"İnsan bazen hemcinslerinin adına utanıyor. Üstelik aklıma - nereden nereye - İzmir'in işgalinde, Yunan askerlerinin süngüleriyle delik deşik edilen şehit asker doktor, yanılmıyorsam, Yarbay Şükrü Bey geldi. Bilirsiniz 'ziyo Venizelos' demediği için öldürülmüştü. " Emil Galip Sandalcı/2 Ekim 1972
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Güler misin, Ağlar mısın?
Aziz Nesin'in ön sözüyle kitabı okumaya başlıyoruz. Aziz Nesin kitabı "acı acı gülerek" okuduğunu belirtmiş. Zannediyorum okuyan herkes içinde gülmekle ağlamak arası bir burukluk duymuştur. Uğur Mumcu 12 Mart Muhtırasında hem kendi başına hem de yakınlarının başına gelenleri esprili bir üslupla anlatmış. Daha önce hiç okumamıştım
Sakıncalı Piyade
Sakıncalı PiyadeUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 20191,992 okunma
Reklam
İlhan Kalaylıoğlu, Emil Galip Sandalcı'nın evinde kalmaktaydı. Kalaylıoğlu Abdi Yazgan'ınarkadaşıydı. Oldu mu, illegal örgüt?. Oldu.
Emil Galip Sandalcı, Abdi Yazgan, İlhan Kalaylıoğlu, uçak kaçırmak suçundan tutuklanıp, tuvaletin yanındaki penceresiz bir odaya kapatıldılar. Kendileriyle konuşmak yasaktı. Bizler de, kağıttan uçak yapar, koğuşlarına atardık. O günlerden bugüne, Altan Öymen için söylenen bir espri kalmıştır: Altan Öymen uçak kaçırır, kaçırır ama uçağa yetişemediği için.
Uğur MumcuKitabı okudu
Bu telefon aracı, Emil Galip Sandalcı'yla birlikte göz altına alındı, tutuklandı. Mamak Cezaevi'nde kaldı. Ancak insan türünden bir canlı olmadığından, Anayasa'dan doğan bütün haklarını kullanarak, işkenceden kurtuldu. Bir de telefonu konuştursalardı, ne örgütler, ne örgütler ortaya çıkardı!..
Eren, İHD'ye üye olduktan sonra 1987 itibariyle derneğin İstanbul Şube Başkanlığı'nı yapan Emil Galip Sandalcı ekibine karşı Kürt meselesini öne çıkaran, Kürtlerin taleplerine kulak veren isimlerin yer aldığı bir listeyle 1990'da İstanbul Şube Yönetimi'ne aday olur. Listede Eren Keskin, Ercan Kanar, Ayşenur Zarakolu, Özcan Sapan, Mihriban Kırdök, İzzet Eray, Leman Fırtına ve Hüseyin Aygül vardır. Ercan Kanar'ın başkan seçildiği şubenin sekreterlik görevine Eren getirilir. İstanbul Şubesi'ndeki bu değişim büyük tartışmalara neden olur.
Sayfa 93 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Günümüz aydın olcak mı ?
Yırtık pırtık çaputlara sarılmış, çöllerde bir yudum su,bir lokma ekmek arayan kum insanlarına dönüşmemişsek eğer; vahşi barbar toplulukları halinde birbirimizin karınlarını deşmiyorsak, onların yüzü suyu hürmetine. Hırslı bir işadamı iken vicdanının sesine kulak verip tüm varlığını yüzlerce Yahudi’yi kurtarmak uğruna harcayan Oscar Schindler sayesinde...2003’te Filistinlilerin evlerini yıkan,zeytin ağaçlarını söken İsrail buldozerlerinin karşısına dikilen,o buldozerlerin altında ezilerek 24 yaşında hayatını kaybeden Rachel Corrie sayesinde...Hayatını insan hakları mücadelesine adayan rahmetli Emil Galip Sandalcı,o yolda yürüdüğü için ölümlerden dönen Akın Birdal,yıllardır dava çığı altında nefessiz bırakmaya çalışsalar da susmayan Eren Keskin,kardeşlikten,barıştan söz ettiği sırada gözümüzün önünde katledilen Tahir Elçi sayesinde...Bulabildiği tüm mecralardan KHK mağdurlarının,hakkı yenenlerin,hayatı çalınanların derdini haykıran Ömer Faruk Gergerlioğlu sayesinde... Hayat boyu demokrasi ve barış mücadelesi vermekten gayrı hiçbir suçu olmadığı halde 600 küsür gündür zindanda tutulan Osman Kavala sayesinde... Adını anamadığım daha nice onurlu,vicdanlı insan;Rachel Corrie’nin annesine yazdığı mektupta dediği gibi “başka çocukları merak eden çocuklar”sayesinde dönüyor dünya.🕊
En büyük yargılama Türkiye Yazarlar Sendikası üyeleri yargıç karşısına çıkarılarak başladı. İddia makamı tam anlamıyla ölçüyü kaçıracaktı. Aziz Nesin bir numaralı sanık olmanın onurunu taşıyordu yine. Yönetimdeki arkadaşlarıyla birlikte* TCK'nin 141/1'den cezalandırılmaları isteniyordu. Türkiye Yazarlar Sendikası davasının, basına yansımayan soruşturma öyküleri, Eylül İmpatarorluğu'na karşı direnen insanların morallerini yükseltiyordu. *Bekir Yıldız, Adnan Özyalçıner, Şükran Kurdakul, Demirtaş Ceyhun, Alpay Kabacalı, Osman Saffet Arolat, Atilla Özkırımlı, Ataol Behramoğlu, Haşmet Zeybek, Orhan Apaydın, Asım Bezirci, Tekin Sönmez, Aziz Çalışlar, Emil Galip Sandalcı, Kemal Sülker ve Vedat Türkali
Sayfa 288
Erdal Öz,Emil Galip,Sandalcı,Abdi,İlhan,Alp ve bazen Uğur Mumcu konuğumuz oluyordu. Sinan Cemgil ve arkadaşları Nurhak Dağları’nda öldğrülmüştü.Onlar üzerine yazdığım ağıdı okuyordum ....
Sayfa 150Kitabı okudu
"İnsan bazen hemcinslerinin adına utanıyor. Üstelik aklıma - nereden nereye - İzmir'in işgalinde, Yunan askerlerinin süngüleriyle delik deşik edilen şehit asker doktor, yanılmıyorsam, Yarbay Şükrü Bey geldi. Bilirsiniz 'ziyo Venizelos' demediği için öldürülmüştü. " Emil Galip Sandalcı/2 Ekim 1972
Sayfa 106 - İthaki Yayınları
Reklam
Yırtık pırtık çaputlara sarılmış, çöllerde bir yudum su,bir lokma ekmek arayan kum insanlarına dönüşmemişsek eğer; vahşi barbar toplulukları halinde birbirimizin karınlarını deşmiyorsak, onların yüzü suyu hürmetine. Hırslı bir işadamı iken vicdanının sesine kulak verip tüm varlığını yüzlerce Yahudi’yi kurtarmak uğruna harcayan Oscar Schindler sayesinde...2003’te Filistinlilerin evlerini yıkan,zeytin ağaçlarını söken İsrail buldozerlerinin karşısına dikilen,o buldozerlerin altında ezilerek 24 yaşında hayatını kaybeden Rachel Corrie sayesinde...Hayatını insan hakları mücadelesine adayan rahmetli Emil Galip Sandalcı,o yolda yürüdüğü için ölümlerden dönen Akın Birdal,yıllardır dava çığı altında nefessiz bırakmaya çalışsalar da susmayan Eren Keskin,kardeşlikten,barıştan söz ettiği sırada gözümüzün önünde katledilen Tahir Elçi sayesinde...Bulabildiği tüm mecralardan KHK mağdurlarının,hakkı yenenlerin,hayatı çalınanların derdini haykıran Ömer Faruk Gergerlioğlu sayesinde... Hayat boyu demokrasi ve barış mücadelesi vermekten gayrı hiçbir suçu olmadığı halde 600 küsür gündür zindanda tutulan Osman Kavala sayesinde... Adını anamadığım daha nice onurlu,vicdanlı insan;Rachel Corrie’nin annesine yazdığı mektupta dediği gibi “başka çocukları merak eden çocuklar”sayesinde dönüyor dünya.
İçeridesin Zülfü, Haberin Yok:)
Radyoda akşam haberlerini dinlerken "Şafak 2" adıyla bir operasyon yapıldığı ve birçok "şehir eşkiyasının" yakalandığı haberi verildi... Bütün çevremiz içeri alınmıştı: Erdal Öz, Uğur Mumcu, Emil Galip Sandalcı, Abdi, Akay, İlhan ve daha birçok dost içerideydi. Derken spiker benim adımı okudu. Önce durumu anlayamadık. İstanbul'da, Nişantaşı'nda oturmuş, radyo dinlemekteyim ve sıkı yönetim benim içeri alındığımı duyuruyordu.
229 syf.
9/10 puan verdi
Ahmet OKTAY: Fazıl Hüsnü Dağlarca ile konuştuk biraz. "Sen şair değil bilginsin" dedi, şunları da ekleyerek: "Şiirlerini küçümsediğimi sanma, ama senin gibi her alana açılan bir kişi daha yok. Ne zaman yapıyorsun bunları?" Sana öyle hak veriyorum ki Dağlarca! (Uzun zamandır herhalde bir kitabı okurken hiç bu
Gece Defteri
Gece DefteriAhmet Oktay · Yapı Kredi Yayınları · 19987 okunma
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.