Bu örnekler klonlamanın tarımda uygulanmasının insanoğlu için ne kadar büyük avantajlar sağladığını göstermektedir. Ancak klonlama, bu büyük avantajlar yanında, maalesef o ölçüde büyük sakıncaları da beraberinde getirmiştir. Özellikle beslenmemizde önemli yer tutan bazı besin kaynaklarının klonlama ile üretilmesi, büyük bir tehlikeyi de
Reklam
Bilmeyenler arasında bilen olmak en büyük lanetti. Dinlemeyenlerin arasında duyan olmak ise felaketti. Çok gençti İlmiye, kutsanmışlığı lanet, seçilmişliği felaket sanacak kadar gençti.
Çalışmak
Çalışmadan geçinenler Bizden değildir. Hacı Bektaş Veli (k.s) Çalış, kazan, ye yedir, bir gönül ele getir, Yüz Kabe'den yeğrektir, bir gönül ziyareti.
Biz aslında, büyük olduğunu sanmayın, dar bir binada hep beraber yaşıyoruz ve birbirimizden yüz binlerce kilometre uzağız. Birbirimize seslendiğimizde birbirimizi duymuyoruz. Hava bizi haftalar boyunca felaket bir ilkel sinir sistemine mahkûm ediyor. Tam bir bunalım derecesine ulaştığımızda birden tekrar konuşmaya başlıyoruz, birbirimize yardım etmeye, birbirimizi anlamaya başlıyoruz ve sonra hemen tekrar birbirimiz için en anlaşılmaz hale geliyoruz.
Sayfa 119
Beyoğlu tarafındaki yüksek sosyete kadınları, İtilâf Kuvvetleri’nin bu hareketine karşı halk arasında uyanan öfkeyi İtilâf zabitlerini davet ederek onlara anlatmaya çalışıyorlardı. Danslı partiler veriliyor ve İtilâf ordularının zabitleri elde edilmek isteniyordu. Belki bu zabitlerin üzerinde bir tesir yapmışlardı. Bunun görünürdeki neticesi birkaç evlenme ile nihayet buldu. Ben, kendim bu partilerden daima uzak kaldım. Daha çok, halk arasında dolaşıyordum ve görüyordum ki, çok konuşmamakla beraber, Türk kadınları hislerini kudretle ifade ediyorlardı. Bu devre ait bu gibi sahnelere, en çok, tramvaylarda ve vapurlarda şahit olunuyordu. Bunların bazılarını anlatmak isterim. Buradaki azınlık kadınları bilhassa en aşağı sınıfa mensup olanlardı. Bunlar daima ikinci mevki bileti aldıkları hâlde mutlak birincide otururlardı. Orada da tabanca var mıydı, yok muydu bilmiyorum. Fakat, bu, kısa burunlu, büyük gözlü adamın yüzünü hiç unutmadım. Biletçi o kadar korkmuştu ki, polis çağırmaya bile cesaret edemedi. Tramvay İstanbul’un sessiz ve karanlık sokaklarından sükûnetle geçti. Acaba kimdi? Bu yeis ve felâket arasında, hiç bilmediği bir kadını korumak için, kendini tehlikeye atan bu adama karşı içimde ebedî bir minnet uyandı. Türbe’de tramvaydan indiğim zaman dizlerim titriyordu.
Reklam
472 syf.
·
Puan vermedi
Selamlar nasılsınız umarım keyifler yerindedir. Kitaplarını çok severek okuduğum Beyza Alkoç'un yakın zamanda çıkan "Enkaz Altındakiler" kitabını sizlere tanıtmak istiyorum. Kitabımızın konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Dünya üzerinde birçok ülkede aynı anda başlayacak olan bir yarışma buroşürünü baş karakterlerimizin
Enkaz Altındakiler
Enkaz AltındakilerBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 20224,747 okunma
giriş
Büyük ya da küçük bir insan topluluğu ani bir talihsizlikle karşılaştığında hep böyle olur. Bir patlama veya güçlü bir deprem bir şehri harap ettiğinde, orada yaşayanların günlük yaşamını belirleyen zaman algısı bozulur. Hayatta kalanlann hikâyeleri birbirine benzer. Dehşet anları, her saniyeyi her detayının net bir şekilde hatırlandığı çok uzun bir aralığa dönüştürür. Travrna binlerce kişinin hayatını bir "önce" ve "sonra" şeklinde sonsuza kadar kırar. Ani bir kesinti, artık aynı olmayan insanların varoluşunu iki aşamaya ayırır. Felaket onları birdenbire değiştirir; bir şeyler onaramayacak şekilde bozulur ve zaman düzensiz ve kaotik bir şekilde akıyor gibi görünür. Belirsizlikle dolu gelecek ızdırap yaratır ve geçmeven geçmiş onları rahat bırakmaz: En derin duygusal hafizada panikle sabitlenen travmatik deneyim tekrar tekrar geri gelir ve âdeta yangını canlı tutar.
Oysa bir toplumun başına gelebilecek en büyük felâket, başına ne geldiğini bilmemesidir. Daha da kötüsü, bilemediğini de bilememesidir.
İnsanın mizacı var olmayı bazen ister, bazen istemez; yaşam ona bazen en yüce değer, bazen en büyük felaket olarak görünür, böylece neye karar vereceğini, ölümden haberi olmayan ve sonsuza kadar yaşayanlara mı, yoksa yaşamdan ve dolayısıyla derletlerden haberi olmayan ebedi ölülere mi gıbta etmesi gerektiğini bilmez .
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Herkes yapmis cok ozendim ben de yapayım dedim 😔 •Adım aybüke bazen aybük derler nickteki ay adım ve soyadımdan geliyor •16 yasindayim hazirlik okudum bir sene 9’um •Galatasaray, Galatasaraylıyım, Galatasaraya dair her sey, çok fazla seviyorum •Kişilik tipim entp •fazla tartışmacıyım insanlarla olduk olmadık tartışmaların içine
bibin yek, saxlem bin, xurt bin
Bir millet için en büyük felaket, tarihinin düşmanları tarafından yazılmasıdır.
Sayfa 173
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.