#Kitapyorum
#OsmanBalcıgil
#İpekSabahlık
Bitti...
Sayın yazarımız Osman Balcıgil'in okuduğum 4. kitabıydı İpek Sabahlık. Yazarımızın kitapları genel olarak tarihi, açıklayıcı ve bilgilendirici özelliğe sahip.
Bir döneme imzasını atan bir kadın yazarımızın biyografisi olan bu kitap 1900'lü yılların başından 1970'lere kadar süren buram buram tarih kokan bir hayatı anlatıyor. Ağzında altın kaşıkla doğan paşa torunu, gerçek adı Hatice Saadet Derviş olan, fakat Suat Derviş olarak bilinen idealist bir gazeteci-yazarın zenginlikten yoksulluğa çöküşü ile hüzünle sonlanan yaşam hikayesi dramatik bir şekilde karşımıza çıkıyor bu kitapta.
Defalarca farklı sanatçıların rol alması ile sinemaya uyarlanan ve benim de bıkıp usanmadan filmini izlediğim "Fosforlu Cevriye" kitabının yazarı olduğunu ve bu kitabında hayatının aşkını betimlediğini duymak oldukça şaşırtıcı bir bilgi oldu benim için.
Bazen sevinerek, bazen üzüntüyle, bazen şaşkınlıkla bazen de gıpta ederek okudum Suat Dervişin hayatını... Tıpkı Nazım Hikmet'in annesinin hayatının kaleme alındığı, "Ela Gözlü Pars Celile" ve Sabahattin Ali'nin hayatının kaleme alındığı "Yeşil Mürekkep" kitabında olduğu gibi...
Sayın yazarımız Osman Balcıgil'in yüreğine, emeğine, kalemine sağlık yine muhteşem bir biyografi okudum...
Kesinlikle tavsiye edebileceğim harika bir eser...
Teşekkürler
Kitapla Kalın...
#Kitapyorum
#OsmanBalcıgil
#YeşilMürekkep
#408syf
Bitti...
Sayın yazarımız Osman Balcıgil'in Ela Gözlü Pars Celile'den sonra yine hayranlıkla ve tadı damağımda kalarak okuduğum ikinci eseri...
Akıcı bir dil ve iyi bir bilgi birikimi ile kaleme alınmış gerçek yaşam ve kurgunun güzel bir şekilde harmanlanmasıyla ortaya çıkan muhteşem bir biyografik roman... Kısacık bir hayata, nesilden nesile miras kalacak eşsiz eserler sığdırmayı başarmis, vatansever bir aydın... Yazılarıyla haksızlığa, baskılara, dayatmalara başkaldıran aşka aşık bir sevda adamı Sabahattin Ali'nin hayatını ve yaşadığı dönemi merakla, şaşkınlıkla ve hüzünle okudum...
Aziz Nesin ve Nihal Atsız ile diyalogları oldukça ilginçti. Sabahattin Ali'nin çapkınlığı ve daldan dala konan bir şıpsevdi olmasının ardından yaptığı evlilik, eşi ve kızı ile yazışmaları ise oldukça hüzünlüydü...
Sabahattin Ali'nin kitaplarını yazarken ki şartları ve esinlendiği olayları da düşününce kitapları kesinlikle okumalı, okutulmalı ama O'nu anlayabilmek için kitabından önce hayatı okunmalı...
Yeşil Mürekkep beğeni ile okuduğum eşsiz eserler arasında yerini aldı kesinlikle tavsiye ederim...
Sayın yazarımız Osman Balcıgil'in yüreğine, emeğine, kalemine sağlık...
Nazım Hikmet'e ilgim o kadar yogunken hep köşe yazılarında, tweetlerde, orda burda okuduğumuz hayat hikayesini bir de böyle bütün hayatı, yaşadıkları, sevdikleri, dostları da bilip annesinin, Ela gözlü Pars'in gözünden okumak daha bir ayri zevkti benim için.
#ipeksabahlık #osmanbalcıgil #431syf #tavsiyekitap #tavsiye #okurken...Tek kelimeyle ŞAHANE...! O kadar hüzünlü bir hayat ki, sonunda ağlattı..Evet yine Osman Balcıgil'den roman tadında bir biyografi. Zor kitaplar dışında biyografileri bana sevdiren yazar..Daha önce okuduğum Sabahattin Ali'yi anlatan Yeşil Mürekkep de, Nazım Hikmet'in annesini
Balcıgil’in biyografik romanları :Yeşil Mürekkep ve Ela Gözlü Pars :Celile ‘deki başarıyı ve akıcılığı bu kitaba yansıtabildiğini düşünmüyorum.Olaylar ve kahramanlar çok kopuk.Sanki bütünden ziyade kitabın sonuna kadar parça parça kalmaya devam ediyorlar.Roman kurgulamak bambaşka bir olay ve bu kitapta kurgu çok zayıf.Diğer iki kitabında yazara karşı bende oluşan ilgi bu kitabıyla törpülendi.
Her devrin adamı değil, her devrin muhalifi olmalı insan.!!
Yukarıda yazılı olan sözün vücut bulmuş hali idi genç yazar ve maalesef sonunuda hazırlayan bu oldu...Vahşice bir cinayete kurban gitmeseydi daha nice değeri sonradan anlaşılacak eserler yazacaktı bizlere kimbilir...
Sabahattin Ali nin eserlerini okurken Stefan Zweig geliyor aklıma...öyküleri, işledikleri konular kullanılan karakterler çok benziyor birbirlerine...
Yeşil Mürekkep kitabını okuduktan sonra Sabahattin Ali nin eserlerini okumuşsanız, yazarın eserlerini hangi şartlar altında ne tür sıkıntılar içinde ortaya koymuş olduğunu görüyorsunuz...Bu da eserlere farklı bi değer katıyor...Benim açımdan bu kitabı okumak çok iyi bir tecrübe oldu ve yazarın Ela Gözlü Pars Celile adlı eserine de başlamama vesile oldu...