Kesitler
Cadde boş, hava soğuk, tepsiden hallice havuza güvercinler konuyor. Güneşli, parlak, aydınlık bir gün yazacağım! O da göreceli. Kabanlarına sarılıp, nereyeyse artık yetişmeye çalışanlar, kadını, erkeği, büyük ve hızlı adımlar atıyorlar. Bazen bir topuk tıkırtısı yankılanıyor tarihi evlerin görmüş geçirmiş duvarlarında, bazen de hiçbir şey
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
🏵 21 Kadın 21 Öykü . Mahkemenin soğuk, kasvetli duvarlarına baktım. Kim bilir neler görmüş, neler durmuşlardı bu duvarlar. Acıyı, isyanı, çaresizliği de görmüşlerdi ; umudu, mutluluğu, kavusmalari da. . 🗨 Bu kitap uzun uzun anlatılacak bir kitap değil. Yanlış anlaşılmasın yazdiklarim okunması gereken bir kitap. Adı üstünde 21 tane koca yürekli, güzel gönüllü kadının yazdığı 21 öykü. Bazen kendilerini,bazen de kendi bakış açılarından gördükleri diger kadınları anlattıkları bir kitap. Sessiz bakışlarla derdini anlatmaya çalışan kadınları, susarak içine atıp kimseye birsey söylemeyen veya söyleyemeyen kadınları, en ufak bir sözle mutlu olan ailesi için çırpınan, Her cefaya boyun eğen yine de saygı duyulmayan kadınları okuyorsunuz. Hepsi ayrı bir öykü her öyküyü anlatan bir resim. Konular pek iç açıcı olmasa da büyük bir keyifle okudum. Öykü okumayı seviyorsanız mutlaka okunmalı. . Rüzgarın sokaklarda özgürce dolaşabildiği meftunu olduğu papatyalara, narenciye gizlenmeden dokunabilen birgun hatırlıyorum. Omuzlu yaşlarının sonuna denk gelen birgun. Şehrin ortasında kus seslerinin ılık bahar rüzgarına karıştığı, sınırların sınırsızlık ile sınandığı bambaşka bir gün. . Kitapla kalın
21 Kadın 21 Öykü
21 Kadın 21 ÖyküKolektif · Artshop Yayıncılık · 202165 okunma
Reklam
492 syf.
10/10 puan verdi
#1001kitap~~~
"...Sonların bile 1 başlangıcı vardır, herşeyi sırayla anlatmak lazım..." "...tam Hindistan'ın bağımsızlığına kavuştuğu anda yuvarlandım dünyaya..." Salim Sina (Salman Rushdie ile otobiyografik özellikler gösterir) karakteriyle başlayan kitap direk akla Doğmamış Kristof kitabını getiriyor ki ben bu ayki Fuentes boşluğumu
Geceyarısı Çocukları
Geceyarısı ÇocuklarıSalman Rushdie · Metis Yayınları · 2010737 okunma
480 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Sinekli Bakkal Halide Edib ile bütünleşen bir eser, adeta birbirleriyle özdeşleşmiş durumdular. Sinekli Bakkal’ın bu kadar ünlü olmasının sebebi kuşkusuz Türkiye’nin Batılılaşma veya Türk Modernleşmesinin etrafında kurgulanması. Bu kültürel değişimin ise müzik ekseninden aktarılması. Alaturka müziğe karşı alafranga müzik karşılaştırması üzerinden
Sinekli Bakkal
Sinekli BakkalHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202218,7bin okunma
·
Puan vermedi
"Bazı sözler vardır ki dudaktan döküldüğü anda kaderin incecik ipliğine dolanır ve insanın yazgısına işlenir.Büyük söz edenin yüreği diz çöker. Kimi zaman kadere eğer boynunu kimi ise yâre." "An gelir büyük lokmalar yağ gibi kayar giderdi boğazınızdan ama ettiğiniz büyük laflar demirden leblebi olur tıkardı nefesinizi. Kimi zaman aşkla çıkardı gerisin geri kimi zamansa aşkla alev alır yakardı genzinizi." "İlk bakış, ilk düşüştür aşka derler.iki göz bebeği birbirine değdiğinde kimi zaman felaketi olur kalbin, kimi zamansa mucizesi olur kaderin..." Tahir ve Dilem büyük konuşurken hayatları hakkında nerden bilebilirlerdi ki ilk görüşte aşkın kehribar rengine bulaşacağını... Biri kader mahkumu biri çelik prenses od misali yanacak bile olsalar sevda onların kapısını çalmıştı bir kere dönüş yoktu... Tahir "Usta" olmak için gecesini gündüzüne katmış tesbih ustası, Dilem büyük bir şirketi olan takı tasarımcısı. Kader bu ya iki kalp birbirlerinden habersiz atarken bir atmak için bir araya getirir onları...Tesbih bu sabir çektirir, ah cektirir ama hep çektirir tıpkı kader gibi hep size çektirir. Usta'nın aşkı da size sabır çektirmeyi öğretecek ince ince... İmamesi aşk olan bu iki yürek sizi kasıp kavuracak yüreğiniz onlarla birlikte mutlu olacak... "Hayal kurmak en büyük özgürlüktür insan için.Hayalleri bitmeyenin nefesi tükenmezdi. Ama hayallerini kaybedenin nefesi emanetti" Tavsiyemdir...
Usta
UstaÖzge Erkin · Müptela Yayınları · 201898 okunma
Tesadüf mü ?
Koşulların tesadüf olduğuna inanan evrimciler, ilk enerjiye bağlanan her şeyde en azından o ilk olan enerjiye büyük bir kudret atfedilerek kadere imanda zirveyi yaşayabilirlerdi. Bu durum evrimci düşünceye sahip insanın ne kadar direnirse dirensin ve ne kadar derinleşirse derinleşsin tanrıtanımaz olma gayretinin yansımasıdır. Eğer hakikaten bir evrimci olsa bizden daha fazla inanır olmalıydı kadere. Zira en başta her şeye sebep olan ve neden bu sebebe sebep olduğu henüz keşfedilmemiş enerjinin akıl almaz bir yönelimi var. Seçimler terminolojisinin her aşamasında devreye giren bu enerji, bize göre zayıf olanı eleyebiliyor mesela. Bize göre, çünkü kutuplarda yaşam sürdüren bir böceğin varlığı karşısında en küçük ısı değişimine karşılık nesli tükenen kutup ayıları kavramsal olarak örtüşmüyor. İlk dediğin enerji her ikisine ayrı seçimli yönelim imkanı verebiliyor olmalı. Eğer bunu veriyorsa ki öyle, bu ilk enerji bizim kaderimiz olmuş demektir. İnsana evrilecek gen diyagramını timsahlardan direk ve daha kolay atlatabilecekken, uzun bir ribozom değişimini kendine yol olarak seçebiliyor. Gerçek evrim için gereken enerjinin miktarı şimdiki zihinle bakılsa evrimi daha hızlı gerçekleştirebilecekken oldukça sabırlı davranıyor. Hakiki, objektif bir evrimcinin işte bu ilk enerjiye ve bu enerjinin evrime tesadüf yongasındaki desteğine bakınca gerçek bir kader düşkünü olmasını beklesek de ne mümkün. “Olmadı mı olmuyor.” diyerek sıyrılacak mı bu işten onu sonra göreceğiz. İlerde ama çok ilerde.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.