“Kütüphanemi seviyorum çünkü marangozu benim!”
...Ne zaman birini bundan böyle sevmemeye karar versek kendi kendimize, ondan bizde kalan eşyalarla hesaplaşırız öncelikle.
Sayfa 101 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İki türlü yaşanır hayat eğer bir şeye benzeyecekse. Ya kendini yok edeceksin hayatın içinde, ya da hayatı yok edeceksin kendinde.
Sayfa 163 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Birisi bizde sevmediğimiz arzular uyandırırsa , onu sevmeyiz. Ama gene de, illa ki onu arzulamaya devam ediyorsak, o zaman onda sevecek şeyler bulmaya çalışırız.
Sayfa 153 - Metis YayınlarıKitabı okudu
“ Bu bir sınav ” diyordu.
“Ne kadar kötü olursa, sonu o kadar güzel olacak!!”
"İnsanı kirleten ağzına giren değildir. Ağzından çıkandır insanı kirleten."
Aşkın ölümsüz olabilmesi için, hafızanın ölümlü olması şarttı.
Belki de daha iyisinin olmadığına inandığı müddetçe, her şeye alışabiliyor insan...
Deniz kıyısında durmuşuz. Ayaklarımızı suya salmışız. Sen diyorsun ki şu ilerideki dalgaya yüzelim birlikte. Bak o dalga ne kadar güzel!
Çünkü hazırlop gelmez her zaman,bazen de sonradan yeşerir sevgi..
..Yalan, hakikati tersyüz eder. Saçmalık ise, yalanla hakikati ayırt edilemeyecek biçimde birbirine lehimler.!!
Okumayı öğrenmek, ebediyen yitirmek demekti yazının gizemini.
Sayfa 95 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Herkes uykudayken ayakta kalmak, müthiş bir ayrıcalıktı.
Hakikatten ne kadar uzaksa, yalandan da o kadar uzaktır saçmalık. Yalan, hakikati tersyüz eder. Saçmalık ise, yalanla hakikati ayırt edilemeyecek biçimde birbirine lehimler.
“İnsanı kirleten ağzına giren değildir. Ağzından çıkandır insanı kirleten.”