Genellikle öğle yemeğinden sonra, güneye doğru alçalan güneşin Boğaz'ı renkten renge bürünen tembel bir bukalemuna çevirdiği saatlerde, Yeniköy İskelesi'nde ona karşıki kıyıdan Emine'yi getirecek gizemli vapurları gözlerken her seferinde aynı şeyi düşünüyordu.
'Onu beklemek, hayatımın en zevkli işi; bunun için, bu an için yaratıldım ben...'