suyum kan/ ekmeğim kan/ elim yüzüm kan içinde köpük köpük kan içinde düşlerim
Elim yakında iyileşir, o bir şey değil. Aklım ve ruhumsa asla iyileşmeyecek.
Sayfa 289Kitabı okudu
Reklam
"Mevt, ehl-i dalalet için bütün mahbubatından elîm bir firak-ı ebedîdir. Hem kendi cennet-i kâzibe-i dünyeviyesinden ihraç ve vahşet ve yalnızlık içinde zindan-ı mezara idhal ve hapis olduğu halde, ehl-i hidayet ve ehl-i Kur'an için, öteki âleme gitmiş eski dost ve ahbablarına kavuşmaya vesiledir."
Sensin her mısrama ilmek ilmek işlediğim konu Zira elim mühürlü, senden gayrı her şey memnu
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda, budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var. Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a. Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u. Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Sayfa 1618Kitabı okuyor
Ben minicik bir kulum ,yalanı bilmez dilim,sana dönüktür elim. Elimi doldur Rabb'im, yüzümü güldür Rabb'im
Reklam
"Benim için Tanrı olan sağ elim, savaşmak üzere tartmakta olduğum mızrağım, yardımcı olsun şimdi bana! Sana adıyorum, Lausus, şu eşkıyanın bedeninden soyulacak eşyaları, Aeneas'tan aldığım ganimetle seni donatacağım!"
Sayfa 377Kitabı okudu
Uçuk pembe dudaklarından gözlerine yayılan tebessümün geçiciliğini görmeyenler, ondaki bu elim istidadı kolayca gözden kaçırabilirlerdi.
"Bazı günler holdeki saatin tiktaklarını dinliyorum. Ve beni bekleyen bütün o saniyeleri, dakikaları, saatleri, günleri, haftaları, ayları, yılları düşünüyorum. Onlarsız geçecek olan onca zamanı. O zaman, nefes alamıyorum; sanki biri kalbimin üzerinde tepiniyor, Leyla. Elim ayağım tutmaz olmuyor. Öyle bitap düşüyorum ki, bir yere yığılıp kalmak istiyorum."
413 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Boranlı Yedigey'den öğreneceğimiz çok şey var
"Gün Olur Asra Bedel" Cengiz Aytmatov için kariyer zirvesi sayılabilecek oldukça uzun bir roman. Olaylar asıl mesleği balıkçılık olan ancak İkinci Dünya Savaşı sonrasında balıkçılık yaptığı yerlerden memleketinden ayrılmak zorunda kalınca Sarı Özek bozkırının ortasındaki birkaç haneden oluşan Boranlı köyüne yerleşmiş Yedigey isimli
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,3bin okunma
Reklam
Ne zamana dek bedenim acılar içinde, gönlüm coşkudan yerinde duramaz hâlde kalacak? Ne zamana dek dilimin ucuna binlerce kelime gelecek de dudaklarımı tek birini bile söylemeye ikna edemeyeceğim!? Gönlüm yaralı, canım yorgun... O yüzden mi suskunum yoksa? Zor durumdayım: Ölmüyorum ama sana kavuşmaya yetecek dermanım da yok. Böyle ortada kalakaldım işte, elim mahkûm sabrediyorum. Ancak sabrım da tükeniyor, fazla idare etmez beni.
102 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
kapak kurbanı kitaplardan biri daha... kurgusu güzel, anlatımı güzel, karakterleri ayrı güzel. tek kusuru kapakları olsun bakalım. daha ilk sayfalardan bizi kendine çeken bir hikâye. FBI ajanı Logan ve seri katil Lana'nın tanışmasıyla başlıyor kitap ve bizi olacaklara dair meraklandırmayı başarıyor. Lana'nın geçmişi öğrendikçe canımızı yakıyor, düşündükçe bile elim ayağım titriyor. yaptıklarından kolayca sıyrılan ve vicdanlarından arınıp kendi iyi hayatlarına bakan bu kişilerden intikamını alışını okuyoruz. tabii bu yolun içindeyken bir yandan da beklenmedik aşkını ele alıyor yazar. aralarındaki çekim, uyumları, ilişkileri çok güzeldi. uzun bir süredir merak ettiğim bir seri olsada hiç beklentiye girmemiştim. zaten kısa bir kitap su gibi aktı hiç sıkılmadan okudum. sonu da heyecanlı bitti bir an önce ikinci kitaba başlamak istiyorum ve devamında neler olacağını, nasıl biteceğini de merak ediyorum. kapağı bir kenara bırakıp bir şans vermenizi tavsiye ederim.
The Risk
The RiskS. T. Abby · 2016122 okunma
Sen: Çamlı dağlardan ağaran şafak... Sen: Duru göllerin nilüferisin. Sen: Engin ovada sararan başak... Sen: Umut kaynağı, alın terisin. Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş... Sen: Yeşil ekinsin, sen beyaz gümüş.. Sen: Mavi denizsin sise bürünmüş... Sen: Sevda sırrının düğümlerisin. Sen: Her güzelliğin canlı sergisi Sen: Kalp yarasının em'i, sargısı... Sen: Benim dileğim, Hakk'ın vergisi.. Sen: Gönlümde saplı aşk hançerisin. Sen: Koyu gölgesin yaz sıcağında Sen: Olgun meyvesin dal kucağında Sen: Korsun, alevsin aşk ocağında Sen: Gadir Allah'ın şaheserisin. Sen: 'Ben'sin, gel gör ki ben 'sen' değilim Sen: Benim düşüncem, ruhum ve dilim Sen: Benim gözlerim, ayağım, elim... Emin ol, sen bana benden berisin. Abdurrahim Karakoç
16. Bölüm : Dans Edelim Mi?
"Dans edelim mi?" diye sordu. "Burada mı?" "Burada." "Tek başımıza mı?" "Tek başımıza." "Ama müzik bile yok..." "Müziğe ihtiyacımız yok. Bizim sessizliğimiz var..." Efe bana elini uzattı. Titreyen elim onun elini tutarken ayağa kalktım. Soğuktanmı yoksa heyecandanmı titriyordum bilmiyordum. Ürkek ve küçük bedenim onun kolları arasına girdiğinde evime hoş geldiğimi hissettim. Onun kolları arasında olmak kendi evimin kapısının zilini çalmak gibiydi.
her şeyin yolunda olduğu o yol nerede her şey elimizdeyse benim elim nerede
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.