Ben yaşadım mı, hiç bilmiyorum, benim yaşamım çevrilecek bir sayfadan fazlası asla olmadı, yaşım elliye gelirken, elimde mürekkebin kararttığı sayfalar kaldı yalnızca. Yaşamım diye adlandırmaya cüret edemediğim şeyin tek olayı Annem oldu, onun zaferi tamdır ve benim kendimi tin olarak hissetmem için yetecek kadar tenim var. Annem sunak oldu, burası benim kendimi ister istemez bir prensibe sunacağım yer. Annem bu prensibin bu dünyadaki müjdesi olduğunu bilmiyordu: Her kadın kendi içinde bu derin dünyanın imgesini taşır, biz buraya ancak kendi dünyamızı inkâr ederek erişebiliriz.
Kutsal Akademisyenlik…
Akademisyenlik diye yeni bir üstün ırk doğuyor sanki.. İnsanlar artık akademisyenler ve akademisyen olmayanlar diye sınıflandırılır, akademisyen olmayanlar köylüler, köleler, zenciler, ötekiler statüsüne konulur ve fikirlerine, duygularına asla saygı duyulmaz oldu sanki. Bir akademisyenle muhatap olmak, onlarla konuşmak hele hele onlarla
Reklam
168 syf.
4/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kitap tanıtımı oldukça yanıltıcı kitabın sayfalarına göz atmadan sadece tanıtımını okuyup almış biri güzel bir şok yaşayabilir. Ortada ne öykü ne hikaye artık içinde ne olduğunu düşünüyorsanız kesinlikle yok Kitabın sadece ilk bir kaç sayfasında ve son bir kaç sayfasında karakterleri görüyoruz geriye kalan elliye yakın sayfa çizimlerle dolu
Okçu'nun Yolu
Okçu'nun YoluPaulo Coelho · Can Yayınları · 20215,5bin okunma
Buraya yeni bir şey öğrenmek için gelmediler, bir şeyleri bulmak için geldiler, özünde onlara ait olan bir şeyi paylaşmak için
Okun/almayan kitap, ölü bir nesnedir, bir yüktür. Ne yazık ki okunmuş kitapların birçoğu da zamanla böyle bir ölü yük olmaya adaydır. İster tozdan ister güneşten (kimi zaman da bir kedinin aşın ilgi ya da sevgisinden) korumak için pek çoğunu kapılı, kapalı dolaplara doldurduğuma göre kitaplarımı, malımı sergilemek gibi bir merakım da yok; okuduğurola kendi "ellik-imgem" arasında görünür bir bağ kurmak, derdim değil. İnsan okumaya meraklıysa, birçok kitabı okumak ister, alır (edinir). Okumanın düzeni ise, değişebilir; hızı önceden kestirilemez.
Telefonumun çalmasını bekledim. Üç kere çaldı. Her seferinde umut içinde telefona koştum. İkisinde arayan Bayan Ellie'ydi, sohbet etmek için aramıştı. Üçüncü Deke'ti ve beni akşam yemeğine davet ediyordu. Minnetle kabul ettim. Sadie aramadı.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.