Elhasıl :
Dalalet yolunda nihayetsiz müşkilât var, hidayet ve vahdet yolunda nihayetsiz suhulet var.
Elhasıl, ahiret gibi dünya saadeti dahi ibadette ve Allah'a asker olmaktadır. Öyle ise biz daima "Elhamdü lillahi ale't-taati ve 't-tevkif" demeliyiz ve Müslüman olduğumuza şükretmeliyiz. "Bize taat ve muvaffakiyet nasip eden Allah'a hamd olsun."
Reklam
Kadını Vâlidelik şeref ve fazîletinden, âilesi yuvasından süfliyata atan asrîlerdir ki: Bila idrak senelerden beri milletin temel taşı, ailenin madde-i aslivyesi olan kadını zillete düşürmek, ictimâîyâtımızı başdan başa harab etmek, elhâsıl kadını mevki-i aslisinden ayırmakla milleti maddeten ve ma'nen zalf düşürmek için hiçbir fırsatı kaçırmamışlardır. Medeniyetin hakîkaten âşık olanlar, mahasin-i ahlakiyyeyi, an'anatı, fazıletleri yıkmakla maksadın te’mın edileceğini kabul edilemez. Bahusüs Müslüman kadını henüz Avrupa'nın en serbest idarelerinde bile iktisab edilemeyen huküka mâlikdir, (İnşaallah gelecek makalemizde bu hakikati ızaha çalışacağız) ne esirdir ne de oyuncaktir.
Hasan HikmetKitabı okudu
Yavuz Sultan Selim'e aşık olan bir kızcağızın hikayesi... elhasil.com/2020/07/peyder-...
Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır! 
Elhâsıl fethin ilk cuma günü Ayasofya’da cuma namazını kıldılar. Ve Sultan Murad Han Gazi oğlu Sultan Mehmed Han Gazi adına İslâm hutbesi okundu. O Murad Han da Sultan Mehmed Han Gazi oğludur. O da Sultan Bayazıd Han oğludur. O da Murad Hünkâr Gazi oğludur. O da Orhan Gazi Han oğludur. Ocak 1453-31 Aralık 1454) Sultan Mehmed Han Gazi Han oğludur. O da Sultan Süleyman Gazi Han
Zulmü alkışlayaman, zalimi asla sevemem: Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım. - Boğamazsın ki... - Hiç olmazsa yanımdan kovarım Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam Doğduğumdan beridir aşıkım istiklale [Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale] Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir, belki, fakat çekmeğe gelmez boyunum Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, [Onu dindirmek için kamçı yerim çifte yerim] Adam aldırma da geç git diyemem aldırırım Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım Zalimin hasmıyım ama, severim mazlumu! Hakiki Türk ruhu, hakikî Türk hissi, Türk mertliği, Türk asaleti, Türk ahlâkı bu mısralarda en hakikî ve en kuvvetli ifadesini bulmaktadır. Ve kendisi hakikaten anlattığı gibi bir adamdı. Olduğu gibi görünmek göründüğü gibi olmak, onun bütün yaşayışında tam mânasıyla gerçekleşmiş bir düsturdu. İçi dışı bir, gecesi gündüzü bir, sözü, özü bir; elhasıl hayat şartlarının zorladığı, menfaat kayıtlarının cevaz verdiği bütün riyaları çiğnemiş bir adamdı. Kalbinde, yalnız samimi hisler; kafasında birer mücahede ve mücadele bahasına edindiği kanaatler yaşar, gelişir ve olgunlaşırdı. Hiçbir endişe onu kanaatlerinden caydırmaz, saptırmaz, ona en cüz'i fedakârlığı kabul ettirmezdi. Fakat kanaatlerine bu şekilde bağlanışı, kendi kanaatlerinin tam zıddı olan kanaatlere hürmet etmesine engel olmazdı.
Sayfa 285 - Ömer Rıza DoğrulKitabı okudu
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.