67 syf.
·
Puan vermedi
Kronik Yabancı
T.Ö.: Konyak? Ç.Ö.: Teşekkür ederim, kullanmıyorum. T.Ö.: Bunun yardımı olmazsa buraya dayanamazsın. Ç.Ö.: Akıl hastanesine mi? T.Ö.: Ben dünyayı kast etmiştim ama neticede o da akıl hastanesi sayılır. Hatta bana sorarsan başka bir dünyada delirenleri buraya yolluyorlar. Ç.Ö.: İlahi Tezer Hanım çok hoşsunuz. Burada olmamıza sebep,
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,3bin okunma
67 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Türk Edebiyatının Gamlı, Lirik ve Nostaljik Prensesi:
Tezer Özlü
Tezer Özlü
(10 Eylül 1942 – 18 Şubat 1986, Yaş: 43)
Tezer Özlü
Tezer Özlü
’nün aile hayatını, çocukluğunu, yaptığı üç evliliği, intihara olan eğilimini, manik-depresif tanısı ve hangi yabancı yazarlardan ilham aldığını, neden sürekli intihara öykündüğü bilinmeden yapılan bir ‘’Tezer Özlü Okuması’’, tam olarak
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,3bin okunma
Reklam
"Guguk Kuşu filmini izliyoruz. Doktorlar, hastane düzenine başkaldıran, hastaların dış dünyada iyileşeceklerini savunan, bu yolda çaba harcayan bir hastayı elektroşoka yatıracaklar. Hemen sinema salonundan çıkıyorum... ‘Seyirciler arasında benden başka elektroşok yiyen yok’ diye geçiyor aklımdan. Yoksa onların da hemen filmi terk etmeleri gerekirdi. ...Tezer Özlü
Guguk Kuşufilmini izliyoruz. Doktorlar, hastane düzenine başkaldıran, hastaların dış dünyada iyileşeceklerini savunan, bu yolda çaba harcayan bir hastayı elektroşoka yatıracaklar. Hemen sinema salonundan çıkıyorum...‘Seyirciler arasında benden başka elektroşok yiyen yok’ diye geçiyor aklımdan. Yoksa onların da hemen filmi terk etmeleri gerekirdi.
Tezer özlü
Sylvia Plath, Nilgün Marmara, Füruğ Ferruhzad Sylvia Plath, ilk şiirini sekiz yaşında yazacak kadar hisliydi. Başarılı ancak bu başarısını erkek çocuklarıyla yarıştırmaması gerektiğini çok erkenden öğrenmiş bir çocuktu. Hayatı ikinci sıradan takip etmesinin ardında elbette ki soğuk bir Alman baba ve kuralcı bir Avusturalyalı anne vardı. Mükemmel
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Reklam
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
Guguk Kuşu filmini izliyoruz. Doktorlar, hastane düzenine başkaldıran, hastaların dış dünyada iyileşeceklerini savunan, bu yolda çaba harcayan bir hastayı elektroşoka yatıracaklar. Hemen sinema salonundan çıkıyorum...‘Seyirciler arasında benden başka elektroşok yiyen yok’ diye geçiyor aklımdan. Yoksa onların da hemen filmi terk etmeleri gerekirdi. Tezer Özlü
TRAMVAY İKİLEMİ VE AHLAK SORGULAMASI
Herhangi bir felaket anında hayat kurtarma konusundaki istekliliğimiz, bazen birilerinin yaşamına mal olsa da son derece güçlüdür. Bu durumun en güzel örneği, 1967 yılında düşünür Philippa Foot tarafından geliştirilip, 1985’te Jarvis Thomson tarafından uyarlanan bir düşünce deneyi olan Tramvay ikilemidir. Tramvay ikilemi, bir eylemin sonuçlarını
Guguk Kuşu filmini izliyoruz. Doktorlar, hastane düzenine başkaldıran, hastaların dış dünyada iyileşeceklerini savunan, bu yolda çaba harcayan bir hastayı elektroşoka yatıracaklar. Hemen sinema salonundan çıkıyorum...‘Seyirciler arasında benden başka elektroşok yiyen yok’ diye geçiyor aklımdan. Yoksa onların da hemen filmi terk etmeleri gerekirdi. Tezer Özlü
Reklam
Çok hırslı, sert bir kadını anımsarım, yolda trafik yo-ğunsa ara bada kocasının yanında bir türlü oturmaya katlanamaz, korkup hu zursuzlanır, direksiyona sarılır ya da kocasının elini tutmaya kalkar, onu durdurmaya ya da engellemeye çalışırdı Karısı böyle davran dıkça kocası arabayı inadına daha hızlı sürer, sonunda kadın kocası na engel olamayacağını anlar susardı. Bunun adamın karısı üzerinde uyguladığı bir kür ya da bir tedavi niteliği taşıdığını söyleyeceksiniz belki, ancak bu bana savaş sırasında hastalar üzerinde başvurulan tedavi yöntemlerini anımsatıyor İsteri belirtileri gösteren, titre me nöbetleri geçiren ya da konuşma yeteneğını kaybeden askerler elektroşok işkencesiyle karşı karşıya bırakılırdı. Tedaviden sonra ya askerler artık titreme nöbetleri geçirmez olur ya da bağırır, feryat b ederlerdi. Bunun tedavi denecek bir yanı yoktur Ruhsal davranışl bozukluklarından kaynaklanan bedensel belirtiler zora başvurularak giderilebilirse de, bu yoldan hastanın davranış modelinde herhangi len bir değişiklik sağlanamaz. Amaçladığı üstünlük rolünü oynayabil mek için hasta her zaman bir başka çıkar yol arayıp bulur. Betty'nin na se yemek konusundaki kaprislerinin ve kusma nöbetlerinin zor kulla nılarak önüne geçmek sorun çıkarmaz, ama kız kaybolan semptom dij larının yerini tutacak başka semptomlar bulacaktır.
Sayfa 110Kitabı okudu
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.