208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
DÜNDAR TAŞER'İN BÜYÜK TÜRKİYESİ OSMANLI DEVLET ANLAYIŞI | Değerlendirme
"Kürsülerden seslenirken yalancı beyler, Asıl beyler yücelerden fermanlar eyler!" dizesiyle başlamak istiyorum. Dündar Taşer'in yanında bulunamadığım, onu tanıyamadığım için üzülen şahsım adına bu eseri okumak, biyografi kitabı okumak değil de, O'nu tanımak ve bundan gurur duymak demekti aslında. Günümüzde karşılaştığımız içi boş koltuğu
Dündar Taşer'in Büyük Türkiyesi
Dündar Taşer'in Büyük TürkiyesiZiya Nur Aksun · Ötüken Neşriyat · 2018267 okunma
Nerden başlamak gerekir hayata? Bir kitaba başlar gibi en baştan mı yoksa yanlış çözdüğü bir probleme başlar gibi silbaştan mı? Arayış bir ömür mü sürer yoksa bir arayış midir ömür. Henüz hayatın materyalist gerçekliğiyle yüzleşmemişken insanların toplumsal sınıf farkını yalnızca beyaz yaka olarak aşabileceklerine inanırdım. Bir ömür bu yalana inandırdım kendimi. Çok sonra dönüp etrafıma baktığım zaman bütün insanlığın büyük bir seküler bilinçle hareket ettiğini hatta tamamen öyle şartlandırıldığını fark ettim. Etrafımdaki dünyanın tamamen maddeye dayalı ilişkiler üzerine inşa edildiğini ve hatta beyaz yaka olmanın bile meteryalist sistem içinde sınıf farkını kaldırmaya yetmediğini fark ettim. Sistem o kadar kusursuzca tasarlanmış ki insanlar sırf bu sisteme dahil olabilmek makineleşmek evet ruhu olmayan bir makinanın parçası olabilmek adına ruhlarını pazarlar olmuş...
Reklam
"... Her insan, ne kadar müspet yaradılışta olursa olsun ölümünden sonra tekrar dirilmeyi düşünür, özler. Bu hayat dediğimiz mihnetler silsilesinin çok ileri zamana, müpheme atılmış bir mükâfatı gibidir. En müsait ve daima kazanacak kağıtlarla oynanan bir oyun gibi, yeniden, adeta baştan aşağı beğenmek, inkar etmek, değiştiğinden dolayı sevinmek için kalmışa benzeyen küçük bir mazi şuurundan başka her şeyi, her tarafı değişmek, güzelleşmek şartıyla tekrar yaşamağa başlamak insanın elbette vazgeçemeyeceği bir hülyadır. ..."
Her insan, ne kadar müspet yaradılışta olursa olsun ölümünden sonra tekrar dirilmeyi düşünür, özler. Bu hayat dediğimiz mihnetler silsilesinin çok ileri zamana, müpheme atılmış bir mükafatı gibidir. En müsait ve daima kazanacak kağıtlarla oynanan bir oyun gibi, yeniden, adeta baştan aşağı beğenmek, inkar etmek, değiştiğinden dolayı sevinmek için kalmışa benzeyen küçük bir mazi şurundan başka her şeyi, her tarafı değişmek, güzelleşmek şartıyla tekrar yaşamaya başlamak insanlığın elbette vazgeçemeyeceği bir hülyadır.
Ne kadar yol yürümüş olursan ol, yanlış yolda ilerlediğini fark ettiğin an geri dönüp baştan başlamak ve doğru yolda ilerlemek en doğrusudur.
Sayfa 789Kitabı okudu
168 syf.
7/10 puan verdi
·
29 günde okudu
" Hikâye, Hay bin Yakzan’ın doğumuna daha doğrusu varlık sahasına çıkışına dair iki varsayımla başlar. İki seçenekle başlamak, bir dilemmayı metnin başına koymak, bütün metni bir olasılıklar haritasına dönüştürmenin anahtarı gibidir. İbn Tufeyl, en baştan yazdıklarını “mutlaklaştırma” ihtimalini imha etmek istemiştir sanki. İlk varsayıma
Hay bin Yakzan
Hay bin Yakzanİbn-i Sina · Yapı Kredi Yayınları · 20214,787 okunma
Reklam
1.000 öğeden 901 ile 910 arasındakiler gösteriliyor.