“Halam ‘Ne çok büyümüşsün, nasıl da güzelleşmişsin.’ dediğinde başımı kaldırıp aynaya baktım.Aksimle göz göze geldim istemsizce, söz ettiği güzelliği bulmak ister gibi yansımama baktım.”
“İçine bırakıldığım bu yabancı dünya zamanla kendini bir ucundan ele verecek, nihayetinde bu karmaşa da sona erecek diye düşünüyordum. Oysa hayatın başka tuhaflıkları vardı ve bunlar genellikle beklenmedik zamanlarda bulu yordu beni.“
“Daima arzu edilmenin o tatlı fakat ölümcül oklarını gövdende toplamaya alışkındın. Bu oklarla yaşamayı öğrenmiştin nasılsa. Ben o sihirli bahçenin yollarını bilmezken henüz; sen içeride kucak dolusu güller, nergisler toplamaya başlamıştın bile.“
“Şehrin yıkıcılığından, yıpratıcılığından, haber bültenlerinde sıkça sözü edilen şu kötü insanlarından sakınmak için ördüğüm duvarlarımı yıkmaya başladın birer birer.”