TV'de şiddetin hissizleştirici etkisi
Zor ya da nahoş olaylara sürekli maruz kalmak bu olaylara karşı duyarlılığımızın azalmasına neden olan bir etki yaratır. Bir deneyde araştırmacılar birkaç genç adamın sert ve kanlı geçen bir boks maçını izlerken verdiği fizyolojik tepkileri ölçmüştür (Cline Croft, & Courier, 1973). Günlük hayatında çok televizyon izleyenler ringdeki kargaşadan
Sayfa 708Kitabı okudu
Acı, huzursuzluk ve saldırganlık
Bir hayvan acı çekiyorsa ve bulunduğu yerden kaçamıyorsa saldırmasına kesin gözüyle bakılabilir. Bu durum sıçan, fare, hamster, tilki, maymun, kerevit, yılan, rakun, timsah ve diğer birçok canlı için geçerlidir (Azrin, 1967; Hutchison, 1983). Bu koşullarda hayvanlar kendi türlerinden ya da başka türlerden hayvanlara ya da oyuncak bebek, tenis topu
Sayfa 690Kitabı okudu
Reklam
Sapkın üyelerle dalga geçilir, onlar diğer grup üyeleri tarafından cezalandırılır, hatta reddedilirler (James & Olson, 2000; Kruglanski & Webster, 1991; Levine, 1989; Miller & Anderson, 1979). Japonya'da bazen bütün bir sınıf (hatta okulun tamamı), farklı olarak görülen bir öğrenciye sırtını döner. Kimi bu öğrenciyi taciz ederken kimileri de yalnızca görmezden gelmekle yetinir. Japonya gibi son derece birbirine bağlı, grup-yönelimli bir kültürde bu davranış biçimi derin ve trajik sonuçlar doğurur: Bir yıl içerisinde okul zorbalığının kurbanı olan 12 genç intihar etmiştir (Jordan, 1996). Ergenlik çağında kendilerini bütün sosyal etkileşimden soyutlayan (ve çoğunlukla erkek) hikikomori gençler de Japonya'da görülen sosyal fenomenlerden biridir. Hikikimoriler bütün zamanlarını anne babalarının evinde, kendi odalarında tek başlarına geçirirler. Kimi hikikomorilerin on yıldan uzun bir süre inzivaya çekildikleri bilinmektedir. Japon psikologlar birçok hikikomorinin yalnız yaşamayı seçmeden önce şiddetli zorbalık kurbanı olduğunu belirtiyorlar (Jones, 2006). Son zamanlarda ABD ve İngiltere'deki araştırmacılar ilk ve ortaokullardaki "siber zorbalık" örneklerini incelemeye başladılar. Cep telefonu ya da internet üzerinden sergilenen bu zorbalık biçimi de ortaokul öğrencilerinin neredeyse yüzde %11'ini etkile- yen ve gittikçe yaygınlaşan bir sorun haline gelmiştir (Kowalski & Limber, 2007; Smith ve ark., 2008).
Sayfa 438Kitabı okudu
Birçok geleneksel Asya kültüründe alçak gönüllülük ve başkalarıyla uyum çok önemli değerlerdir. Örneğin, Çinli öğrencilerden başarılarını başkalarına, örneğin öğretmenlerine, anne babalarına ya da durumun diğer yönlerine, örneğin okulun kaliteli olmasına atfetmeleri beklenir (Bond 1996; Leung, 1996). ABD ve diğer Batılı ülkelerin aksine, buradaki kültüre gelenekler başarıyı kendilerine yüklemelerini hoş görmez. Tahmin edebileceğiniz gibi, Çinli araştırma katılımcıları, Amerikalı katılımcılara oranla, başarılarından kendilerine daha az paye çıkarıyordu (Anderson, 1999; Lee & Seligman, 1997). Çinli öğrencilerin, başarılarını durumun özelliklerine yüklemesi de kültürlerinin değerlerini yansıttıklarını gösteriyor.
Sayfa 232Kitabı okudu
Söz
Auden vardı, onu hangi küçük odada okuduğumu anımsamıyorum, ve Spender, onu hangi küçük odada okuduğumu da anımsamıyorum, sonra Ezra, onu okuduğum odayı anımsıyorum, tel örgüsü yırtık, sivrisinek istilasına uğramış bir odaydı ve Los Angeles 'daydık ve hatun bana, "Tanrım, yine mi o Kantolar'ı okuyorsun!" derdi. e.e.
Sayfa 157 - ParantezKitabı okudu
Anlaşıldı bize bu yaz bir de Paris yolu göründü.
Genç Hemingway'lerin dostu, yazar Sherwood Anderson onlara kültür dünyasında "biri" olmak isteyen birinin mutlaka Paris'e gittiğini söyledi. Birinci Dünya Savaşından sonraki durum aynen böyleydi; 1920'lerin başında Paris sanatçıların ve yazarların hac yeri gibiydi.
Sayfa 260
Reklam
Mr.Robot 2s3e
"Is that what God does? He helps? Tell me, why didn't God help my innocent friend who died for no reason while the guilty ran free? Okay. Fine. Forget the one offs. How about the countless wars declared in his name? Okay. Fine. Let's skip the random, meaningless murder for a second, shall we? How about the racist, sexist, phobia soup we've all been drowning in because of him? And I'm not just talking about Jesus. I'm talking about all organized religion. Exclusive groups created to manage control. A dealer getting people hooked on the drug of hope. His followers, nothing but addicts who want their hit of bullshit to keep their dopamine of ignorance. Addicts. Afraid to believe the truth. That there's no order. There's no power. That all religions are just metastasizing mind worms, meant to divide us so it's easier to rule us by the charlatans that wanna run us. All we are to them are paying fanboys of their poorly-written sci-fi franchise. If I don't listen to my imaginary friend, why the fuck should I listen to yours? People think their worship's some key to happiness. That's just how he owns you. Even I'm not crazy enough to believe that distortion of reality. So fuck God. He's not a good enough scapegoat for me." Elliot Anderson