Amrî yine şöyle der: "Her kim insanlardan korktuğundan ötürü iyiliği emir ve kötülükten nehyi terkederse, ondan "itaat edilme" özelliği kaldırılır; çocuğuna veya kölesine bir emir verse onlar emrini kâle almazlar."
"Otomatik itaat,sentetik şizofreni,emir vermek için toplu üretim.Bu Rus rüyası ve Amerika da çok geride değil.iki ülkenin siyasetçileri de aynı şeyi istiyor: Kontrol etmek.Süper ego,kontrol mekanizması,kansere yakalandı,delirdi.Bu arada şizofreni ve telepati arasında bir bağ var.Şizolar telepatik bir şekilde hassas ama tam anlamıyla alıcılar,bağlantıyı kurabildin mi?" Williams S Burroughs
Reklam
Yapayalnız bir imparator bile olsak, etrafımızda bize emir verecek tek bir insan bile olmasa, yine de bir yolunu bulup itaat edecek birini bulmalıydık. Tanrı, bunun için vardı! Dünyanın bütün kralları, imparatorları, diktatörleri ve devlet başkanları itaat edebilsin diye! İtaat denilen çamaşır suyunu vicdanlarına döküp, “Her şey Allahtan!” diyerek uykuya dalabilsinler diye!
Sayfa 207Kitabı okudu
Ne Çekiniyorsun? "Ben Osmanlıyım" Demekten!
Çekinme! Senin ataların; ataların en şereflisi, en adaletlisi ve en medeniyetlisidir... "Osmanlı gibisi yok" derken taraflı gibi gözükebilirsin olsun hiç sorun değil... Ne mutlu! Tarafsızın taraflı gibi gözükmesi... Çünkü her millete nasip olmaz bu. Allah bu şerefi Türk’e nasip etmiştir... Her millet övünemez böyle geçmişiyle çünkü
Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostu ve yardımcısıdırlar. İyiliği emir ve tavsiye eder, kötülüklerin önünü almaya çalışırlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederler. İşte onlar, kendilerine Allah’ın merhametle muâmele edeceği seçkin kimselerdir. Şüphesiz ki Allah, kudreti dâimâ üstün gelen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olandır. Tevbe/71
Kalbleri Düze Çıkaracak Yol...
Er-Raûf olana ihlasla yönelmekle mümkündür. "Acı çeken kalb, ancak Allah'a yönelmekle sükun bulur. Korku çeken kalb, Allah'ın ünsiyeti ve yakınlığı ile korkudan kurtulur. Sıkıntı çeken kalp, Allah'ı tanımakla, ona güvenmekle ve itaat etmekle huzura kavuşur. Tereddütlü kalb, ancak onunla irtibat kurup ona sığınmakla sükunete erer. Hasretle yanan kalb, Allah'ın muhabbetiyle, ona yönelmekle onu devamlı zikretmekle ve yakinen iman etmekle kalbinin fakirliğini giderebilir. Dünya ve içindekiler bile o kalbe verilirse, kesinlikle onun fakirliğini gideremez. Kalbte bir ateş ve bir keder vardır ki, o ateş ve kederi O’na kavuşana dek, emir buyurduğuna, men ettiğine ve kazasına razı olmak ve bunun için sabra sarılmaktan başkası söndürmez." İbnu’l Kayyim (رحمه الله)
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.