Ben(genel)
(Şevval's version) (Çok özendim o yüzden üşengeçlik bile yapmadım şsödmcmcöd) ~ben şevval(başka adım yok,annem engellemeseyiş babam adımı zeynep koyacakmış ama o kardeşime nasip oldu) ~gözlük derecemi anne ve babamdan miras aldım(ama onlar lazer olup kurtuldular) ~aşırı aşırı aşırı üşengecimdir,beni tanıyan birine sorsanız hakkımda
256 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Kitabın başlığı pek ilgimi çekmediğinden, büyük bir beklentisizlik içindeydim bu yüzden uzun bir zaman erteledim. Meğer her şeyin vakti olduğu gibi bu fazlasıyla etkili, yararlı eserin de zamanı şimdiymiş. Şu önemli alıntıyı bırakmak istiyorum: Olgunlaşmamış insanlara ve kendimizi olgunlaştırmamız adına yaklaşım: "İlişki odaklı olmak yerine
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocukları
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin ÇocuklarıLindsay C. Gibson · Sola Unitas · 20191,584 okunma
Reklam
190 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
19. yüzyıl İngiltere’sinde yaşayan aristokrat Dorian Gray, çarpıcı yakışıklılığı ile her girdiği ortamda dikkatleri üzerine çekiyordu. Hem de, kadın erkek herkesin dikkatini. Başlangıçta bu durumun farkında bile olmadan tüm masumiyetiyle yaşayan sanat ve sanatcı aşığı Dorian, sıkca poz verdiği arkadaşı ressam Basil Halward’ın yaptığı kendi
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Everest Yayınları · 201872,2bin okunma
257 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Büyük Spoiler
Kitabı aşırı derecede beğendim. Kitapta aslında 4 ana yer vardı diğer herşey o olaylar üzerinde döndü; Dorian'ın portreyi görünce dilediği dilek Sibly vane'in intiharı Dorian'ın basil'i öldürmesi Ve son olarak Dorian'ın o iğrenç yaratıktan kurtulması (kendinden). Sonu bence aşırı etkileyiciydi o iğrenç görünümlü portresinden kurtulmak istedi ama birşeyi unuttu o portre onun içiydi. Portreyi parçalayınca aslında kendini öldürmüş oldu. Kitabı çok beğenmeme rağmen beğenmedim bir kısmı var daha doğrusu bölümü 11.bölüm 18 yılda neleri sevip neleri sevmediğini anlatıyordu tamam ama yani democritos'un görüşü filan ne alaka ve gereksiz uzundu bence. Dorian'ın saf ve temiz bir adamdan iğrenç birisine dönüşmesi çok iyi işlenmiş. En sevdiğim 3. yada 2. kitap oldu benim için.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · İş Bankası Yayınları · 202172,2bin okunma
"Asıl ilim, kalbe hayat veren ilimdir, onu kazanmaya hak. Kalbin ölümü ise, en büyük cehalettir, ondan kaçın. Yapacağın en güzel dilek "takva" dır, onu artırmaya bak.."
Evet ; zahiren her kabir aynı gibidir. Fakat, insaf ve iz'an ile düşünülecek olursa, Fatih sultan Mehmet Han ile bekçi Hasan ağanın kabirleri bir olabilir mi ? Hz. Eba Eyyub-el-Ensari ile imam Hayri efendinin kabirierinin aynı olabileceği düşünülebilir mi? imam-ı a·zam hazretleri ile, Sultanahmet camii imamının kabirleri bir midir? Diğer enbiya ile enbiya ve Resfıller sultanı falır-i kainat efendimizin ravzaları bir olabilir mi ? Hangi mübarek makam için: (Ravzamla minberim arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir) buyurulmuştur? Demek oluyor ki, zahiren bir ve aynı gibi görünmesine rağmen, muhtelif kabider arasında hakikatte büyük farklar vardır. Bu cümleden olarak, laalettayin bir kimse ile bir veliyullahın kabirieri elbette bir değildir ve olamaz. Hal ve hakikat böyle iken, Türkiye'de dini konuların en yüksek mercii olarak bilinen Diyanet işleri Başkanlığının, istisnasız bütün türbelere astırdığı şu gaflet vesikasına bir göz atalım : MUHTEREM ZiYARETÇi Kabir ziyareti, dinimizde sünnettir. Bu ziyaret sırasında selam verilir ve ölünün ruhuna Kur'an okunur. Türbelere mum yakmak, bez bağlamak, dilek taşları yapıştırmak, para atmak, Kurban kesmek ve doğrudan doğruya ölüden dilekte bulunmak, dinimizde yasaktır. Kabirler, ölümden ibret almak için ziyaret edilir. istanbul Müftülüğü
Sayfa 359Kitabı okudu
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Dışarıda ağaçların henüz dökülmemiş sarı yaprakları rüzgârda titreşiyordu, özellikle de tepedekiler; kendi sonunu kendin belirleyememek, seni yerinden söküp atacak rüzgârin ne zaman geleceğini bilememek çok asap bozucu… Postane Günlükleri’nin ana karakteri Ellinor, otuzlu yaşlarının
Postane Günlükleri
Postane GünlükleriVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 2023298 okunma
·
Puan vermedi
Okurken insanı öyle bir tekdüzelik sarıyor ki kış günleri işten eve evden işe giden mutsuz, umutsuz milyonlarca insan geçiyor önünüzden. Bodrum katlarında, dört duvar arasında hapsolmuş işçiler, memurlar, beyaz yakalılar, mutluymuş gibi yapanlar dönüşüyor etrafınıza. Zaten yazar da bir yerden sonra kahramana söyletiyor buna benzer cümleler: "Bodrumdan yukarı çıkan merdivenin ilk basamağını çıktım ben. Kendi bodrumuna tıkılıp kalmış o kadar çok insan var ki, üstelik manzaranın geniş, büyük resmin anlamlı olduğu, gelecek ve bilinmeyen korkusunun beklentiye dönüşebileceği yer olan üst katlar boş dururken.” Beklentiler üzer bizi tabii ki ama hayattan hiçbir şey beklememek, hayata anlam katmamak, gerçekten sevmemek, hiç sevilmemek daha da üzer. Kahramanımız Elenior da bir dönüm noktasıyla sevgilisine, kardeşine, annesine, iş arkadaşına, işine öz hakiki anlamlar yüklemeye başlıyor. Bir günlük ve bir ölüm buna sebep oluyor buna. Ne gerçek hayatınızda, ne taklit? En hakikisi hangisi? En eskisi mi? Öz hakiki can dostunuzu hangi kriterlere göre belirlediniz? İşinizi gerçekten seviyor musunuz? Ya da eşinizi, sevgilinizi? Hangi noktada değişmeye karar verdiniz, yeniden kurdunuz hayatınızı? Hala kaçanlardan, bodrumda kalanlardan mısınız yoksa ? Çok basit görünen iç konuşmalardan oluşan metin aralarına sizi sarsan cümleler sıkıştırılmış. Başta Norveç gibi çok karamsar, bunalımlı olan cümleler zamanla umutla ışıldamaya başlıyor, çünkü kahramanımız artık gerçek anlamda yaşamaya başlıyor. Norveç edebiyatının güçlü sesi olan yazar hayatı ertelememeyi, yalnızlaşmaktan kaçınmayı, yabancılaşmamayı anlatıyor esasen.
Postane Günlükleri
Postane GünlükleriVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 2023298 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar Bugün sizlerle @deusexmetheus kalemiyle biraz felsefi ve çokça fantastik akıcı masalsı anlatımı ile hiç sıkılmayacağınız bir gemi yolculuğuna çıkalım, sonrası Leyla ile Mecnun'un aynı zamanda Nuh ve oğlu Tur'un hikayesine göz atalım, hadi başlayalım. Bir zamanlar ilk insanlar bir dağın kuzeyinde ve güneyinde yaşarlarmış. Bu
Hayallerin Gemisi
Hayallerin GemisiÇağrıl Taştan · Karina Yayınevi · 07 okunma
Yoksulların birbirlerine verebilecekleri tavsiyeleri dahi yoktur, ancak aynı ekmeği bölüşmek gibi bir cömertlikle aynı kaderi bölüşebilir, en büyük parçanın kendilerine düşmesine sevinebilirler. Cevriye Teyzeme de hiç kimse bir şey söyleyememişti. Çok istemesine rağmen çocuğu olmayan Cevriye Teyzeme kimse usturuplu bir teselli de veremediği gibi tüm kız kardeşleri ve kardeşlerinin eşleri, doğurduktan sonra okuttukları bebek mevlitlerinde ancak “Allah olmayanlara da versin” diyerek kuru bir dilek buketi sunabilmişlerdi.
Reklam
Liman von Sanders’den Enver Paşaya tavsiye (Mustafa Kemal istifa olayı )
Mareşalin Enver Paşaya tavsiyesi, Mustafa Kemal'in gönlünü almasıdır. Bu mektubu aşağıda veriyoruz (): «Ekselans Enver Paşa, al Osmanlı İmparatorluğu Ordusu ve Donanması Başkumandanvekili, Zâti Şahanenin Yaver-i Ekremi. Ekselansınıza, Albay Mustaja Kemal Beyin, yazılı bir dilek. çe ile hizmetten ayrılmayı dilemiş olduğunu bildirmekle üzüntü
Sayfa 246 - Canakkale - istifa olayı 2Kitabı okuyor
İnsan, bazen sevdikleri zarar görmesin diye en büyük zararı kendine veriyor.
Çocuklarımız sadece cinsel istismara maruz kalmıyor. Birçok çocuk, fiziksel-duygusal olarak da sürekli istismar ve ihmal ediliyor. Fiziksel-duygusal istismar ve ihmal de en az cinsel istismar kadar çocuğumuza zarar verir ve genelde çocuk ailesi tarafından bu istismara maruz kalır. Başkalarından korunmaya çalışırken farkında olmadan en büyük zararı bazen aile verir.
°°° Bir çocuğun dünya hayatındaki en büyük hakkı mutlu bir ailedir. °°°
Sayfa 213Kitabı okudu
120 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
"Belki de hayatta her şeyini kaybetmemiştir, solgun ruhunda bir umut vardır." Eserde, 19. yüzyılda bir değirmenci ailesinin çocuğu olan Johannes ile saray kızı Victoria’nın aşkı ele alınmıştır. Bu ikilinin arasına engel olarak ise dönemin en büyük sorunu olan sınıfsal farklılıklar girmektedir. İkilinin bu derin sevgisi bir türlü tamamlanamaz. Victoria ailesinin kararları ve aşkı arasında sıkışıp kalır. Johannes ise diyar diyar gezerek kendini edebiyata vurur, yazarlık yolunda ilerler. Peki bu ikilinin hikâyesi nasıl devam edecek, nasıl sonlanacak? Genel olarak beğendiğim bir eser oldu ama eserdeki kurguda bir şeyler eksik gibiydi. Tutarsızlık fazlaydı ya da yazarın kalemini tanımadığım için bana öyle geldi belki de. Ancak benim için yazarın kalemiyle tanışma eseri olduğu için iyi bir deneyim oldu. Ayrıca eserde yazar kozunu en sonunda oynamış gibiydi. Çünkü sonu beni epey bir şaşırttı ve etkiledi diyebilirim. Merak edenlere keyifli okumalar #alıntılar "Aşk insanı mahvedebilir, tekrar ayağa kaldırabilir ve yeniden dağlayabilirdi; bugün beni, yarın seni ve ertesi gün onu sevebilirdi, işte böyle istikrarsızdı." "...bazen çalışmaları gayet iyi giderken geçmişten bir düşünce, bir çift göz, bir sözcük onu sarsıyor, tüm hevesini birdenbire kaçırıyordu."
Victoria
VictoriaKnut Hamsun · Can Yayınları · 2023990 okunma
1.387 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.