"Türkiye bir insan olsa ve kan tahliline gitse, kanında en büyük eksiklik “empati” çıkabilir."
Sayfa 128Kitabı okudu
Dışına ve içine baktığın zaman, dünyevî ve dinî bakımdan bir kusur ve eksiklik göremiyorsan, bil ki nefsinin kusurları konusundaki bilgisizliğin, ahmaklıkların en kötüsüdür. Zaten ahmaklıktan daha büyük bir kusur da olamaz! Şayet Allah senin hakkında hayır dilerse, nefsinin kusurlarını gösterir. O halde kendine "iyi" gözü ile bakıyorsan ne kadar anlayışsız ve bilgisizsin !
Reklam
Türkiye bir insan olsa ve kan tahliline gitse,kanında en büyük eksiklik "empati"çıkabilir.
Sayfa 128
Yaylı kapıyı iterek geçti. Burnuna hafif küflü ve keskin bir kitap kokusu geldi. Kitapçı dükkânlarının özel bir kokusu vardır Olric: nevi şahsına münhasır derler eskiler, işte ondan. Kasada duran genç adam başını kaldırdı ve gülümsedi. Taşra usulü bıyık bırakmış kibar bir adam. Kitapçı olabilir: bu sıfata uygun bir adam. Kitapçıların ve
Sayfa 580581582 - İletişim Yayınları
" Sanmıştım ki, büyüyeceğim ve sana olan duygumun yalnızca çocukça bir aşk olduğunu, silinip gittiğini görüp yıllar sonra kendi kendime güleceğim . Evet, sahiden böyle sanmıştım. Büyüdüm ama öyle olmadı. Ne o duygu, seni ilk gördüğüm, seni ilk öptüğüm günün duygusu, ne seni her gördüğümde içimde beliren o tanımsız çarpıntı, mutluluk, ne herhangi bir yerde, dünyanın bir ucunda, sen geceyi yaşarken ben sabah yeni uyanmışken bir an aklıma geldiğinde karnımda duyduğum o burulma, ne de bir başkasını öptüğüm anda birdenbire büyük bir tedirginlikle kaçmaya çalışmama neden olan o suçluluk duygusu silinip gitti... Gittiğim yerlerde, gezdiğim sokaklarda, gördüğüm filmlerde, dinlediğim şarkılarda, alışverişe çıktığım zaman elimi attığım bir gömlekte, kazakta, bir kitap okurken, biriyle konuşurken, uzaktan geçen birini sana benzetip birden heyecanlanırken, kimi zaman kendimi çok yalnız hissedip ağladığımda, kimi zaman kalabalığın içinde kahkahalarla gülerken, dans ederken,eğlenirken bir an adını koyamadığım bir eksiklik duyarken, yıllar, yıllar geçip yine de en öfkelendiğim, umutsuzluğa kapıldığım, hayatımı yeniden bambaşka bir biçimde kurmaya karar verdiğim her seferinde bir yerlerden çıkıp geldiğinde, sen gelmesen bile seninle ilgili birşey gelip beni bulduğunda o duygu vazgeçilmez bir kader, beni kuşatan eşsiz bir büyü gibi benimle kaldı. Şimdi gülme. Sen benim büyük aşkımsın. "
Sayfa 314Kitabı okudu
Hunlar
Attila üzerine en sağlam bilgileri Bizans Tarihi yazarı Priskos verir. Attila, kısa sürede Asya'dan Avrupa'ya uzanan çok geniş toprakları denetimine alır. İran ve Germen kökenli halkların da aralarında bulunduğu Hun Birliği, çağının en büyük siyasal birliği durumundadır. Attila'nın sarayında Hun-Türk dili yanında Gotça ve Latince de konuşulur. Hun-Germen ilişkileri Avrupa halklarının yerleşmelerinde etkili olur. Germenler, doğu ve güney yerine batıya yönelirler. Attila, Doğu Roma İmparatorluğu üzerine yürür. Trakyayı boylu boyunca geçerek Gelibolu Boğazına dek ilerler. Bizans İmparatoru, İstanbul'a bu ölçüde yaklaşan Attila ile ağır koşullarda barış yapmak zorunda kalır. Belgrad yöresindeki bir bölüm toprağı Hunlara bırakır. Her yıl vergi vermeyi kabul eder. Kaynak olarak Priskos neden önemlidir? Yazar belirtmemiş ama eklemek de fayda var Eksiklik olmasın. Priskos ya da diğer adıyla Romalı Priscus, MS 5. yüzyılda yaşamış Bizans Tarihçisi olup yazdığı 8 ciltlik Bizans Tarihi kitabı mevcuttur. Önemli noktası ise yazdığı yazıların tarafsız olduğunun kabul edilmesidir. Ben bu adamdan bir yerde daha bahsetmiştim sanırım ama anımsayamadım şimdi.
Reklam
646 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.