Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bakınız sevmek nasıl bir şeymiş👇🌷 “Bakın sevmek öyle cümlelerde filmlerde gördüğünüz gibi bir şey değil. Yani öyle birkaç sevgi mesajı, birkaç gece, birkaç sahiplik fotoğrafları falan öyle değil. Daha farklı. Mesela onu görünce hızlanan kalbiniz, her adımda ona yaklaşma, onu görme hissidir sevmek. O adımları onun için atmaktır. Bir sokak arasında
Tutamadığım elini tutmak için seni sende yaşamak için..
Özlemdir sevgilim, beni böylesine bekleten, Her yokluğunu gördüğümde içimi titreten, Sen şimdi yanımda değilsin, uzaktasın. Koca bir hiçlik benden geriye kalanlardan. Dolaşıyorum sokaklarda yalnız başıma, Biliyorum çıkmayacaksın bir sokak başında, Ama ben yine de arıyorum seni durmadan, Bu aşk ile her zaman olacağım yollarda. Özlemdir sevgilim, bana anlatan yüzünü, Ellerinin sıcaklığını, neşe saçan gülüşünü. Ben seni hiçbir zaman göremeyeceğim, Her zaman tutacağım verdiğin gülünü.
Reklam
Sevmek neymiş ?
Bakın sevmek öyle cümlelerde filmlerde gördüğünüz gibi bir şey değil. Yani öyle birkaç sevgi mesajı, birkaç gece, birkaç sahiplik fotoğrafları falan öyle değil. Daha farklı. Mesela onu görünce hızlanan kalbiniz, her adımda ona yaklaşma, onu görme hissidir sevmek. O adımları onun için atmaktır. Bir sokak arasında elini tutmak,
Sevgilim olsun istemiyorum. Sevdiğim olsun istiyorum. Her gün görmek değil. Benim olduğunu bilmek istiyorum! Elini tutmak değil. Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum. Cemal Süreya
Sevdiklerinize sarılmak, masaj yapmak veya elini tutmak stresi azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
Yanında olmak istiyorum. Sen bilmesen de senin geçtiğin yollardan defalarca yürümek, kokunu yaydığın sokakların bütün havasını solumak, dönüp arkana baktığında beni fark etmeni istiyorum. Elini tutmak, tuttuğum anda zamanı durdurmak, hayatın o tüm işleyişini aşkımızla durdurmak, senden başka hiçbir şeyin farkında olmak istemiyorum! • Rapunzel
Reklam
Birini düşünerek ömür geçer mi?
Onu görünce yüzüne bakamazdı gözlerini kaçırırdı onu gördüğü anda eli ayağı titrerdi kalbi öyle bir atardı ki sanki yerinden çıkacak gibi olurdu böyle olurmuş ya hani birini sevince.. Gerçekten sevmiş olabilir miydi yoksa geçici bir heves miydi? Belkide onu düşünerek aklını yitirecekti.. Onu yeni doğmuş kundaktaki bebe gibi seviyordu.. İlk sarılma anı aklından hiç çıkmıyordu ah o sarılma sanki yıllardır görüşmemişler gibiydi birbirlerine yabancılardı tanışmıyorlardı ama bir o kadar da birbirlerini tanıyorlardı.. Kimdi nerden çıkmıştı karşısına neden karşılaşmışlardı sevda mıydı imtihan mı? İçinde kelebekler uçuşuyor derler ya aynı onun gibiydi içi kıpır kıpırdı.. Yüzü asık suratlı gülmeyen kızın gözlerinin içi gülüyordu birini bu denli sevebilir miydi? Kendinden, herkesten, herşeyden çok.. Elini tutmak ne kadar heyecan veriyordu ileride ne acı vereceğini bilmeden.. Belkide imkansız kalmalıydı.. İlk sarılma anında kalsaydı uzaktan sevseydi.. Kokusunu bilmeden, gözlerine bakmadan olacaklar onsuz olsaydı belkide bu denli canı acımazdı şimdi kokusunu unutmaya çalışıyordu ten kokusu unutulur mu? Belki bir gün karşılaşacaklardı pişman mı düşman mı..? Artık onu unutmak istiyordu ama bir yandan da seviyordu deli gibi sevmesine, istemesine rağmen onu istemiyordu. Bu ne demekti insan birini hem deli gibi isteyip.. bir o kadar da istemez miydi?
Ve o an aşkın ne işe yaradığını anladım. Aşk hayatta kalmana yardım ediyordu. Anlam aramayı da unutturuyordu. Aramayı bırakıp hayatı yaşıyordun. Aşk önemsediğin kişinin elini tutmak ve şimdi ki zamanda yaşamaktı. Geçmiş ve gelecek yalnızca mitti. Geçmiş ölen şimdiki zamandı ve gelecek hiçbir zaman var olmayacaktı, çünkü ona ulaştığımızda gelecek zaman şimdiki zamana dönüşecekti. Şimdiki zaman sahip olduğumuz tek şeydi. Sürekli devinen, sürekli değişen bir şeydi şimdiki zaman. Ve hercaiydi. Yakalamanın tek yolu geçip gitmesine izin vermek, onu serbest bırakmaktı. - Matt Haig / İnsanlar
Ve o an aşkın ne işe yaradığını anladım. Aşk hayatta kalmana yardım ediyordu. Anlam aramayı da unutturuyordu. Aramayı bırakıp hayatı yaşıyordun. Aşk önemsediğin kişinin elini tutmak ve şimdi ki zamanda yaşamaktı. Geçmiş ve gelecek yalnızca mitti. Geçmiş ölen şimdiki zamandı ve gelecek hiçbir zaman var olmayacaktı, çünkü ona ulaştığımızda gelecek zaman şimdiki zamana dönüşecekti. Şimdiki zaman sahip olduğumuz tek şeydi. Sürekli devinen, sürekli değişen bir şeydi şimdiki zaman. Ve hercaiydi. Yakalamanın tek yolu geçip gitmesine izin vermek, onu serbest bırakmaktı." - Matt Haig / İnsanlar
Ve o an aşkın ne işe yaradığını anladım. Aşk hayatta kalmana yardım ediyordu. Anlam aramayı da unutturuyordu. Aramayı bırakıp hayatı yaşıyordun. Aşk önemsediğin kişinin elini tutmak ve şimdi ki zamanda yaşamaktı. Geçmiş ve gelecek yalnızca mitti. Geçmiş ölen şimdiki zamandı ve gelecek hiçbir zaman var olmayacaktı, çünkü ona ulaştığımızda gelecek zaman şimdiki zamana dönüşecekti. Şimdiki zaman sahip olduğumuz tek şeydi. Sürekli devinen, sürekli değişen bir şeydi şimdiki zaman. Ve hercaiydi. Yakalamanın tek yolu geçip gitmesine izin vermek, onu serbest bırakmaktı. - Matt Haig / İnsanlar
Reklam
Eskiden oryantalist denen müsteşrikler, misyonerler yıllarca Müslümanların içinde kalıp, onlara benzeyerek; Müslüman görünerek insanları kandırmaya çalışır, inançlarını sarsmaya gayret eder, değerlerinde, eserlerinde tahribatlar yapmaya çalışırlardı. İsrailiyyat dediğimiz hurafe ve safsataları bu şekilde İslami kaynaklara sokmaya teşebbüs etmişlerdir. Şu zamanda bilgi tahripçileri, müfsitler artık dolaşmıyorlar. Gitmelerine, gezmelerine, içimize girmelerine bile gerek kalmadı. Medya vasıtasıyla evlerin en iç köşelerine kadar giriyorlar. Şimdi onların yerine uydurdukları bilgiler ışık hızında dolaşıyor, kıtalar katediyor. Masa başında hazırladıkları en kamufle edilmiş, doğruymuş gibi görünen yalanları; gelen herhangi bir haberin veya bilginin kaynağını araştırmayan, sorgulamayan insanların inancını sarsmaya, kafalarını karıştırmaya, değerlerinden elini çekmeye meylettiriyorlar. Çok dikkat etmek gerekiyor. Özellikle medyadan gelen paylaşımları araştırmadan, sahih kaynaklara bakmadan, sorgulamadan kesinlikle kabullenmemek lazım. Adamlar işin kolayını bulmuş. Her gün bir çok algı bombardımanına tutmak için fesat şebekelerini kurmuş, gece gündüz çalışıyorlar. Bu fitne fücur üretme işi ta eski çağlardan günümüze kadar bitmedi, son hızla devam ediyor. Özellikle bu zamanda galebe eden batı medeniyeti, zihniyeti ve felsefesi bin sene İslam alemi aleyhine biriktirdiği kini ve nefreti bu şekilde kusmaya çalışıyor. İnşallah gelecek İslam'ındır. Artık kendi zulüm ve nefretlerinin de kendilerine yaptıkları zararı göreceklerdir. Hak ve hakikate tabi olacaklardır. Ahmet Yordam
Sevgilim olsun istemiyorum. Sevdiğim olsun istiyorum. Her gün görmek değil. Benim olduğunu bilmek istiyorum! Elini tutmak değil. Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum.
Sevgilim olsun istemiyorum. Sevdiğim olsun istiyorum. Her gün görmek değil. Benim olduğunu bilmek istiyorum! Elini tutmak değil. Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum.
Cemal Süreya
Cemal Süreya
Sevgilim olsun istemiyorum. Sevdiğim olsun istiyorum. Her gün görmek değil. Benim olduğunu bilmek istiyorum! Elini tutmak değil. Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum.
1.440 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.