#stefanzweig 'dan yine çok güzel, bir oturuşta bitirilebilecek ve sayfa sayısının 3/4 katı haz yaşatacak bir kitap. Konusunu kısaca geçecek olursam rahat bir burjuva hayatı süren baş kahramanımızın dünyaya karşı git gide duyarsızlaşan, nasır tutmuş kalbini ve bir gün rastlantısal olarak dünyaya karşı yitirdiği heyecanı işlediği bir 'suç' karşısında tekrar kazanmasını, içinde uyanan adrenalini ve bir bakıma ruhen yeniden doğuşunu uzun psikolojik tahlilleri ile anlatıyor. Açıkçası Korku ve Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu kadar etkilemedi ama yine de çok güzel bir Zweig kitabı okuduğumu hissettim. Her zaman söylediğim gibi, yazarın başarılı psikolojik betimlemeleri benim çok ilgimi çeken noktalardan. Sindirmesi kolay değil öncelikle, düşündürüyor. Üstelik 'kendini keşfetmek' benim için okunması en güzel konulardan birisi sayılır. Kabuğundan sıyrılma, yaş kaç olursa olsun hayatı bir noktada yakalama.. Aynı durumları yaşamış olan insanlar elbet kendinden daha fazlasını bulacaktır bu kitapta. Bence, henüz Zweig okumadıysanız hemen bir kitabını edinip alın. Yazarın kalemini tanıyanlara ama bu kitabı okumamış olanlara tavsiye ediyorum demiyorum, çünkü bir kere bu lezzeti alan diğer tüm kitapları 1/2 kez okumadan bırakmayacak biliyorum