Basra sokaklarında bazı hadisçilerin kapılarına doğru yürüyorduk. Birden hızlı yürümeye başladık. O sırada yanımızda dininde biraz gevşek bir yaşantısı olan bir kimse vardı. Bizim öyle yaptığımızı görünce şöyle dedi:
"Ayaklarınızı kaldırın meleklerin kanatlarından. Onları kırmayın." Bunu derken de alaycı bir duruşu vardı. Henüz yerinden ayrılmamıştı ki ayakları kırıldı ve yere düştü.
Hâtib el-Bağdadî
...عن عمرو ابن شعيب عن أبيه عن جده أنه قال للنبي صلى الله عليه اكتب كل ما أسمع منك قال نعم قال في الغضب والرضا قال نعم إني لا أقول في الغضب والرضا إلا الحق.
Amr b. Şuayb babasından oda dedesinden (Abdul lah b. Amr'dan) şu rivayeti nakletti: Abdullah b. Amr Nebî'ye (sav) dedi ki: "Senden her duyduğumu yazabilir miyim?" oda: "Evet" dedi, daha sonra “Öfkeli veya sâkinken -her iki durum da da yazayım mı?-" diye sordu, Nebî (sav) cevaben "Evet: ben öfkeliyken de sâkinken de haktan başka bir şey söylemem" buyurdu.
İbrahim b. Edhem şöyle demiştir:
Allah Teâlâ, hadis ehlinin (hadis öğrenmek amacıyla) yaptığı rihleleri sebebiyle bu ümmetten bela ve musibeti kaldırmıştır.
سأل رجل ابن عيينة عن إسناد حديث، قال:ما تصنع باسناده؟ اما انت فقد بلغتك حكمته ولزمتك موعظته.
Bir gün adamın biri Süfyan b. Uyeyne'ye bir hadisin isnadından sorunca adama: " onun isnadını ne yapacaksın!? Onun hikmeti sana ulaşmış ve ondaki nasihat a uymakta boynuna borç olmuştur." dedi