İbn Mübarek'e denildi ki: "Ey Abdurrahman'ın babası! Neden dışarı çıkıp arkadaşlarınla oturmuyorsun?", O'da: "Ben evdeyken Muhammed'in (sav) ashabıyla oturuyorum zaten." -yani kitap okuyorum-.
el-Hâfız Hatibu'l Bağdadî'nin "er-Rihle fî Talebi'l Hadîs" adlı eseri istifâdeli ve ilim yolculuğundan geri duranları harekete geçiren bir kitaptır. Bu kitabı oku! Kim bilir, belki sen de yola koyulursun.
Allâme Abdulfettâh Ebû Ğudde (r.a), Safahât Min Sabri'l Ulemâ, s.22.
Kitap gibi istediğin vakitlerde ziyaretine gelen bir ziyaretçin var mı? Dilediğin de senin gölgene gelen, senin gittiğin her yere gelen başka neyin var?
İbrahim b. Edhem şöyle demiştir:
Allah Teâlâ, hadis ehlinin (hadis öğrenmek amacıyla) yaptığı rihleleri sebebiyle bu ümmetten bela ve musibeti kaldırmıştır.
Basra sokaklarında bazı hadisçilerin kapılarına doğru yürüyorduk. Birden hızlı yürümeye başladık. O sırada yanımızda dininde biraz gevşek bir yaşantısı olan bir kimse vardı. Bizim öyle yaptığımızı görünce şöyle dedi:
"Ayaklarınızı kaldırın meleklerin kanatlarından. Onları kırmayın." Bunu derken de alaycı bir duruşu vardı. Henüz yerinden ayrılmamıştı ki ayakları kırıldı ve yere düştü.
Hâtib el-Bağdadî
...عن عمرو ابن شعيب عن أبيه عن جده أنه قال للنبي صلى الله عليه اكتب كل ما أسمع منك قال نعم قال في الغضب والرضا قال نعم إني لا أقول في الغضب والرضا إلا الحق.
Amr b. Şuayb babasından oda dedesinden (Abdul lah b. Amr'dan) şu rivayeti nakletti: Abdullah b. Amr Nebî'ye (sav) dedi ki: "Senden her duyduğumu yazabilir miyim?" oda: "Evet" dedi, daha sonra “Öfkeli veya sâkinken -her iki durum da da yazayım mı?-" diye sordu, Nebî (sav) cevaben "Evet: ben öfkeliyken de sâkinken de haktan başka bir şey söylemem" buyurdu.
Ali (r.a) dedi ki: "ey ilim yüklenenler, o ilimle amel edin! Çünkü alim ancak amel edendir. Yakında ilim yüklenen öyle insanlar gelecek ki bunda birbirleriyle rekabet edecekler. Hatta arkadaşlarından birinin gidipte kendinden başkasıyla oturmasına kızacaklardır. İşte onlar amelleri semaya yükselmeyen kimselerdir. "