LÜTFEN OKUYUN!
SONUNA KADAR OKUYUN! İbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri'nden naklen Muaz b. Cebel rivayet ediyor: - Bir gün Resulullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmıştık... Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada, dışarıdan bir ses geldi; - Ev sahibi... İçerdekiler.. Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir
Fâtiha Sûresi / 5.Ayet 5. (Ey Rabbimiz!) Yalnız sana (ibadet ve itaatle) kulluk eder ve (her hal ve ihtiyacımızda) ancak senden medet umar/yardım dileriz. Bu âyet inananların Allah’a verdiği bir taahhüttür. Bilmemiz gerekir ki Allah’a kulluk, yalnız O’na ibadet etmekle değil, hem ibadet hem de emir ve yasaklarına itaatle gerçekleşir. Çünkü Allah, yalnız ibadet ilâhı değildir. Bunun içindir ki İslâm “lâ ilâhe illallah” ile başlar, “iyyâke na‘büdü” ile yürürlüğe girer. Kur’an’da birçok yerde Allah’a kulluk emredilir. Çünkü insanları, bütün emirlerine itaatte kul etme hakkı ancak O’nundur. Zaten Allah da insanları bunun için yaratmıştır.2 Çünkü Bir’e kul olmayan bine kul olur; Allah’a kullukta yücelik ve hürlük, kula kullukta ise esaret ve küçülme vardır. Seyyid Kutub, tefsirinde; “Öyle bir zaman gelir ki insanlar, Allah’ı sözde inkâr etmeyebilir, O’na ibadeti de terketmezler ama o ibadeti ya birine gösteriş olarak yaparlar, ya helal ve haramı (serbestlik ve yasakları) tayin ve ilanda, başkalarının İslâm’a aykırı emirlerine istekle itaat ederler ya da İslâm’a aykırı olarak bir kimseye sığınmak ve ondan bir pâye elde etmek isterler ki 3 bu durumda onları rab kabul etmiş, onlara tapmış ve kulluk etmiş olurlar.4 Böylece ‘müslümanım’ dedikleri halde –Allah korusun– şirke düşerler.” der. “İslâm öncesi Arap müşrikleri de ideolojileri yönünden Allah’ı inkâr etmiyorlar fakat O’nun, hayatlarında hükümleri geçerli olan Rab olmasını kabul etmiyorlardı. İşte Allah’a Rab, Mâlik (Hükümran) ve tek İlâh olarak5 inanmamak şirk olur.”6
Feyzü'l Furkan (Orta Boy - Ciltli - Şamua)
Feyzü'l Furkan (Orta Boy - Ciltli - Şamua)
Reklam
ALLAH'TAN BAŞKASINA İBÂDETİN ANLAMI
Allah'tan başkasına ibâdet; insan, cin, melek, şeytan, atalar, liderler, hükümdarlar, bilginler, veliler, sâlih kişiler gibi canlı ve cansız varlıkları ilah ve rab kabul etmek, onlara Allah'a isyan konusunda itaat etmek, boyun eğmek, dua edip yalvarmak, kurban kesmek, kulluk etmek, secde etmek, eğilip saygı göstermek, Allah yerine mâbud
Allah'tan kork, kul hakkından sakın, takvaya sarıl
Çünkü, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “(Gerçek) müslüman, insanlarin elinden ve dilinden güvende olduğu (zarar görmediği) kimsedir. (Gerçek) mümin de, insanların şerrinden emin olduğu kimsedir." (Buhârî, İmân, 4, Müslim, İmân, 64; 2) Hz. Ebû Bekir es-Siddîk [radıyallahu anh] der ki: "Allah'a itaat etmek suretiyle O'ndan ittika et (sakın/korun). Takva ile O'na itaat et. Elini, müslümanların kanını akıtmaktan; karnını, (onların) mallarını yemekten; dilini de (ırzları hakkında ileri geri konuşmaktan) koru. Kalbine gelen her şeyde (hatarat) nefsini hesaba çek." Muhâsibî er-Riâye adlı eserinde "kalbe gelen şeyler" hakkında şunları kaydetmiştir: "Hatarât, her hayır ve şerre götüren kalbî isteklerdir ve üç kısımdır: 1. Rahmân olan Allah'tan bir uyarma şeklinde olur. Hz. Peygamber, birçok kişiden rivayet edilen bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: "Allah kime hayır dilerse, kalbine, kendisine nasihat edecek bir ikaz edici verir" (Tirmizî, Tefsîr, sûre 2). 2. Nefsin emir ve teşvikiyle olur. Allah'ın peygamberi İsrail'in (Hz. Yakub'un) diliyle aktarılan şu âyet konumuza bir delildir: "Belki de nefislerinizin size (kötü) bir işi güzel gösterdi (teşvik etti)" (Yusuf 12/18). 3. Şeytanın kötüyü süsleyip güzel göstermesi, vesvese vermesi ve dürtmesi ile olur. Bundan dolayı Allah, Hz. Peygamber'e böyle bir durumda kendisine sığınmasını emretmiştir: "Eğer şeytandan bir fit gelip seni dürterse hemen Allah'a sığın. Çünkü 0, işitendir ve bilendir." (A'râf 7/200, Muhâsibî, Riâye, s. 85-87)
Fatiha Suresi Tefsir Ve Meali
Es-Selam..! Okumuş olduğum tefsir ve meallerden çalışmalar yapıyorum kendi çapımda:)) Bu bağlamda Fatiha Suresini sizlerle paylaşmak istedim.. Umarım beğenirsiniz.. Varsa bir yanlış ifadem veya hatam şimdiden affola... FATİHA SURESİ Allah Rasulü(sav)'in peygamberliğinin ilk yıllarında
"Efendim biz cihat edeceğiz ama engel oluyorlar." diyorlar. Elbette olacaklar. Tarihimizden biliyorlar ki cihat şuurumuz uyanırsa kurdukları batıl düzenleri tamamen yok olacaktır. O zaman nasıl hareket etmeliyiz? Cihat ibadetini en iyi şekilde nasıl yerine getirebiliriz? Bunun için 9 tane "İ" yi çok iyi bileceğiz. Nedir bunlar: İnanç sahibi olmalıyız; güçlü bir imana sahip olmayan, zorluklar karşısında mücadelesini sürdüremez. İhlas sahibi olmalıyız; mevki, makam, şan, şöhret peşinde koşmamalıyız. Riyadan uzak bir şekilde Allah rızası için çalışmalıyız. İttika sahibi olmalıyız; Allah'tan başkasından korkmamalı, fikrimiz sorulduğunda çekinmeden doğruyu söylemeliyiz. İttifak içinde olmalıyız; birlikte olduğumuz arkadaş­larla ihtilafa düşmemeli ve çekişmemeliyiz. Çünkü hoş­görülü olmak kemalattandır. İyi ahlak sahibi olmalıyız; gıybet, dedikodu, haset, kibir, kin, iftira gibi hasletlerden uzak durmalı ve kulis yapmamalıyız. Bu, nefse esir olmakla değil, nefsi terbiye etmekle mümkündür. İhsan sahibi olmalıyız; bize verilen görevi en güzel şekilde titizlikle yapmalıyız. İstişare ile çalışmalıyız; benim dediğim olacak diye tutturmamalıyız. İstişarede fikrimizi söylemeli, irfan sahibi olmalıyız. İrfan, "Benim düşüncem de yanlış olabilir." demekle başlar. İtaat etmeliyiz; alınan kararları yerine getirme konusunda başkana itaat etmeli, aksaklık göstermemeliyiz. İstikamet sahibi olmalı, cihat ederken İslam'ın diğer emir ve ibadetlerinin tamamına riayet edip ibadetlerimizi terk etmemeliyiz.
Necmettin Erbakan
Necmettin Erbakan
Davam
Davam
sayfa: 32-33
Reklam
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.