“Çay bahçesini öyküleyen yalnız kadın, yanından geçip gidiyorum, haberin yok. Yanımızdan geçip gidenlerden hiçbirimizin haberi yok. Benim yörüngemde, O ’nunla karşılaşmak umudu var. Birden eli öpülesi bir rastlantı biter, belki çantası açılır, kağıtlar dökülür suya, ben toplarım, hemen verip gitmek ayıp kaçacaktır, şurda biraz oturulur, bazı mecburiyetlere şükran sunulur, kızın adı Şükran değildir, gözler gözlerle tanışır, falanlar filanlara hamiledir... Senin bunlardan haberin yoktur.”