Ben babam İbrahim’in duasıyım. Annem Hacer’in rüyasıyım.* (Hz. Muhammed s.a.v.) İbrahim tevhit rehberi, İbrahim tedebbür. İçindeki putu devirmeden başkasının putlarını deviremezsin. Hacer tevekkül, Hacer teşekkür. Kâbe mi ona komşudur, o mu Kâbe’ye? Kalbini Kâbe edenler bilir. İsmail teslimiyet, İsmail terbiye. Bazen bir bıçak öğretir sadakati, ne kadar keskinse o kadar güzel. *Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk!* diye yankılanıyordu aşkın kıblegâhı Kâbe… Cenabı Allah, köle diye küçümsenen bir kadının kendisine olan aşkı ve imanına, çilesine, sadakatine bir hediye takdim ediyordu: Hacerü’l Esved. Hz. İbrahim önce içindeki kendi putunu devirdi. Sonra babası Azer’in el emeği göz nuru yaptığı bütün putları un ufak etti. Her peygamberin bir kalp okulu vardır, bir de ruh miracı. Kimine ağaç, kimine mağara, kimine kuyu vahiy okulu olmuştur. Hz. İbrahim’in okulu da miracı da atıldığı ateş uçurumudur.
Abbâs b. Rebia (r.a.) der ki: Ömer b. el-Hattab'ı Hacerül-esved'i öperken gördüm; öperken şöyle diyordu; "senin hiçbir fayda veya zarar vermeyen bir taş olduğunu biliyorum; Rasûlullah'ın seni öptüğünü görmemiş olsaydım seni öpmezdim."
Reklam
"Peki mekke'ye şimdi neden gitmiyorsunuz?" Diye sordu delikanlı. " Beni hayatta tutan mekke'dir. Hepsi birbirine benzeyen günlere,raflara dizilmiş şu vazolara, iğrenç bir aşevinde öğle akşam yemek yemeye katlanacak gücü veriyor bana. Düşümü gerçekleştirmekten korkuyorum, çünkü o zaman yaşamak için bir sebebim olmayacak . Sen, koyunları ve piramitleri hayal ediyorsun,. Sen benim gibi değilsin, çünkü sen düşlerini gerçekleştirmek istiyorsun. Oysa benim istediğim, Mekke'yi düşlemek sadece. Çölü geçişimi, kutsal taş Hacerul Esved'in bulunduğu meydana varışımı, ona el sürmeden önce Kabe'nin çevresini 7 kez tavaf edişimi binlerce defa hayal ettim. Yanımda kimlerin olacağını, önümde kimin olacağını, konuşacağımız şeyleri, birlikte edeceğimiz duaları bile hayal ettim . Ama büyük bir hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum ; bu yüzden hayal kurmakla yetinmeye çalışıyorum. "
Sayfa 72 - canKitabı okudu
Hacerül Esved
Aslında Hacer-i Esved/ Kabe’deki siyah taş, cennet yakutlarından bir yakuttur. Allah, kıyamet gününde bunu iki gözü ve dili olduğu halde konuşur vaziyette huzura getirir. Böylece Hacer-i Esved, kendisini hak ve doğrulukla istikam eden/ öpen veya uzaktan el hareketiyle selamlayanlara tanıklıkta bulunacaktır.
okuyun
"Düşümü gerçekleştirmekten korkuyorum. Çünkü o zaman yaşamak için bir sebebim olmayacak. Sen koyunlarını ve Piramitler'i hayal ediyorsun. Sen benim gibi değilsin, çünkü sen düşlerini gerçekleştirmek istiyorsun. Oysa benim istediğim Mekke'yi düşlemek sadece. Çölü geçişimi, kutsal taş Hacerü’l-Esved'in bulunduğu meydana varışımı, ona el sürmeden önce çevresinde yedi kez dönüşümü binlerce defa hayal ettim. Yanımda kimlerin olacağını, önümde kimin olacağını, konuşacağımız şeyleri, birlikte edeceğimiz duaları bile hayal ettim. Ama büyük bir hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum, bu yüzden hayal kurmakla yetinmeye çalışıyorum.”
Öpüşmek
El öpmek, alından öpmek, gözden öpmek... Kutsalları öpmek: Mushaf’ı öpmek, bayrağı öpmek, yer’i (Hacer’ül-Esved) öpmek... El etek öpmek... Öpüşmek... Alın, kaderin yazı alanı; secdenin son durağıdır. Alına konan buse şefkattir, sahiplenmedir, esirgemedir, gurur duymadır. Göz, en dürüst organdır. Kalbin aynasıdır. Sevenin sevdiğini öptüğü yerdir. Mushaf, kelam-ı ilâhîdir. Onu öpmek, hürmettir; emir ve buyrukları baş üstü etmenin ahdidir. El, dokunmanın aracıdır. Dua adabının temel davranışıdır. El öpmek, saygının ve itaatin mührüdür. Öpüşmek, oral erotizmdir. Şehvettir. Freud’a göre, cinsel edime yumuşak bir göndermedir. Erotojenik hazdır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.