Mesleme'nin Derbent'te gösterdiği icraatları arasında belki en önemli olanı, Şam ve el-Cezîre'den getirdiği yirmi dört bin Müslüman Arabı, buraya yerleştirmiş olmasıdır. Derbent'e yerleşen Müslümanlar, burada mensup oldukları şehir adlarını taşıyan camileriyle, yedi mahalle kurmuşlardı. Bunlar Hazrî, Filistin, Dımaşk, Hımıs, Musul Mescidleri ve bunlara ilave olarak Cuma Cami de bulunuyordu.
Sayfa 210 - Zafer YayıneviKitabı okudu
Halîfe Abdülmelik'in, Ubeydullah İbn Ziyad komutasında gönderdiği ordunun, İbrahim el-Eşter tarafından yenilgiye uğratılmasıyla Muhtar, 66/686-87 yılında Kûfe'de idareyi ele aldı. Kûfe'de ele geçirdiği hazinedeki paraları, askerleri arasında paylaştıran Muhtar; Sevâd, Cibâl bölgeleriyle, İsfahan, Rey, Azerbaycan, Ermeniye, Arrân ve el-Cezîre'yi de kendisine bağlayarak, gönderdiği valiler aracılığıyla gelirlerine el koydu.
Sayfa 172 - Zafer YayıneviKitabı okudu
Reklam
Lâyihanın en umumi meselesi dil meselesidir. Araplar diyorlar: Biz Türkçe bilmiyoruz. Şimdiye kadar Türk hükûmeti bize kendi dilini öğretmedi, öğretemedi, şimdi den sonra da öğretemez, hem Türkçe öğrenmeyi kendimize gerekli de görmüyoruz. Türkçede bize fayda getirecek asâr yok. Türkçe, Arapçadan daha mükemmel, daha medenî bir dil değil; Türkçe
Hz. KAKA KIMDIR ? Hiç düşündünüz mü...?
Hz. Kaka' (r.a) b. Amr b. Malik et-Tem imi Hulefâ-yî Râşidîn dört büyük halife devrinin yani, Hz. Ebubekir (ra) Hz. Ömer (r.a) Hz. Osman (ra) Hz. Ali (r.a) nin döneminde yaşamış, büyük komutanlardandır.. Hz. Ebu Bekir (ra), Ka’ka bin Amr (ra) hakkında şöyle söylemiştir: “Askerler arasında Ka’ka’nın sesi bin kişiye bedeldir.” .İslam’ın
"Despotlar için Millet, Millet için Despotlar Dersi"
Tarih bize şunu öğretmektedir: Dini ve ahlâkî nasihatlerin karşılığı çok az alınır. Zira bunları dinleyenler zaten ahlâkî davranmaya fıtraten yatkın olanlardır; böyle bir yatkınlığı olmayanlara ise bilinçlendirici vaazlar ve nasihatler tesir etmediği gibi, aksine bunlar dini nefsin karanlıkta kalan özelliklerine hizmet için kullanırlar. Dinî ve ahlâkî eğitim, sadece fıtrî yatkınlıkları aşılamak için sürdürülmelidir. Siyasî sistem ise salt eğitimin yeterli olmadığı, —sadece ilahlaştırılma arzusundakilerde değil— tek tek hepimizin içinde var olan o kötülüğün kuşatılması ve boyun eğdirilmesi gerektiği verili gerçeğinden hareketle belirlenip geliştirilmelidir. * "Despotlar için Millet, Millet için Despotlar Dersi" başlıklı makalesi, 5 Nisan 2011, El-Cezire
Sayfa 89 - Küre YayınlarıKitabı okudu
DİYARBEKİR VE CEZİRE HÜKÜMDARLARI KONUSUNDADIR
Bilim adamlarından basiret sahibi olanlarınca bilindiği gibi Kürtlerden Diyarbekir ve Cezire’de bağımsız olarak ilk hükümdarlık görevinde bulunan, Ahmed bin Mervan: Abbasi Halifesi El-Kadir Billah Ahmed bin İshak döneminde bu hükümdarın şanı yüceldi ve ünü ufuklara uçtu; o kadar ki Halife kendisini “Nasrüddevle” unvanıyla taltif etti.80 yıl bolluk ve mutlu bir hayat içinde yaşayan Ahmed bin Mervan,bağımsız olarak 52 yıl hüküm sürdü.Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’e bir elçi göndererek kendisine itaatini ve bağlılığını sundu.Nasrüddevle Ahmed bin Mervan, 453(1062) yılında tabiî eceliyle öldü.
Reklam
"Geceleri yer gök denizdir Mezopotam ya'da. Belki bilirsiniz, Mezopotamya Yunancada iki nehir arasındaki ülke demektir. Fırat ve Dicle adlı iki nehir arasın da bir ovadır çünkü. Fakat Araplar El-Cezire der. Ne demektir El-Cezire bilir misiniz?"…….. Ada
Sayfa 47 - AliKitabı okudu
Seyahatname Ciltler: Seyahatine dair bıraktığı 10 ciltlik Seyahatname'nin konuları şu şekildedir. I. Cilt: İstanbul ve civarı Eserin birinci cildinde İstanbul'un târihi, kuşatmaları ve fethi, İstanbul'daki mübârek makamlar, câmiler, Sultan Süleyman Kânunnâmesi, Anadolu ve Rumeli'nin mülkî taksimâtı, çeşitli kimselerin yaptırdığı câmi, medrese,
228 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.