Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CaC2x0xtJpA
Evet, maalesef 10 üzerinden 4 puan. Kitabın dilinden dolayı da değil üstelik. Peki, ben kimim de Cemil Meriç'i eleştiriyorum?
Ben sadece bir okurum. Bir kitabı ya da yazarı eleştirebilmek için illa
• Evlendikten sonra birincil aileniz, eşiniz ve çocuklarınızdır.
• Evlenen değişir. Evlendiği halde bekârlığını sürdürmeye çalışan, evliliği hazmedememiştir.
• Evlilik, güç birliğidir, güç savaşı değildir.
• Evlilikte iki tarafın da kendine ait özel alanı olmalıdır. Bu kafasına göre takılmak değil, birey olmasının koşuludur.
•Evlilikte
İstanbul'da ve İzmir'de elden ele Mustafa Kemal kartpostalları dağıtılıyordu. Bu çizgi resimli kartpostalları taşımak, kalpak takmak gibi "milli mücadele modası" haline gelmişti.
Kitabın başlarını okursanız her birinizin başından geçen anılar olduğunu göreceksiniz. Bu tür anılar yaşanırken sıkıcıdır fakat geçmişte kaldıkça bizim için, tatlı birer anı olarak tarihteki yerini alır. Bu da demek oluyor ki şuan da bize sıkıcı gelen, bizleri bunaltan, birçok an, aslında geçmişteki yerini aldığında birer tatlı anıya dönüşsün
Merhaba 💫
👉İletiye yorum yapamayan, iletiyi beğenip paylaşamayan arkadaşlar, bu durum benden kaynaklı değildir. Etkinlik için, engellediğim okurların engelini kaldırmıştım.👈
Bizler okur'uz değil mi sevgili 1K? İskender pala okuyoruz. Sezai Karakoç okuyoruz. Didem Madak okuyoruz. Rasim Özdenören okuyoruz vs. Güzel.. Bundan yana sorun
Rabbim diyorum beni kimseye muhtaç etme beni ele güne karşı güldürme rezil rüsva etme beni elden ayaktan kesme ne zaman elden ayaktan kesilir isem o an ozaman canımı al beni kimseye yük etme;
verdiğin nimetlere sonsuz minnettarlık duyuyorum Yarabbi ..🤲
İnceleme videosu: youtu.be/Qd2DQt_1oR8
Güvercin Sevdası.
İmdat Avşar'dan okuduğum 3. kitap.
Güvercin Sevdası, 14 hikâyeden ve 207 sayfadan oluşan bir hikâye kitabıdır.
Güvercin Sevdası'nda, Anadolu ve Anadolu insanı ele alınıyor. Acısı, yoksulluğu, kaygıları ve geçim telaşı ile Anadolu insanı bir bir resmediliyor. Mizahı elden bırakmayan yazar, okurun kalbine gidebilecek birçok aforizmik ifadeye imza atıyor.
Kitaptan bazı alıntılar:
Bir dünya ki tepelerin, düzlüklerin, yamaçların, çeşmelerin, pınarların bile bir hüviyeti vardı. Hatta ağaçların da (23).
Bu yüzden, "Sen kimsin adın ne?" diye sormuyorlar; "Kimlerdensin?" diye başlıyorlardı söze... Adımızı söylemeden tanıtıyorduk kendimizi... Herhangi bir ailenin koyunu ya da kuzusu kadar hükmümüz vardı; ama sahiplerimiz hürmetine birer şahsiyet oluveriyorduk. Eşe'nin Osman'ın torunu ya da Hürü'nün Ali'nin oğluyduk (24).
Hikâye seviyorsanız mutlaka okumalısınız. :)