Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular:
Rızık ve ihtiyaçlarınızı karşılamaya sabah erken başlayınız. Çünkü sabah erken başlamakta bereket ve başarı vardır.
(Suyûtî, el-Camiu's-Sâğîr)
Resûlullâh Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular:
Muhakkak ki cennette Recep denilen ve sütten daha beyaz, baldan daha tatlı bir nehir vardır. Kim Recep ayında bir gün oruç tutarsa Allâhü Teâlâ ona bu nehirden içirir.
(Süyüti, el-Camiu's-Sağir)
Resûlullah Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular:
İlim, İslam'ın hayatı ve imanın direğidir. Kim ilim öğretirse, Allâhü Teâlâ, onun mükâfatını tam verir. Kim öğrenir ve amel ederse, Allâhü Teâlâ ona bilmediklerini öğretir.
(Süyûtî, el-Camiu's-Sağîr)
RIZKIN BOLLAŞMASI İÇİN DUA
"Allah'ım! Ben zayıfım, zaafımı Sen'in rızâ-yı şerîfini kazanma husûsunda kuvvetlendir. Nâsiyemden tutarak beni hayra sevkeyle! İslâm'ı rızâmın en son noktası kıl!
Allah'ım! Ben zayıfım, beni kuvvetlendir; insanlar arasında küçük görülüyorum, beni izzet sâhibi kıl! Ben muhtâcım, beni rızıklandır." (Suyûtî, el-Câmiu's-sağîr, no: 2882; Hâkim, el-Müstedrek, I, 708/1931)
Hadîs-i Şerîf, Suyûtî, el-Câmiu's-Sağîr
"Bismillâhirrahmânirrahîm ile başlanmayan her (meşrû' ve mübâh) olan işin hayır ve bereketi azdır."
Şeytana sövmeyin, şerrinden Allah'a sığının.
Hadîs-i Şerif (Süyûti, el-Câmiu's Sağîr)
Bediüzzaman hazretlerinin yanında bulundurdugu 33 hadisi şerif
1. تعلموا العلم فإن تعليمه خشية وطلبه عبادة ومذاكرته تسبيح والبحث عنه جهاد
Meâli: İlmi öğreniniz. Zira ilim öğrenilmesi, Allah'a karşı haşyettir. (Allah korkusu) Talebi ibadettir. Müzâkeresi tesbihtir. Ondan bahsetmek ve onu aramak ise cihâddır.[1]
2. سَاعَةٌ مِنْ عَالِمٍ مَتَّكِيءٍ عَلَى فِرَاشِهِ يَنْظُرُ في عِلْمِهِ
ÜSLÛB MESELESİ... ( ve ÖFKE)
(Razı mısın, olmasın kaşı gözü simanın?
Hiçbir değeri yoktur, öfkesi yok imânın!)
-
Necip Fazıl Kısakürek, 
Çile sh 425 8. baskı, Büyük Doğu Yayınları-
Bazı kişiler, bazı paylaşım ve yorumlarımda, üslûbumun sert olduğunu (ya da alaylı olduğunu) söylüyorlar zaman zaman.
Evvelâ şunu ifade edeyim; Elbette ki buram buram efendilik ve nezîhlik râyihâsı saçan
Allah'tan istenenler arasında Allah'ın en ziyade sıhhati sevmesi, insan için sıhhatin önemini te'yîd eder. Ancak, sıhhat ve âfiyet âbid mü'minde kıymet ve değer kazanır. Çünkü mü'min, sıhhatli geçen örünü faydalı ve hayırlı faaliyetle, ibâdetlerle meyvadâr kılar. Sıhhat kâfirin küfrünü, fâsığın fıskını artırabilir. Bu ise kişi için hayır değil, şerdir. Öyle ise mü'min, sıhhat isteyecek fakat bu ömrü hayırlı işlerde geçirme gayretini eksik etmeyecektir, zira ahirette ömrün her anından hesap var ve sağlıklı ömrün hesabını vermek daha zordur.
•| El-Camiu's-Sağir şerhi
🌿
«Kul bir günah işlediğinde kalbinde bir siyah nokta meydana gelir. Eğer o günahtan el çeker, Allah'tan bağışlanmasını diler ve tevbe ederse kalbi cilalanır. Eğer bir daha o günaha dönerse o siyah nokta büyür, öyle ki, bütün kalbi kaplar. İşte Yüce Allah'ın Kur'ân'da, "Hayır! Hayır! Doğrusu onların kazandıkları günahlar birike birike kalplerini kaplayıp karartmıştır" (Mutaffîfîn Sûresi, 14) buyurduğu" karartma budur.»
(Camiu's-sağîr, 2070)
«Evet günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Herbir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir manevî yılan olarak kalbi ısırıyor.»
(Lem'alar, s. 9)
Ebû Dâvud, "Salât", 177, 178 Hadis-i şerif el Camiu's-Sagır
"Allah'ım! Bizi, gizli aşikâr her türlü çirkin günahtan uzaklaştır."
Allah Teâlâ, gençliğini Allah'a itaat yolunda geçiren genci sever.
(Süyûtî, el-Câmiu's Sağîr, I, 65/1867)