Bazen anlar zordur, bazen günler, bazen dönemler; bırakma kendini... Bazen insanlar zordur, bazen olaylar, bazen durumlar; bırakma kendini... Bazen düşünceler zordur, bazen duygular, bazen davranışlar; bırakma kendini... Sabah olur, kalkmak istemezsin. Kalkmak zordur. Hele sonrası zorun zoru gibi gelir. Enerjin olmaz, moralin zaten hiç yoktur. Saçın başın dağılmış, kolun kanadın kırılmıştır. Ne giydiğin önemsiz olur ne yediğin gibi. Ya yemekten kaçarsın ya yemeğe vurursun kendini. Sıcağı sevmezsin soğuğa tahammül edemezsin. Her şey bir yük, sevilmesi imkansız bir mecburiyet gibidir. Kalkmak, giyinmek, yıkanmak, yürümek... Bırakma kendini... Sevgin azalır kendine karşı, insanlara ve dünyaya karşı. Hayallerini kaybedersin, ümitlerini sonra, en son inancını. Gelecek yoktur artık düşünce dünyanda, geçmiş ise unutulsa daha güzel bir dert olarak var olur. Şimdiyi sorsalar şimdi ne dersin? Bırakma kendini.... İnsanlar yorar en çok. En uzağından en yakınına. Soğuk tavırları kafana takar, sıcaklardan rahatsız olursun. Yaklaşanı uzaklaştırır, yardım etmek isteyenden sen uzaklaşırsın. Gördüğünde memnun olduğun insanların sayısı azalır, azalır... Bir gün onlar da biter, aynaya bile bakmak istemezsin. Nazik, düşünceli, hassas olmak çok zordur artık. Empati yapmak, anlayış göstermek, tahammül etmek imkansız gelir. Bırakma kendini.... Gözünü karartma, gönlünü daraltma. Buraya kadarmış deme, burası kadermiş...
Empati benim vazgeçilmezim.
Sayfa 16 - Yeşilçam Gönlümde Çok Farklı Bir Yerde - Türkan Şoray
Reklam
88 syf.
10/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Ayfer Tunç’un eserlerinden olan Aziz Bey Hadisesi eserini kesinlikle çok beğendim. Yazarın dili ve duyguyu aktarması okurken bunu en net duygular ile hissettiriyor. Bazen Aziz Bey bazen Vuslat ve bazen de Maryam olabiliyor karakterleri en derinden hissedip empati kurabiliyorsunuz. Ayfer Tunç burada aşkın insana neler yaptırabileceğini, nelere sürükleyebileceğini ve en umursamaz insanı bile bir yıkama sokabildiğini hissettiriyor. İnsan hayatta benzemek istemediği ve kesinlikle benzemem dediği insanlara bile bir gün benzeyebileceğini hayatın bu karmaşık oyununda insanı nelerden alıp nelere götürebileceğini çok güzel bir şekilde vurgulamış. Dik başlı, umursamaz Aziz Bey fevri bir haraket ile çıktığı o kapıdan bir gün perişan ve keşkeler ile döneceği belirsiz bir hayat oyununa atılıyor. Herkes bir gün evine döner ve herkes bir gün benzemek istemediği o insana benzer.
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,6bin okunma
Böyle bir dünyada sevecen ve empati sahibi liderler artık zirveye çıkamıyor , aslında tam tersi oluyor . Utanmazlar hayatta kalıyor .
1062 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
SPOİLER İÇERİR!!! Anna Karenina...O büyük kitap.Kitaba başlayalı çok kısa bir zaman oldu.Ancak beni en çok etkileyen kitaplardan biriydi.Kitabın ilk sayfalarını okuduğumda bu kitabı tek oturmada bitirmek istiyorum diye içimden geçirmiştim.Tabi ki bu mümkün olmadı ancak kitabın sonuna geldiğimde ne kadar haklı olduğumu tekrar anladım.Kitabı okurken sanki pembe dizi izliyor gibiydim.Yeri geldi Anna oldum yeri geldi Vronsky.Az çok bütün karakterlerle empati yaptım.Kitabı okumadığım zaman bile Anna Karenina aklımdaydı.Kitabın başına oturduğum zaman hep zorla kalktım.Bunu yaşadığım nadir eserlerden biriydi.Kitap genel olarak toplumdaki kadın erkek olaylarına değiniyor.Kadın ve erkeğin aynı olay için aldığı farklı tepkiler...Kitaptan çok bahsetmek istemiyorum çünkü bu muhteşem eserden en ufak spoiler vermek istemiyorum ancak şu hikayeyle insanın karakterlerle nasıl özdeşleştiğini anlatmak istiyorum. Söylenenlere göre Tolstoy bu kitabı yazarken hizmetlisine odaya girmemesini ,çağırmamasını söyler.Günlerce Tolstoy odadan çıkmaz,hizmetlinin kapının önüne bıraktığı yemeği yemez.Hizmetli,kızar diye korkusundan Tolstoy'un odasına gidemediğinden Tolstoy'un arkadaşlarına haber verir.Arkadaşları odaya geldiğinde Tolstoy yere kıvrılmış,titrer ve ağlar vaziyettedir.Arkadaşları ne oldu diye sorduğunda hıçkıra hıçkıra "ANNA KARENİNA ÖLDÜ" cevabını verir.
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,9bin okunma
152 syf.
6/10 puan verdi
Uzun zamandır kullanmadığım bu uygulamayı sırf bu kitap hakkında bir şeyler yazmak için yeniden açtım. Sosyal medyada çok fazla tanıtılıp çok güzel şeyler yazılmıştı kitap hakkında. Bu da bana kitap içerisinden bir alıntı yapma isteği uyandırdı. Yazar, kitabında Çavdar Tarlasında Çocuklar hakkında "Belki de bu kitap haddinden fazla abartılıyordu" demiş. Bu yoruma katılmakla beraber aynı şeyi kendi kitabı için de söyleyebilirim. Hatta öyle ki 1 ay içerisinde 2. baskı yapılmıştı. İlk basımı alamadığım için üzülmüştüm. Kitabı okuyunca biraz hayal kırıklığına uğramaya başladım. Belki yazarı henüz yayınlanmış bir kitabı yokken tanıdığım içindir. Kitabında kendi hayatından çok iz taşıdığını düşünüyorum. Hatta bu açıdan Sylvia Plath'ın Sırça Fanus'una benzettim. Ama gelin görün ki hem kitap olay örgüsü açısından kopuk hem de dili kitap okuyormuş gibi değil de bir arkadaşımın mesajını okuyormuşum gibi geldi. Bazılarınız bunu sevebilir ama ben kitap okurken daha edebi dil kullanılmasını seviyorum. Bu kadar kötü konuştuktan sonra kitap hakkında hiç iyi düşüncem yokmuş gibi düşünülsün istemiyorum. Özellikle kitabın son çeyreği beni duygusal açıdan oldukça etkiledi. Bir/birçok insanı kaybetmenin nasıl olduğunu ve neler hissettirdiğini çok içten anlatması ve empati yapabilmek, daha doğrusu benim yaşadığımı yaşamış birinin daha olması, beni rahatlattı. 2 3 saatte bitti kitap. Bu kadar kısa sürede okuduğum bir kitap hakkında öyküsünden çok diline ve biçimine yorum yapmış olmam anlayışla karşılanabilir sanırım. Emeğine sağlık.
Arkada Yaylılar Çalıyor
Arkada Yaylılar ÇalıyorMelikşah Altuntaş · Holden Kitap · 2024482 okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.