Millî Mücadele sırasında Orta Anadolu'da bir köy. Tanzimat aydınının sosyo-psikolojik özelliklerinin uzantılarını taşıyan Ahmet Celal. Kendini kurtarıcı olarak gören, halkı eğitmeyi (ya da adam etmeyi) görev edinmiş, kafasında yarattığı gerçekle yaşanan gerçeğin çatışması sonucu "yaban"laşan tipik aydın.
Yirminci yüzyılın ilk yarısında büyük bir üretkenlikle dergilere yazdığı şiir, öykü, makale ve eleştri türü yazılarla Türk edebiyatı sahnesine adımını atan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, hikayeleri, denemeleri, oyunları ve anılarıyla, en önemli edeiyatçılarımız arasında yer alır. Üslup özellikleri bakımından Yakup Kadri'nin 1910'dan 1974'e dek verdiği eserler Türkçe'nin geçirdiği bütün evreleri yansıtır. Eserlerinin konu ve fikir zenginliği de dil özelliklerinin çeşitliliğinden aşağı kalmaz. Yakup Kadri'nin Fransız edebiyatı etkisinde başlayan yazarlığı, 1920'lerden sonra özgün bir sese kavuşarak siyasi ve sosyolojik konulara, tarihe, dönem çatışmalarına ve birey psikolojisi irdelemelerine yönelir. Fecr-i Ati'den yetişmiş ama bunu izleyen elli yıl boyunca toplumsal koşullar, tarihi süreçler ve bireysel portreleri romanın dokusuna işlemek için roman tekniğiyle de boğuşmuş bir yazar olan Karaosmanoğlu'nun eserleri, hala tüketilmemiş ayrıntılarının tartışılıp incelenmesi gereken zengin bir "panoroma"dır.
pek bilinmeyen film önerileri part IV
Little Boy (2015) : savaşın ne kadar kötü olduğunu bir çocuk üzerinden dramatik, sıcak ve daha yumuşak bir tonda anlatan bir film. Birçok eleştri sitesinin haksızlık yaptığını düşünüyorm
Imdb : 7.3 Metascore: 30 Rotten Tomatoes : 26/78
Olcarscore : 7.0
''Ben'' in bir parçası ötekisine ateş püskürür. Ateş püskürten öteki parça, içyansıtımla değişikliğe uğrayan ve yitirilmiş objeyi içeren bölümdür. Ancak ,bu parçaya öylesine acımasız davranan öteki parça da yine yabancımız değildir; bu da ''ben'' deki eleştri mekanizmasını, yani vicdanı kendisinde barındıran, normal zamanlarda da ''ben'' karşısına eleştril tutumla çıkan, ama şimdiye kadar hiç böyle amansız ve haksız davrandığı görülmeyen parçadır.
Sinem Şal'ın ilk kitabı olmasına rağmen bu kadar derin olması kaleminin ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor aforizmalar toplamı denmiş bence haksızca bir eleştri olduğunu düşünüyorum ve aforizmalar toplamının nasıl olduğunu anlamdırmaları için net Özgür bacaksız'ın kitaplarını okumalarını/okumaya çalışmalarını tavsiye ederim. Sinem Şal'ı okumayı çok sevdim. Umarım yeni kitabı yakında çıkarda okurum.
DankSinem Sal · Kara Karga Yayınları · 0392 okunma
Bazen Mustafa Kemal Atatürkten bazen montaigneden etkilendigi eserde acikca ortada ve hoffer bunu saklamiyor ve bundan gocunmuyor. Kitap muazzam. Kitle hareketleri, sosyoloji, psikoloji, psikanaliz, elestri gibi konulara merakiniz varsa tavsiye etmekle kalmiyor, mutlaka okuyun diye uyariyorum.. okunmasi gereken ilk 5 kitaba sigdirmak icin cok titiz davranmak gerekiyor, ama ben cok dusunmeden ve gonul rahatligiyla okunmasi gereken ilk 5 kitaba sigdiriyorum..
ŞAH&SULTAN ~ İSKENDER PALA
2010 yılında yayımlanlandığında, yılın en çok satan kitabı olan Şah&Sultan, hâlâ tarihi roman denince ilk akla gelenlerden. Uzun araştırmalar, derlemeler ve okumalar sonucu ortaya çıkan bu kitap, Çaldıran Savaşı evveli ve ahirini kurgusal hikayelerle besleyerek anlatmaya çalışmış. Fakat İskender Pala'nın o
Heinrich Böll'den okuduğum ikinci roman. Kendine has bir kalemi var. Eleştiri ağırlıklı ve psikoloji, duygu yüklü. 1972 Nobel edebiyat ödüllü olan yazarın
Palyaço eseriyle tanıştım ve bu eser dini eleştri sebebiyle zamanında yasaklanmştır. Yazarımız
Trenin Tam Saatiydi eseriyle beraber bu sefer ikinci dünya savaşında bulunan kendi ülkesini eleştirmiş ve
Tanrı'yı ve dinleri akademik bir çevrede konuşmak ne kadar mümkün ve doğrudur, bilemiyorum. Bilim bazı inanç temelleri üzerinde yükselmiş ve bunlar yıllar içinde birbirine öylesine kenetlenmiştir ki artık bunun dışında söylenen bir şey'in imkanına dair düşünmemek gerektiğine dair bir algı vardır.
Armstrong'un bir kaç eserini daha
İmkansızın Şarkısı l. Kitapta cinsellikle ilgili çok açık anlatımlar mevcuttur, Haruki’nin bu anlatımlarını beğenmedim ve çoğu yeri atlayarak geçtim. Cinselliği sadece yüzeysel olarak anlatsaydı kitaba karşı bakış açımı tamamıyla Nirvana’ya çıkartabilirdi.
Merhaba! 2024'ün ilk kitabı ile sizinleyim. Ben bu kitaba bayıldım. Bu kitap bana aşkı tekrar hatırlattı. Bu kitabi 2 günde bitirdim. 5-6 saat boyunca sıkılmadan okudum. Hikaye o kadar sürükleyici ve güzel ki size anlatamam. Daha önce çok kitap okudum ama bu kitabın anlatımı bir ayrı. Çok fazla asker konulu kitaplar okudum fakat bu benim için en güzeli. Bu kitapta Türk damarları patlamayan yoktur zaten. (Yanlış olabilir) "Sevdası vatan olan bir adamdan, sevda dilemek suç muydu?" Bu sözü o kadar beğendim ki anlatamam. Kitabı okurken bir ilişkinin toz pembe olmadığını, herşeyin toz pembe gitmediğini ve bir ilişkide onlarca kez kavga olabileceğini anladım. Bu kitabi okurken musunuz bilmem ama, okursanız ne mutlu bana. Bu kitabı herkese önerdim ve önermeye devam ediyorum.
İyi okumalar☆
1/50 kitap
Söyleyin Musalar!
İnsanı cümle mahlukattan ayıran ‘söz’’ün kaynağını söyleyin
Hani evvel zaman içinde bir kadın vardı ya Mezopotamya bölgesinde
Tohumu toprakla buluşturup başağa dönüştürmeyi öğretmişti ona ataları
Hükmü geçiyordu toprağa, işliyordu onu
Ama tohuma can veren yağmurun hikmetine sır erdiremiyordu aklı
Sonra bir anda almıştı
Eleştiriye geçmeden spoilerli olduğunu bilin. Ben bu kitabi eğlence ile bir eleştri yazısında bulunmuyorum. Bu kitap benim kalbimi kırdı. Çiçek... benim zor kızım. Çiçeğin çok zor bir hayatı oldu. 02.02 okurken bir kağıda "çiçek umarım ölürsün!" Yazmıştım. Kitap bitince bu notumu buldum... Keşke mutlu olsaydı... Çiçek mutlu olmayı hak diyordu. Ayza sevilmeyi hak ediyordu. Çiçek mutlu bir kadın olmalıydı. Çiçek bu kadar acımasız olmamaliydı, sokaklarda çocuklar olmamaliydi, katiller olmamaliydi. Herkes mutlu olmalıydı. Herkes mutlu olmalı. Ben elstri yapmıyorum sadece burada. Siyahiler, araplar, göçmenler, mülteciler ve halk herseyden önce insanlar mutlu olmalı. Ben bunları bu kitaptan öğrendim. Ben bunları çiçeğin yaşamındaki kesitlerden öğrendim. Mülteci insanlar ile son anda gitmeyip geminin battığı haberini alan çiçekten öğrendim ben bu zorluğu. Bu kitap benim için bir kitaptan daha fazlaydı. Ben normalde kitaplarda asla ağlamam. Ama bu kitapta en az 30 dakika agladim. 1 gün etkisinden çıkamadım. Halen etkisi altındayım.
Kitap çok güzel. Ng kabalimin yazısı çok güzel. Gecelik serüveni favori kitabım oldu. Bu kitabi okumazsaniz cidden çok sry kaybedersiniz. Gerek edebiyat sahneleri, gerekse çiçeğin geçmişi. Okuyun, okutun...
İnsan Doğası Derinlik Psikolojisinin 3 büyük kurucularından biri olan
Alfred Adler tarafından kaleme alınmış, adından da anlaşılacağı üzere insanın doğasına odaklanan, psikoloji okuyan öğrencilerin sıklıkla okuması tavsiye edilen bir kitaptır. Bu incelemede kendimce görüşlerimi paylaşmadan önce yazardan bağımsız bir eleştri yapmak istiyorum. Kitabın