Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
176 syf.
9/10 puan verdi
Ancak iz bırakan öğretmenler kalıcı olur.
Öğretmenler, çocukların bedenlerinde değil, kalplerinde ve ruhlarında kalıcı izler bırakmalı, ve bu izler müspet izler olmalı… *** "Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik. Hepsi de onu yüklenmekten kaçındı ve ondan korktu. İnsan ise onu yüklendi.”  (Ahzâb Suresi, 33/72) Bu ayetten de anlaşılacağı üzere, insan emaneti yüklenendir,
Yeni Nesil Öğretmen Olmak
Yeni Nesil Öğretmen OlmakMetin Özdamarlar · Timaş Yayınları · 2022578 okunma
Hakikat merkezli tarih ve kültür okumalarının en açık seçik ifadelerinden birini, Müslümanların ilk filozofu kabul edilen Kindî'de buluyoruz: Hak bilirliğin gereği olarak bize düşen, hakiki ve ciddi konularda kendilerinden büyük ölç0de yararlandıklarımız şöyle dursun, basit ve küçük ölçüde yararlandıklarımızı dahi karalamamaktır.. Özellikle şu husus bizce ve dilimizi konuşmayan bizden önceki seçkin felsefecilerce çok iyi bilinmektedir ki, ne bir kişi ne de bir topluluk kendi çabasıyla gerçeği tam olarak kuşatabilmiştir. Çabaları sonucunda bunlar ya gerçek adına bir şey elde edememişler, ya da gerçekle kıyaslanınca çok az şey elde edebilmişlerdir. Fakat her birinin gerçek adına elde ettiği o azıcık bilgiler bir araya toplanınca büyük bir değer oluşturmuştur. O halde bize gerçeği büyük ölçüde getirenler bir yana, onu azıcık olarak ulaştıranlara da şükür borcumuz büyük olmalı... Bir kimsenin ömrü ne kadar uzun, çalışması ne kadar ciddi ve yoğun, fikri de ne kadar ince olursa olsun, zaman olarak kendisini kat kat aşan bu birikimi hayatı boyunca elde etmesi mümkün değildir... Nereden gelirse gelsin, ister bize uzak ve karşıt milletlerden gelsin, gerçeğin güzelliğini beyan için gerçekten daha değerli bir şey yoktur.
Sayfa 60 - İnsanKitabı okudu
Reklam
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
"...ben Türküm..." Eğer bir kitap benim atalarımı da anlatıyorsa ne mutlu bana! Büyük dedem savaşta aşık olmuş. Vatana dönerken de sevdiğini yanında getirmiş. Böylece soyumuz göçmenlikle buluşmuş. Gelelim kitabımıza; tarih olarak Balkan ve Birinci Dünya Savaşı’nı konu eden bu eser, Goriçkalı Zülfikar Bey karakteriyle dönemi biz okurlara yaşatıyor. Zülfikar Bey, kitapta, Makedonya’nın son Osmanlı Bey'i olarak ifade ediliyor. Viran Dağlar kitabında Makedonya coğrafyasını bizlere o dönemin tarihiyle yaşatması nedeniyle de ayrıca tarih kitabı niteliğinde.   Yazar, dönemin sosyal ve politik durumunu, geleneklerini, bitki örtüsünü, kıyafetlerini de kitapta anlatıyor. Hele ki aşk; katıksız...  Savaşın yol açtığı acıları, göçleri, vatan sevgisini işleyen bu roman, pek çok edebiyat ödülüne de layık görülmüş. Bir insan düşünün; doğru, dürüst, çalışkan, iyiliksever, tüm canlılara iyi davranan, cömert, vatanını seven... İşte kahramanımız böyle bir insan. Düşmanının bile hayran olduğu bu insana zarar en yakınlarından geliyor. Kitabın son kısmını ağlayarak bitirdim. Kitapta Atam, Bursa, Beyaz Kule'den bahsedilmesi ise ayrıca hoşuma gitti. Çocukluğumda Rum'u, Arnavut'u, Çerkez'i, Gürcü'sü, Pomağı hep birlikte yaşardık. Kimse kimseye zarar vermezdi. Aksine tüm kutsal günlerde birlikte olurduk. İşte neler olduğunun başlangıcını bu kitapla öğreniyoruz. Bu vatan çok zor şartlarda bağımsızlığını kazanmış. Zülfikar Bey gibi nice şanlı askere vatan borcumuz var. Yeter ki unutmayalım... Velhasıl kelam; ben kitabı çok beğendim. Takdir sizin. Keyifli okumalar dilerim.
Viran Dağlar
Viran DağlarNecati Cumalı · Çağdaş Yayınları · 1996373 okunma
528 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Eksik İnceleme!
Hikayemiz, bir reklam şirketinde çalışan Nermin'le, ona beş günlüğüne misafirliğe gelen beş yaşındaki Tuğde'nin bu beş günlük zaman dilimini anlatıyor. Kitap Nermin'in ağzından anlatılıyor. Bu beş günlük süre içinde Nermin sürekli geçmişiyle, şimdi arasında gelip gidiyor. Bu kısa beş güne aklınıza gelebilecek iyi ve kötü tüm kadın
Yüksek Topuklar
Yüksek TopuklarMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 20173,013 okunma
Machiavelli
Papalığın gücüne ilişkin Söylevler'deki değerlendirme daha uzun ve daha içtendir. Burada, öne çıkan kişileri etik bir hiyerarşiye sokarak işe başlar. En iyileri, diyor, dinlerin kurucularıdır; sonra monarşilerin ya da cumhuriyetlerin kurucuları gelir; sonra da edipler. Bunlar iyidir; ama dini ortadan kaldıranlar, cumhuriyetleri ya da krallıkları yıkanlar, erdem ya da edebiyat düşmanları kötüdür. Julius Caesar da dahil olmak üzere, tiranlık kuranlar kötüdür; diğer yanda Brutus, iyidir. (Bu görüş ile Dante'nin görüşü arasındaki karşıtlık, klasik edebiyatın etkisini gösterir.) Doğru olduğu için değil, toplumsal bir çimento olduğu için dinin devlette seçkin bir yeri olması gerektiğini savunur: Romalılar kehanetlere inanıyormuş gibi davranıp, onlara aldırmayanları cezalandırmakta haklıydı. Kendi zamanındaki Kiliseye iki eleştirisi vardır: Sahip olduğu kötü yönelimiyle dini inancı zayıflatmıştır ve papaların dünyevi iktidarı ve bunun ilham verdiği politika İtalya'nın birleşmesini önlemektedir. Bu eleştiriler güçlü bir biçimde ifade edilir. “Halk, dinimizin başı olan Roma Kilisesine ne kadar çok yaklaşırsa, o kadar az dindar olur... Yıkımı ve cezasını bulması yakındır... Biz İtalyanlar dinsiz ve kötü olmamızı Roma Kilisesine ve onun rahiplerine borçluyuz; ama ona daha büyük ve yıkımımıza neden olacak bir borcumuz daha var, yani Kilisenin ülkemizi parçalı durumda tutması ve hâlâ tutmaya devam etmesi.
Falih Rıfkı Atay
_Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk
Reklam
İttihat ve Terakki eleştirisi kısmı...
İttihat ve Terakki liderlerine bizim neslimiz hem borçlu, hem de kırgındır. Borcumuz, en bayağı şekilde çürümüş hantal, çağdışı ve her türlü haysiyetten yoksun bir istibdat idaresini cesur bir hamleyle çökertmelerinden ve genç nesle bir benlik gururu, bir gelecek ümidi aşılamalarından gelir. Kırgınlığımız ise, uyandırdıkları bu ümit için, bizim
Sayfa 238 - Remzi Kitabevi / Başarılamayan İnkılâpKitabı okudu
136 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.