‘’Yakınlık, kendi duygu ve ihtiyacını korkmadan utanmadan ortaya koyabilmek; diğerinin duygularını ve ihtiyaçlarını yargılamadan duyup anlamaya kendini açabilmek demek.. Kitapta böyle yazıyor.. Gerçekleştirmesi yazıldığı kadar kolay değil elbet.. Çünkü yakın olayım derken kendini fazla açmak, çok kapamak, anlaşılmamak, bir türlü anlamamak, kızıp bağırmak, üzülüp ağlamak, kavga etmek, ne yapacağını bilmemek, kendinden utanmak, diğerini utandırmak, gördüklerinden ve olabileceklerden korkmak, kalpten uzaklaşmak, bazen ziyadesiyle iç içe geçip ayrışamamak var.. Bununla birlikte, herkesin aynı şeyi istediği ve birbirini gözettiği yerde durup olanı biteni görmesi, olana etki etmesi, olandan etkilenme cesareti gösterebilmesi de var.. Bir ilişkinin nasıl değişip dönüştüğünü içerden birlikte izlemek, birlikte öğrenmek var.. Bağlanmak, güvenle bağlı olmak var… (İlişki) işte böyle, düşe kalka, döke saça sonra toplaya toplaya.. Neticede bağ dediğin kırılıp birlikte tamir olunca kuruluyor..”
@drozgeorbay