Yine aynı yanlış tarih telakkisi Temir'in yabancı, Tatar ve düşman sayılması sonucunu doğurmuştur. Temir veya Türkistanlıların söyleyiş sekline göre Aksak Temir Bek Kunlar, Gök Türkler ve Çengiz gibi mefkurevi Türk devletini gerçekleştirmek isteyen bir hükümdardır. Onu bizim, yani Türkiye Türklerinin milli düşmanımız saymak yanlıştır, günahtır. Milliyetçi bir tarih görüsü Ankara Savaşı'nı bir kardeş kavgası saymak mecburiyetindedir. Ankara Savaşı'nda Aksak Temir ordusundaki Türkmenlerin sayısı belki de Yıldırım ordusundakilerden daha çoktu. Bu kadar insan vatan haini miydi? Bu kadar çok vatan haininin bir araya gelmesine imkan var mı? Onlar bu kavgayı bir hanedan ve otorite kavgası sayıyorlardı. Aksak Temir Bek umumi Türklük bakımından suç işlemiş midir? Bunu tartışmayı bir yana bırakıyorum. Çünkü her insanda kusur bulunacağını kabul ediyoruz. Tarihimizin en büyük fertleri olarak düşünebileceğimiz Fâtih, Yavuz, Kanuni hatta Alp Arslan'da kusur yok muydu? Gene en büyük fertler sayacağımız Mete'de, Kür şad'da, Tonyukuk'ta, Kül Tegin'de birtakım kusurlar bulunmaz mı? Elbette Aksak Temir de büyük Türklük bakımından birtakım hatalı hareketler yapmıştır. Fakat o ilerisini görebilen bir insandı, İslav tehlikesini görmüş ve Yıldırım'a Rus-Leh-Litvan sürüsünü müştereken imha etmek teklifini yapmıştır. Avrupa şövalye ordularını tepeleyen en büyük şövalye Yıldırım, maalesef bunu reddetmiştir. Acaba reddetmeseydi de o iki muhteşem ordu birleşseydi ne olurdu? Bir Türkçü şairin dediği gibi: Bütün Türkler bir olsa başkalaşır gidişler...
‘’ Türk milleti, Türk kökünden gelenlerle Türk kökünden gelmiş olanlar kadar Türkleşmiş kimselerden meydana gelen topluluktur. Türkler, Polonya Türkleri gibi tek tük istinaslarla evlerinde Türkçe konuşan, anadili Türkçe olan insanlardır. Şuuraltında veya duygularının gizli yönünde başka biri ırkın şuur ve özleyişini taşımayan kimselerdir. Türkçülere yedi, hatta yirmi kuşak ilerisine kadar soy kütüğü arayan kimseler diye iftira ediliyor. Tatbik kaabiliyeti ve araştırma imkânı olmayan bu safsatalar ancak moskofçuların ve başka düşmanların uydurmasından ibarettir. Her zaman verdiğimiz örnekleri yine tekrarlayalım: En büyük Türkler' den biri olan Yıldırım Bayezid'ın anası Türk değildir. Hangi Türkçü onu Türklük kadrosundan çıkarmıştır veya çıkarabilir? İstiklal Marsı şairi Mehmet Akif'in babası Arnavut, ülküsü de Türkçülüğe aykırı olan ümmetçilik olduğu halde hangi Türkçü Mehmed Akif için Türk değildir demiştir? Mesele Yıldırım Bayezid veya Mehmed Akif kadar Türk olabilmektedir. Bir millette milli ruh yükseklerde olduğu zaman onların arasına karışan yabancıların hiçbir tesiri olmaz. Milli ruh, herhangi bir yabancılığı eritir. Fakat milli ruh arıklayınca, yabancılara karşı hayranlık başlayınca her şey allak bullak olur. Milliyet inkar edilir. İnsanlıkla hiçbir ilgisi olmayan çıkarcılar insaniyetçi kesiliverir. Her türlü konfor ve rahat içinde yaşayan milyoner çocukları, bu konfor ve rahatın zerresini bile feda edemeyecek oldukları halde komünist olur. Komünizm uygulanırsa ne o yiyeceği, ne o evi, rahatı, parayı, arabayı bulamayacağını, işçi haline geleceğini düşünemeyecek kadar ahmaklaşır.’’
Reklam
268 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
---Çanakkale'ye Yürüyüş--- Atsız, ne de güzel anlatıyordu Çanakkale'yi, "Bir tarafta her türlü vesaitle pusatlanmış soğuk kanlı İngilizler, çevik Avusturalyalılar, sporcu Yeni Zelantlılar, korkunç Senegalliler, vahşi Hintliler, insanla maymun arasında dehşetli bir mahlûk olan Maûrîler, Martinikliler diğer tarafta da sessiz ve gösterişsiz
Çanakkale'ye Yürüyüş - Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi
Çanakkale'ye Yürüyüş - Türkçülüğe Karşı Haçlı SeferiHüseyin Nihal Atsız · İrfan Yayıncılık · 2015722 okunma
421 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Türkçülük ideolojisinin yirminci yüzyıldaki en büyük temsilcilerinden olan Hüseyin Nihal Atsız'ın hayat hikayesini ve edebi yönünü anlatan güzel bir eser. Öncelikle ailesini tanıtan kitapta, okul hayatı, kendisini etkileyen Ziya Gökalp, Zeki Velidi Togan gibi isimlerle olan ilişkisi, öğretmenlik hayatı anlatılırken, 3 Mayıs 1944 Irkçılık ve Turancılık davasından dolayı çektiği sıkıntılar anlatılmaktadır. Çoğunu kardeşi Necdet Sançar ile beraber çıkardığı Atsız Mecmua, Orhun, Türk Sazı, Ötüken gibi dergiler ve Türkçüler Derneği detaylı bir şekilde anlatılırken, zamanında dostu olduğu Sabahattin Ali'yi eleştirdiği yazılar ve sonrasında düşman olması, kendisini eleştiren makaleler yazdığı için düşman olan dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile olan tartışmaları, ve Bozkurt adında bir dergi çıkaran ama kendisini çok yukarıda gören bir diğer Türkçü Reha Oğuz Türkkan'ın foyasını ortaya çıkarması da ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Aldığı hapis cezasının cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından affedilmesi için yazılan dilekçeler, Başbuğ Türkeş ile ve CKMP ile olan ilişkisi, Ziya Gökalp, Mehmet Akif Ersoy, Zeki Velidi Togan, Rıza Nur, Namık Kemal hakkındaki düşünceleri ve ölümü de anlatılıyor. Söz konusu yazar ve düşünür hakkında bilgi edinmek isteyenlerin keyifle okuyacağı bir kitap.
Vaktiyle Bir Atsız Varmış
Vaktiyle Bir Atsız Varmışİlhan Bahar · Kamer Yayınları · 2015256 okunma
463 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitabı okurken yazarın ne kadar uçsuz bucaksız bir bilgisi var dedim öncelikle.Kıskanılacak cinsten.Bu sebeple kitabı okurken kendimin sığ bilgileri sebebiyle yer yer zorlandım.Hatta kullanılan kelimelerden dolayı TDK'nin Büyük Türkçe Sözlük kısmı yanımda hep açıktı.Kitap farklı bölümlerden oluşan bir külliyat gibi. 1. Bölüm: Dünya
Kırk Ambar 1: Rümuz-ül Edeb
Kırk Ambar 1: Rümuz-ül EdebCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 2006543 okunma
"En büyük Türkler’den birisi olan Yıldırım Beyazıt’ın anası Türk değildir. Hangi Türkçü onu Türklük kadrosundan çıkarmıştır veya çıkarabilir? İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif'in babası Arnavut olduğu halde hangi Türkçü Mehmet Akif için Türk değildir demiştir? Mesele Yıldırım Beyazıt veya Mehmet Akif kadar Türk olabilmektir." Hüseyin Nihâl Atsız
Reklam
118 syf.
·
Puan vermedi
Nihal Atsız'ın tanınmış 3 isme dair kişisel düşüncelerini, hislerini ve açıklamalarını içeren 109 sayfalık bir kitaptır. Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan romanını okuduğum için roman bende bazı ideolojileri hedef aldığı (hâlâ bu sözcüğün buraya uyup uymadığından emin değilim) düşüncesine sebep olmuştu. Bu kitabı, Atsız'ın "İçimizdeki
İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle Verilir
İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle VerilirHüseyin Nihal Atsız · İrfan Yayınevi · 2015540 okunma
TÜRKÇÜ KİMDİR? Türkçü, Türk soyunun üstünlüğüne inanmış olan kimsedir. Bilir ki bugün görülen geri ve kötü ne varsa, hepsi, geçici bir hastalığın belirtisidir ve geçmiş zamanlarda bizi ileri götüren, zaferden zafere yürüten erdemlerin hepsi kanımızda, ruhumuzda, içimizde gizli bir halde yaşamakta, belirecek imkan ve fırsat
626 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.