♡
“Elini tutmak istiyorum. Ancak elini tutmakla içimin yaralarını iyileştirebilir, ancak sana dokunmakla yatışabilirim.”
♡
Sayfa 83 - Timaş
#yusuf
Mesela elini tutmak isterdim.
Gözlerine bakmak isterdim.
Saatlerce yanında oturup hiç konuşmadan seni anlamak isterdim.
Seni saatlerce sadece suskun halini dinlemek isterdim.
Beş para etmez birinin teki olduğumu anlamıştım zaten.
Bir işe yaramayan bir o kadar da yalnız.
Neden peki?
Hiç sordun mu kendine?
Neden bu halde diye!
İşte hayatım bu, bir yeşil çam filmi gibiyim.
Nostalji, siyah beyaz hayatlar.
Mutluluk içinde mutsuzluk.
Sadakat için de ihanet.
Sade ve güzel.
O kadar yakınsın ki bana,
Bir o kadar da uzak,
Sanki ilk defa aşık olmuş gibiyim,
Uzana bilsem bir adım kadar yakın,
Ama sanki ayaklarıma prangalar vurulmuş,
O bir adımı atamıyorum,
Sadece seyrediyorum seni,
Dizlerine yatıp, elini sımsıkı tutmak istiyorum,
Gökyüzüne bakar gibi,
Gözlerine dalmak istiyorum,
Sana bakarken prangaların ayağıma
Bakın sevmek öyle cümlelerde filmlerde gördüğünüz gibi bir şey değil. Yani öyle birkaç sevgi mesajı, birkaç gece, birkaç sahiplik fotoğrafları falan öyle değil. Daha farklı. Mesela onu görünce hızlanan kalbiniz, her adımda ona yaklaşma, onu görme hissidir sevmek. O adımları onun için atmaktır. Bir sokak arasında elini tutmak,
Aşk mı sevgi mi?
❝Sevgilim olsun istemiyorum.
Sevdiğim olsun istiyorum.
Her gün görmek değil.
Benim olduğunu bilmek istiyorum!
Elini tutmak değil
Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum!
İki gün değil, ebediyen sürsün istiyorum!
Uğruna ölmek değil.
O'nun için yaşamak istiyorum!❞
“Beni en çok üzense elimi bırakman değil, bunu sen yapmasaydın, benim yapacak olmamı hissetmemdi zira artık elini tutmak bana mutluluk vermiyordu.”
Sayfa 83Kitabı okudu
