Ocakta titreşen ateşe dikti gözlerini, tahtaya ya da kömüre ihtiyaç duymadan doğrudan taşın üstünde yanıyordu. Bunu acı bir pişmanlıkla izledi. Eğer büyüsü daha derinlere dokunuyor olsaydı, yüzünü ocağın içine yaklaştırıp alevlerin içindeki geleceği görebilirdi. Ana'nın herkes için ördüğü kaderin o kırmızı ipliklerini görebilirdi.