Eğer siz bir insanı çok sıkarsanız, ondan çok büyük beklentiler içerisine girerseniz, birey o beklentinin altında ezilebilir ve o beklentinin getirdiği sorumluluktan kurtulmak için ailenin beklentisinin tam tersini yapar. Çünkü tam tersini yaparsa artık ondan kimse bir şey bekleyemez. Mesela insancıl yaklaşımın önemli temsilcilerinden biri olan Maslow "Benim annem öylesine katı bir katolikti ki ben ateist oldum." der. Çocuğundan öyle büyük beklentileri var ki çocuk bunun altında ezilmiş, yorulmuş. E ne diyor? Ben ateistim diyor. Kimse ateist olan birinden dini görevleri yerine getirmesini beklemez çünkü. Ya da imamın manken kızı derler, ülkücü ailenin devrimci oğlu derler. Yani amaç o baskıdan, o yükten kurtulmaktır.
Öbür tarafta cennet kazanacağım diye bu dünyada kendisi dahil herkesin hayatını cehennem etme psikolojisi var. Bu işlevsel değil, bu insani değil. Bu rahmani de değil.. Sinan Canan
Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama sokaklar şöyleymiş
Ağaçlar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız