Kocaman ve etkili birkaç ailenin kesişme noktasındaydı Celile. Osmanlı İmparatorluğu zamanı ya da Türkiye Cumhuriyeti dönemi fark etmiyor, ailesinin mensupları farklı görüşlerden de olsalar, daima ülkenin etkin roller üslenen bireyleri oluyorlardı. “ Tek nedeni var bunun, o da iyi eğitim “ dedi tuvalinin başına geçerken ela gözlü pars.
İyi aile iyi eğitim sağlıyor, bu da sonucunu iyi iş olarak veriyordu .
Oğlunun kaleme aldığı “ Gece Gelen Telgraf “ isimli şiir de buna bir örnek değil miydi?
***
"Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum.
Kimdir o, nasıldır diye rüzgarlara sordum.
Hülyamı tutan bir büyü var onda diyordum.
Gördüm :Dişi bir parsın ela gözleri vardı."Yahya Kemal
Celile,maaşını babasının ödediği hizmetçisine kahvaltısını Nazım birlikte yapacağını söyledi ve bir köşesini stüdyo haline getirdiği yatak odasının penceresinden, bir süre daha dışarıyı seyretti...
Mehmet Nazım Paşa,gözü gibi sevdiği torununa mektebin nasıl gittiğini sorunca, Nazım soruyu cevaplamak yerine bir şiir yazdığını, isterlerse kendilerine okuyabileceğini söylemişti.
“Kocaman ve etkili birkaç ailenin kesişme noktasıydı Celile. Osmanlı İmparatorluğu zamanı ya da Türkiye Cumhuriyeti dönemi fark etmiyor, ailesinin mensupları farklı görüşlerden de olsalar, daima ülkenin etkin roller üstlenen bireyleri oluyorlardı. “Tek nedeni var bunun, o da iyi eğitim” dedi tuvalinin başına geçerken ela gözlü pars.
İyi ail iyi eğitim sağlıyor, bu da sonucunu iyi iş olarak veriyordu.”
“Aynı çocuk iki kere doğurulabilir mi? Doğurdu Celile!
Oğlu Nazım Hikmet hapishanede ölüm orucuna başlayınca, ela gözlü pars ileri atıldı ve büyük şairi, ölümün kıyısından çekip aldı.”