Elif Şafak - Aşk
Aslında kitabı okuyalı bayağı oldu ama fırsat bulup bir türlü yorum yapamamıştım kısmet bugüneymiş.. Gelelim kitaba..
Kitabın içinde ayrı bir kitap okuyoruz; biri ilahi aşkı anlatan Mevlana ve Şems’in kusursuz hikayesi olan Aşk Şeriatı, diğeri ise Ella’nın hayatında topyekün değişime vesile olan Aziz Zahara ile yaşadığı beşeri aşkın hikayesi.. Ve maalesef bu iki aşkın da akıbetinde sevenlerden birinin ruh eşini kaybedişi..
Elif Şafak İçinde çokça tasavvufi motifler barındıran ve sizi 13. Yüzyıl Konya’ sına ışınlayan bu kitaptan son bir alıntı paylaşmak istiyorum ;
‘ AŞK’ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındadır, merkezinde ya da dışındadır, hasretinde..’
Tüm okuyuculara sevgilerimle, keyifle okuyun..
"...
Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde, ya da dışındasındır, hasretinde. "
Nasıl bir aşk ki hayatın her yerinde var oluyor? Bir dergide editör yardımcısı olarak çalışan Ella, Aziz Z. Zahara isimli yazarın 'Aşk Şeriatı' isimli kitabını okumak ve onun üzerine bir rapor yazmakla görevlendirilir. Başlarda sıkıcı bulduğu roman hayatında bambaşka şeylere sebep oluyor.
Kitapta Şems-i Tebrizi ve Mevlânâ Celaleddin Rumi hakkında derinlemesine bilgi edindiğimiz, Aşk'ın ahir zamanda zannedilen tanımı aksine Yaradan için olan manevî anlamına odaklandığımız ve ruhen bambaşka bir bakış açısına yöneldiğimizi söyleyebilirim.
Bazı kitaplar vardır ya üzerine ne yazacağınızı bilemezsiniz, kelimeler kifayetsiz kalır. İşte bu kitap da tam olarak bunları hissettiğim bir kitap oldu. Ancak söyleyebileceğim tek şey var ki 'Okuyun, okutturun dostlarım.' Eminim ki hayatınızda bambaşka bir yeri olacak, hayata bakışınızı bile değiştireceksiniz. Keyifli okumalar
Aşk, Elif Şafak
Aşkın Her Çeşidi
Ne güzel bir duygudur aşk. Ama aşkın fiziki, ibadi, manevi ve her türlüsü aslında ayrı bir güzeldir hayatta. İşte bu kitap bize hem Sufi hem Mevlevi hem de bedenen aşkı anlatıyor.
Kitap aslolan 2 hikayeye ayrılmış bir kısmı ünlü düşünür ve sofist 
Mevlana Celaleddin-i Rumi ve 
Şems-i Tebrizi arasındaki ilahi, Rumi, Mevlevi dostluğu ve ebediyeti anlatırken diğer tarafı Şems-i Tebrizi Konya'ya geldikten sonra Mevlana Celaleddin-i Rumi'deki soylusu, fakiri, fahişesi, zengini, delisi, alkoliği, imanlısı her insanı kucaklaması anlatılıyor.
Elia ise Amerika Boston'da yaşamakta ve 3 çocuğu olan en büyük kızı evlilik arifesinde eşi ile ayrılma aşamasında olup hayatının anlamını aramaya çalışmaktadır. Bir gün "Aşk Şeriatı" isminde bir eser eline geçer ve onu düzenleme görevi kendisine verilir fakat eseri okudukça Zahara isimli yazarın sonradan Müslüman olan bir Sufi olduğunu anlar ve bu Aziz ismindeki insan hayatını değiştirir.
Kitabı genel olarak beğendim bir yandan mistik ögeler barındırması, değerli büyüklerimizi anlatması ve aşkı sadece aşk olarak ele almamamız gerektiğini anlatıyor. 10 üzerinden 9. Yazarın anlatım dili akıcı ve tavsiye ediyorum.
