mucize, sevginin bireyler arasındaki gerçek anlamda muğlak ve kavranılamaz bir bağ olması ve herkesin sevilmeye ne kadar değer olduklarına göre eşleştiği ekonomik bir yarış olmaması değil miydi?
Uyku düzenim tamamen yoldan çıkmıştı. Devamlı yanlış şeyleri düşünüyor gibiydim. Hep gece yarısında yatağa gidiyor, gözlerimi kapatıyor, bir sürü şey düşünüyor, ışıkları tekrar açıp dörde kadar kitap okuyordum.
Pireleri incelemek için ödenek almış bir bilim adamına dair bir fıkra anlattı lvan. "Zıpla," diye bağırıp pirenin ne kadar uzağa zıpladığını ölçüyormuş. Bir süre sonra sıkıcı olmuş bu, çünkü pire hep aynı mesafeye zıplıyormuş. Pirenin bacaklarını teker teker koparmaya başlamış adam. Mesafe giderek azalmış, ta ki altı bacağını da koparana dek. Artık hiç zıplamıyormuş pire. "Eğer altı bacağı da keserseniz," diye sonuca varmış bilim adamı, "pire duyamaz."