219Kitabı okudu
Onu unutmak istiyor musunuz? Bu dakikadan itibaren şuurunuzu, anlıyor musunuz, şuurunuzu bir sinema perdesi farz ediniz ve gene farz ediniz ki makineyi çeviren ve perdede filmi gösteren el, sizin iradenizdir. Anlıyorsunuz değil mi?
Reklam
300 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Bugünün gençlerini yarının yetişkinleri olarak görmek gerekir. Peki bu gençliğin meseleleri nelerdir, gençlik nasıl eğitilmelidir; gençliğin meseleler karşısındaki tavrı ve millî meselelere bakışı ne olmalıdır? Gençlikten beklenenleri ve gençliğe verilmesi gerekenleri ihtiva eden bir el kitabı...
Eğitim - Gençlik - Üniversite
Eğitim - Gençlik - ÜniversitePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 1999552 okunma
KİTAP LİSTESİ (devam ediyor) PAYLAŞIP YARDIMCI OLUNUZ!!!
KATEGORİLENDİRME AŞAMASI DEVAM EDEN HER KONUDAN KİTAPLARIN OLDUĞU UYGULAMA PROJESİ KAPSAMINDAKİ KİTAP-DERGİ-MAKALE LİSTEM. LÜTFEN PAYLAŞIP, YORUM YAPIP, MESAJ ATIP DESTEK OLUNUZ!!! LÜTFEN YARDIM İÇİN, İSTİFADE İÇİN, GELİŞİM İÇİN PAYLAŞINIZ!!! ŞU KİTABI UNUTMUŞSUN, EKLE diye yorumlar yapınız, öneriniz ve kategorisini belirtiniz. Kitabın
Bismillahirrahmanirrahim ☆
💧🌷💧 ESMA'ÜL HÜSNA 💧🌷 💧 🌷 ER-RAHMAN => Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, ihsân eden 🌷 ER-RAHİM =>
99
87.EL CAMİ İstediğini istediği zaman istediği yerde toplayan. 88.EL GANİYY Çok zengin ve her şeyden müstağni. 89.EL MUĞNİ İstediğini zengin eden. 90.EL MÂNİ Bir şeyin meydana gelmesine müsaade etmeyen. 91.ED DÂRR Elem veu mazarrat şeyler verici şeyler yaratan. 92.EN NÂFİ Hayır ve menfaat verici şeyler yaratan. 93.EN NÛR Alemleri nurlandıran, dilediği simalara ,zihinlere ve gönüllere nur yağdıran. 94.EL HÂDi Hidayet yağdıran,istediği kulunu hayırlı ve kârlı yollara muvaffak kılan,muradına erdiren. 95.EL BEDİ Misalsiz olan,acib ve hayret verici alemler icat eden.
416 syf.
·
Puan vermedi
Günümüzdeki ahlaksızlığın temeli insanlığın başlangıcında atılmıştı.Diğer mutlak ihtiyaçlarımız gibi bu davranışta bir insandan diğer insana aktarılmıştı.İşte her insanda bulunan bu öz bireyin kendine olan saygısına göre aktif ya da pasif hale geçerdi.Bireyin kendine olan saygısına göre...Peyami Safa bu kitabı 1951 yılında yazmış.Dedemlerin doğduğu dönemde...En azından kendimce o zamanların daha farklı olduğunu düşünmüşümdür.Kadın erkek anlayışının,ahlak kavramının,bakış açıklarının ve hatta o dönemdeki suçların bile günümüzdeki zihniyete bu kadar benzeyeceğini hiç düşünmemiştim. Eskileri hep beyaz görmüştüm,kar beyazı...Ama insan hep insan aynı insan öyle değil mi?Kitaptaki Meraller,Samimler,Besimler,Necileler,Ferhatlar,Renginazlar günümüzde de bulabileceğimiz insanlar değil mi?Belki de bu yüzden yarım asırdan fazladır dilden düşürülmüyor bu kitap.Hep bir anlam çıkarıyoruz yeniden,kendimizden bir şeyler buluyoruz her seferinde. Çünkü bitmiyor yalnızlığımız,dolduramadık ruhumuzdaki boşluğu.Tekrar tekrar çırpınıyoruz hayat denizinde umutsuzca. Ama bizi kurtarmak için bir el uzatmamış mı üstad kitabın sonunda. "Bırak şu maddeyi,boğ şu ölçü dehanı,doy şu fizik ve matematik tecessüsüne,kov şu kemiyet fikrini,dal kendi içine,koş kendi kendinin peşinden,bul onu,bul kendini,bul ruhunu,bul,sev,bil,an,gör, kendi içinde gör Allahı'nı.Kendine dön,kendine bak,kendine gel." Başka söze gerek var mı?
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,5bin okunma
Resim