Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Serinin oldukça güzel romanlarından biri daha. Osmanlı tahtına Yıldırım Bayezid geçer. Bu arada Doğan Bey eski köyündeki sevdiği kadın olan Alanur ile evlenir ve Niğbolu kalesine kumandan olur. Diğer kader arkadaşlarından Şeyh Bedreddin, Torlak Kemal ve Börklüce Mustafa da hain emellerine devam etmektedir. Ancak onların karşısında da Somuncu Baba, Emir Sultan gibi isimler vardır. Bu arada 5 kişilik gruptan ilk kaçan olan Ecevit de kaçak hayatı yaşadıktan sonra Timur'a kadar gider. Burada Seyyid Bereke, Timur'un Osmanlıya saldırmaması için çalışmaktadır ancak memleketlerinden kaçan Anadolu beyleri de savaş istemektedir. Bu arada Ecevit, Timur'un elçisi olur ve Niğbolu'ya doğru yola çıkar. Niğbolu savaşı başlamak üzeredir. Keyifle ve soluksuz okunan bir roman.
Geçitteki Ülke
Geçitteki ÜlkeM. Necati Sepetçioğlu · İrfan Yayıncılık · 2007206 okunma
...Han Bekçik; Hacıbek Erkint, Ülug Kirayt ve başka Ceta emirleri kumandasında Turan memleketini talan edip, boyun eğdirmek için üç bölük asker göndermiştir. Bunların öncüleri Huzar denilen yere kadar ulaştılar. Bunu işittiğimde, Han varmadan önce Turan ülkesini bu beladan kurtarıp, ölüm ve yitimden, talan ve yağmadan korumam lazım geldiğine karar verdim. Bu aç gözlü kişileri dünya malı ile aldatıp, tuzağa düşürmek istedim. Gözleri kamaştıran nadide Turan hediyelerini alarak, yanlarına vardım. Beni gördüklerinde heybetim onları etkilemiş olacak ki, çok hürmet gösterip, beni fazlasıyla saydılar. Bunların gözleri gibi gönülleri de dar olduğundan, armağan olarak onlara verdiğim türlü nadide mal gözlerine çok göründü. Böylece halkı yağma etmekten vazgeçtiler...
Sayfa 27
O ana değin hiç bir şey hissetmeyen Yıldırım Beyazid Timur'un gülüşüne alındı. Ok yese ciğerine , buncasına acı duymazdı. Kötü düşün sersemletmesinde : '' Tanrı'nın kötülediği bir insana gülmek aşağılıktır Emir Timur , bilirsin sanıyordum diye sokrandı. Sana yakışanı yapmalıydın . Timur kamçı yemiş gibi oldu . Tez topladı kendini. '' Yanlış anladın '' dedi uysallaşarak , '' Tanrının bu dünyayı benim gibi bir çolak topalla senin gibi bir köre bırakmış olmasına gülüyordum , haline değil. Nedense dünyayı alt üst edenler hep bizim gibileri... ''
Sayfa 123Kitabı okudu
160 syf.
10/10 puan verdi
İlk önce elimize alıp iki-üç günde bitireceğimiz kitaplardan olmadığını belirtmem lazım. Ben çoğu yerde altını çizdiğim, araştırdığım için bitirmem uzun sürdü. Mükemmel ötesi bir kitap bu. Timur'u anlamak için kendi düşüncelerini görmek için okunmalı. Başbuğ'luk, siyaset, fetih konusunda eline su dökülemez. Hayranlık seviyem bir kat daha arttı.
Timur'un Günlüğü - Tüzükat-ı Timur
Timur'un Günlüğü - Tüzükat-ı TimurEmir Timur · İnsan Yayınları · 2020177 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
Daha önce çıkan kitabı Yıldırım Beyazıd'ın devamı niteliğindeki romanda, ağırlıklı olarak Ankara Savaşı öncesindeki durum işleniyor. Gelişmeleri hem Yıldırım'ın hem de Timur'un penceresinden takip edebiliyoruz. Tiryakioğlu benim başarılı bulduğum romancılardan birisi ve bu çizgisini Devlerin Savaşı'na da yansıtmış. Timur bizce pek tasvip edilmeyen bir başka Türk lideridir. Ancak Özbekistan'ın milli kahramanı olduğunu biliyordum. Bu roman Timur'un ne yapmak istediğini roman örgüsüyle ortaya koyuyor. Kitap bittiğinde Timur'a bakışımız değişebilir. Açıkçası gelgitleri olan bir emir durumda. Mesela bir yandan Hz. Ali ve Hz. Hüseyin sevgisinden dolayı Yezid'in kabrini açtırıp, yaktırıyor. Yıldırım'a derin bir saygı duyuyor, hakkında hiç kötü konuşmuyor. Ona ihanet edenleri, kendi tarafına gelmelerine rağmen hiç makbul karşılamıyor. İbadetine dikkat ediyor, hatta kendilerini hakiki müslüman ve Türk, Osmanlı'yı ise değişmiş ilan ediyor. Ama bir yandan da ele geçirdiği beldelerde sivil halka da ağır zulümler yaptırıyor. Genellikle İslam dünyasında ilerleyip, müslümanlara kılıç çaldırıyor. Döneme ilgi duyanların çok beğenecekleri bir roman olmuş.
Devlerin Savaşı / Yıldırım - Timur
Devlerin Savaşı / Yıldırım - TimurOkay Tiryakioğlu · Timaş Yayınları · 2022474 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
Tiryakioğlu'nun tarih ile kurguyu harmanlayan üslubunu bu kitabında da bulabiliyorsunuz. Kolay okunabilen, başarılı bir çalışma. Osmanlı'nın 4. sultanı Yıldırım Bayezid Han'ın şehzadelik günlerinden başlayarak 1396 Niğbolu Zaferine kadar geçen hayatını konu edinen bir roman. I. Kosova, I. Murad, Miloş Obiliç, Kadı Burhaneddin, Emir Sultan, Sigismund, Doğan Bey, Evrenos Gazi gibi gerçek şahsiyetlerin yanında Karatuğlar teşkilatının kurmaca kahramanlarının da yer bulduğu güzel bir eser. 1402'deki trajik Ankara Savaşı'na gelmeden evvel kitap bitiyor; o süreçte Timur ile aralarında derin bir saygı ve adeta konuşulmamış bir antlaşma var gibi. Devam kitabı ise Devlerin Savaşı...
Yıldırım Bayezid
Yıldırım BayezidOkay Tiryakioğlu · Timaş Yayınları · 2013419 okunma
171 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Son derece güzel bir tarihi roman. Savcı Bey adlı romanın devamı niteliğinde olan bu romanda. Yıldırım Bayezid, Ankara savaşında mağlup olduktan sonra çıkan taht kavgaları anlatılıyor. Kendine Sarı Yani ismini veren Şehzade Mustafa, Timur'un elinden kaçar ve İstanbul'a kadar gelir. Burada Aleksandra adında bir kadınla tanışır ve aşık olur. Bu taht kavgalarında yer almayı düşünmemektedir ancak Emir Süleyman'ın da tahta geçmesini istemez. Onun aklındaki isim Musa Çelebi'dir. Bunun için yardım eder ancak çeşitli sebepler yüzünden Çelebi Mehmet tahta geçer. Bu arada Bizans ve haliyle Anemas zindan komutanı Laskaridis sarı benizli adamın gerçek kimliğini öğrenir ve onu da Osmanlı eski gücüne kavuşmasın diye tahta kavgalarının içine sürüklemeye çalışır. Acaba başarılı olabilecekler midir? Soluksuz okunan bir roman.
Sarı Benizli Adam
Sarı Benizli AdamAbdullah Ziya Kozanoğlu · Bilge Kültür Sanat · 200468 okunma
‘’Timur devri emirlerinden Emir Seyfettin’e ait başka dörtlükte de ‘’Edipler edibi, erdemliler başı’’ olduğundan söz edilir. Yine Timur devri emirlerinden Arslan Hoca Tarhan adında birine ait on beyitlik eklemede Yüknek’in çok güzel bir yer olduğundan, yazarın babasının Mahmut Yükneki adıyla bilindiğinden Atabetül Hakayık’ın ‘’Kaşgar dilinde’’ kaleme alındığından söz edilir. (Arat 1992:6 )’’
İşte sana acayip şeylerden biri daha. Düşmanları sultana güç yetiremeyince karısını ele geçirip paymal etmesin diye koymuşlar bu kuralı. Meğer Emir Timur, Yıldırım Sultan'ın hanımını soyundurup zafer şöleninde zorla sakilik ettirmiş, elinden içki içmişmiş. O gün bu gündür, sultanlar bir Türk kızıyla evlenmezmiş.
Sayfa 244 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Ülke fethetmek, cihangirlik yapmak, düşman ordularını kırmak, düşmanı tuzağa düşürmek, yâhud onların gönüllerini avlayıp dostluğa çevirmek, dostun düşmanın, iyinin ve kötünün içinde dolaşarak sırlarını öğrenmek hakkında gerekli istişârî kararlardır. Pîrîm Ebu Bekir Taybâdi bana yazmıştır ki; “Ey muzaffer Timur, devlet işlerinde şu üç şeyi ihmâl etme: Birincisi istişâre, ikincisi sabır, üçüncüsü sağlam ve uyanıklıkla iş yapma. Çünkü, istişâresiz giden saltanat yolu yanlış, sonu pişmanlık olur. Saltanat işlerini yürütürken hiçbir şeyi istişâresiz yapma ki pişmanlık duymayasın. Şunu da bilmen gerekir ki, saltanat işlerinin tamı tamına yarısı bu yolda karşılaşacağın her türlü zorluğa sebat göstererek sabretmektir. İkinci yarısı ise bazı şeyleri bilip bilmezlikten, görüp görmezlikten gelmektir. Kısacası, her işte sebat ve sabır göstererek uyanık olup, bahadırlık yaparsan, bütün işleri başarabilirsin. Vesselam”
Sayfa 23 - İnsan Yayınları
Geçmişteki bilginler demişlerdir ki: “Yerli yerinde yapılan bir iş ile yenilmez ordu yenilir, alınmaz şehir alınır.” Benim tecrübemle sabittir ki, iş gören, uyanık, sezgileri kuvvetli bahadır bir kişi, böyle olmayan bin kişiden elbette daha iyidir.
Sayfa 24 - İnsan Yayınları
Tecrübeyle sabittir ki, istişare iki türlü olur: Birincisi yürekten çıkanı, ikincisi dil ucuyla söylenendir. Bu ikincisini işittiğimde sadece kulak verirdim; birincisini işittiğimde, gönlüme yerleştirirdim. Eğer düşman üstüne askerle gidecek olsam, savaştan-barıştan söz açıp, emirlerimin gönüllerinin hangi tarafta olduğunu arardım. Eğer barıştan söz açarlarsa, bunun faydasını savaşın ziyanıyla kıyaslayıp bir bakardım. Eğer savaşa meyilli iseler, bunun yararını barışın ziyanıyla karşılaştırırdım. Hangisi daha faydalıysa onu yapardım. Sipahilerin gönlünü ikiye bölecek istişarelerden pek sakınırdım. İstikrarsız ve iki türlü konuşan kişilere kulak asmazdım. Kim akla uygun bir işi erkekçe, keskinlikle söylerse, onu sevip dinlerdim. Herkesin sözüne başvurup, akıl sorardım. Lakin sözün erkekçe olup olmayanını teşhis edip, iyisini kötüsünden ayırır idim. Hangisi daha iyi ve daha faydalıysa onu seçerdim.
Sayfa 25 - İnsan Yayınları
Bir kişi dördüncü halife Hz. Ali’ye sormuştu ki “Gökler yay olsa, yer yay teli olsa, afetler ok olsa, insanlar nişan olsa, atan da Allah (C.C.) olsa, şimdi insanlar nereye kaçarlar?” o zaman Halife “Hüda’ ya kaçsınlar” demiştir.
Sayfa 26 - İnsan Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.