Elbet birgün buluşamayabiliriz ama;
Tekrar buluşacağız, bu dünyadan yorgun ayrılanların huzura kavuştuğu o yerde!
Elbet birgün buluşamayabiliriz ama;
Tekrar buluşacağız, bu dünyadan yorgun ayrılanların huzura kavuştuğu o yerde
Reklam
Elbet birgün buluşacağız...
Tasalanma. Yok, diyor, ne tasası, ömür kısa, yol uzun. Nasılsa sonunda yine buluşacağız. Nasıl? Eh, diyor. Her pamuk yorganın da kendine göre bir ömrü var. Bir gün, yaşımız elverince, gözümüzde fer, dizimizde derman kalmayınca, bizi de yavaşça kara toprağa koyacaklar. Anlıyorum. Sen de dünyaya kazık kakacak değilsin, günün birinde seni de kefenleyip gömecekler. O zaman buluşuruz.
Gece yarısı Zeki Müren’in tehdidiyle uyandım: “ Elbet birgün buluşacağız…” Belki bir deniz kenarında , belki bir gemi güvertesinde; şurası kesin ki, bu böyle yarım kalmayacak. Boğuk ve uzaktan gelse de Paşa’nın seni tanımamak mümkün değildi. Medarıiftiharımız , milli hazinemiz , sanat güneşimiz ne vesileyle o saatte üstüme doğma ihtiyacı hissetmişti merak ederek yatağımdan kalktım.
Sayfa 150 - alfaKitabı okudu
Elbet birgun buluşacağız. belki bir deniz kenarında, belki bir gemi guvertesinde..
Sayfa 150Kitabı okudu
Ne demişti Zeki Müren elbet birgün.. :))
Bir gün karanlığın olmadığı bir yerde buluşacağız.
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.