Ashâb-ı kirâmdan olan babam Kurre bin İyâs bana şunları söyledi: “Yavrucuğum! Hayırlı olduğunu bildiğin bir topluluktan, şâyet âcil bir işin çıkıp da ayrılmak zorunda kalırsan, orada bulunanlara: ‘Selâmün aleyküm’ diyerek ayrıl! Böylece sen ayrıldıktan sonra onların o mecliste kazanacağı hayır ve berekete sen de ortak olursun. Herhangi bir topluluk, oturdukları meclisten Allah’ı zikretmeden kalkarlarsa merkep leşi yanından kalkmış gibi olurlar.”
Selâm bize cenneti hatırlatır. Mü’minler cennet kapısına vardığında, cennet bekçileri onlara: “Size selâm olsun” diyecekler. Cennetlikler birbiriyle karşılaştıklarında yine selâmlaşacaklar. [385] Bu sebeple din kardeşleri her karşılaştıklarında, cennet hayâliyle ve yüzlerinde güller açarak birbirine selâm vermelidir.
Reklam
“Günaydın”, “Hayırlı sabahlar” ve “Hayırlı akşamlar” gibi sözler, her ne kadar birer hoş dilek anlamı taşısalar da, İslâm’ın yaygınlaştırılmasını istediği selâmlaşmayı karşılamaz.
Sünnete göre, selâmı verirken “es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh” demek, alırken de “ve aleyküm selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh” demek gerekir. Bazı İslâm büyükleri buna, yukarıdaki hadiste gördüğümüz gibi, “ve mağfiretühû ve tayyibü salevâtihî” ifâdelerini eklemişlerdir. Bundan daha fazla ilâveyle selâm verilmesi ve alınması doğru bulunmamıştır.
Rabbimiz “dünya hayatının gelip geçici bir avuntu olduğunu” belirtiyor. Yûnus Emre de bu gerçeği: “Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti.” diye dile getiriyor. Bu iki kapılı hana aldanmamak, ona gönül bağlamamak lâzımdır. Efendimiz’in buyurduğu gibi, dünyanın Allah katında bir sineğin kanadı kadar değersiz olduğunu akıldan çıkarmamalıdır.
Allah Teâlâ'dan sabır istemenin yanlışdır
Fahr-i Âlem Efendimiz, Allah Teâlâ'dan sabır istemenin yanlış olduğunu söylemiştir. Çünkü sabır istemek, "Bana dert ver, hastalık ver, sonra da onlara sabrettir", demektir. Hastalıklara sabretmek zor şeydir. Onun yerine Allah'tan âfiyet istemelidir.
Sayfa 62 - Hadislerin Açıklaması.Kitabı okuyor
Reklam
Allah'ın Resûlü, Allah'tan âfiyet dilememizi tavsiye buyurmuştur.
Afiyet, hem bedendeki hem de kalpteki hastalıklardan ve belâlardan kurtulmak demektir. İnsan sadece dünya için değil, âhiret için de âfiyet istemelidir. Ahirette âfiyet içinde olmak, cehennem azabından kurtulmak demektir.
Sayfa 62 - Hadislerin Açıklaması.Kitabı okuyor
Yağmur belli şartlar oluşunca yağar, rüzgâr da öyledir. O şartları meydana getirenler ise bu işle görevli meleklerdir.
Sayfa 59 - Hadislerin Açıklaması.Kitabı okuyor
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.