"The Phenomenology of Perception" (Türkçe adı "Algılanan Dünya") Maurice Merleau- Ponty’nin radyo sohbetlerinden oluşan felsefik bir eserdir. Bilim, dünya, insan, sanat, algı, gerçeklik, öz ve yansıma gibi konuların üzerinde durularak 7 bölümde hazırlanmıştır. 72 sayfa olması sizi aldatmasın çünkü tartışılan konular fazlaca derindir ve bu noktada okuma listenize eklemeden önce bilgi birikiminizin yeterli olduğuna dikkat etmelisiniz.
Eserde, insan algısının nasıl oluştuğunu, nasıl çalıştığını, temel yapısını ve işleyişini anlamak için “insan algısının fenomenolojisi “olarak adlandırılan bir yöntemle incelemeye odaklanmaktır. Ayrıca, beden ve duyuların algıya nasıl katıldığını, yer ve mekân algısının nasıl oluştuğunu ve insanların dünyaya nasıl baktığını ele almaktadır. Bu yönüyle, filozoflar ve psikologlar gibi, algı ve deneyim üzerine okumalar yapmaya hevesliyseniz sizi sarsacak bir kitap olacağını söyleyebilirim. Çok kısa olduğuna bakmayın, çok büyük tartışmalar doğuran bir eserdir kendisi.
Okurken çoğu noktada aklıma Görme Biçimleri gelse de dil olarak tokatlandım diyebilirim. Beynimin yanıp kül olduğunu hissettim :D Hatta “bu nasıl radyo sohbeti? bunları dinleyenler nasıl anlıyordu? Ben yavaş yavaş okuduğum halde isyan bayrağı çekiyorum” diye sinirlendiğim oldu. Umarım size de çektirmez…