İzzet ve şerefin tamamı Allah’a aittir. O Zât-ı Azîz-i Muizz dilediğine izzet ve şeref verir de o kimsenin ismini hem dünyada hem de ahirette yüceltir.
Toprak altına giren her çeşit tohumu dirilten nihayetsiz bir hikmet ve kudretin insan tohumunu diriltmemesi ve (hâşâ) diriltememesi düşünülemez!
İsm-i Nûr’a layıkıyla mazhar olanın fiilleri mükemmel bir sûrette ve süratte cereyan eder.
Kabirleri ve türbeleri ziyaret ediniz! Fakat kabirlerden ve türbelerden meded beklemeyiniz! Meded yalnızca Allah’tan dilenir ve yalnız O’ndan gelir.
Eserden müessir gibi olmasını beklemek ve hatasız, kusursuz, noksansız insan aramak en büyük kusur ve en büyük noksanlıktır.
Merkezinde Kur’an ve sünnet olmayan hiçbir mezhep, hiçbir meslek ve hiçbir meşrep dalaletten kendini muhafaza edemez.
Şirkin itikadi olanı var, ameli olanı var, kavli ve fikri olanı var. Hakiki Muvahhid Müslüman itikadi, ameli, kavli ve fikri her türlü şirkten uzak durandır.
Sürekli dalaleti telkin eden şeytan ile sürekli marifeti ve hidayeti telkin ederek mücadele edilir.
Ve öyle bir hayat yaşa ki sen dünyadan ayrıldığına ağlama, dünya senden ayrıldığına ağlasın!
Şiir şairsiz, resim ressamsız, sanat sanatkârsız olmadığı gibi; elbette mükemmel bir ilim ve hikmetle donatılmış insan ve kâinat da sahipsiz olmaz ve olamaz!
Ey nefsim! Sen namazı ayakta tut ki namaz da dinini ayakta tutsun.
Hayal edecek değil, hayal edilecek adamlar gerek memlekete.
İnsan hata yapmayan değil, hatasını görebilen ve af dileyebilendir.
Kaliteye değil, reklama talib olunan dünyada kaliteli adam bulmak bir hayli zorlaştı.