Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tanıdık Geldi
En sevdiğim kitaplar son sayfayı çevirdikten, aşk şarkıları notaları silindikten ya da bana hitap eden filmler jenerikleri akmaya başladıktan çok sonra bile beni hüzünlü bir hâlde bıraktılar.
GENÇ ŞAİRLERE ÖĞÜTLER
Bu çalışmanın değişik yerlerinde Joachim du Bellay, Nerval, Charles Baudelaire ve Mayakovski gibi dört önemli şair ve kuramcının genç şairlere öğütleri yer aldı. Onları bir araya toplamakta yarar var. Bunlara, Dağlarca'nın öğütlerini ve gerek şair, gerek şiir araştırmacısı olarak elli yıla yakın bir süre şiir üstüne çalıştığım için, kendi
Sayfa 633
Reklam
Sevgili İrem, Bugün Akademi'deki altmış ikinci günüm ve ben sana bu satırları, diğer mektuplarımda da olduğu gibi odamdaki pencerenin kenarından yazıyorum. Soyhan'daki evimde odamın penceresinden dışarı baktığımda, uzaktan da olsa evinizin bahçesindeki ışıklandırmalarını görür ve ne yaptığını merak eder ama yine de seni aramaz ya da sana
Sayfa 495 - Epsilon yayınlarıKitabı okudu
"Çok okurum. hep çok okudum Hayır, birbirimizi anlıyor muyuz, bilemiyorum. En sevdiğim şey, yere uzanıp okumaktır, yatakta okumayı da severim, hemen her şeyi bir yere uzanır, öyle öyle okurum, okurum, hayır, kitaplar değil bu işi yaparken önemli olan, her seyden once okuma eyleminin kendisi onemli benim için, beyaz kâğıtta bir seylerin yazılı olması, harfler, heceler, satırlar, insanla ilintisini kuramadığım o saptamalar, göstergeler, belirlemeler, insandan gelen, anlatımların kalıbı içersinde donup kalmış çılgınlık. İnanın bana, bir çılgılıktır anlatım, bizim kendi çılgınlığımızdan kaynaklanan bir çılgınlık. Sonra, sayfaların çevrilmesi de önemli, bir sayfadan ötekine koşmak, kaçmak, çılgınca ve artık pıhtılaşmış bir akıntıyı yaratmış olanlarla suçu paylaşmak; sonra, bir tümcenin bir öteki dizeye atlamasındaki sinsilik. yaşamın tek bir tümceyle güvence altına alınması, buna karşılık tümcelerin de yaşamda güvenceye kavuşmaları, evet, bunlar da söz konusu. Aslnda kötü bir alışkanlıktır okumak, öteki bütün kõtü alışkanlıkların yerini tutabilecek ya da onların yerine herkesi daha bir yoğun biçimde yaşamaya itebilecek bir alışkanlıktır, delicesine bir yaşam biçimidir, insanı yiyip bitiren bir tutkudur. Hayır, uyuşturucu kullanmıyorum, kitapları kullanıyorum..."
Kitaplar
bir kitapla odamızda oturuyordum . Etraf çok sessizdi. Önceden böyle huzurlu günlerden büyük keyif alırdım. İkiz kardeşim dışarıda macera peşindeyken , ben en sevdiğim karakterlerle serüvenden serüvene koşardım . İyi bir kitap da kendi içinde bir sihir sayılırdı. Peşimizdekilerin eline düşme korkusu olmadan , güven içerisinde kendimi kaptırabileceğim türden bir sihir.
Sayfa 53 - EPHESUS yayınlarıKitabı okudu
Yazar adam tabi, kısaca, aşk sana dünyayı toz pembe gösterir dememiş
O zamanki düşüncelerimin, o zamanki duygularımın hiçbiri benim düşüncelerim, benim duygularım değil, bir anda bana ait olmuş, benim hayatıma geçmiş ve hayatımı aydınlatmış onun düşünceleri ve duygularıydı. Her şeye, Katya'ya, adamlarımıza, Sonya'ya, kendime ve uğraşılarıma kendim de hiç fark etmeden başka gözlerle bakmaya başlamıştım.
Reklam
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
Üzdü .. buna on sekiz yıldır hasrettim
.. bir gün annemi ölüm koğuşunun kapısında karşılamayı bile becermiştim, ikimiz de çok sevinmiştik. Bir süre sonra bana gazete ve dergiler getirmeye başladı, daha sonrasında da kitaplar. Novalis, Kleist, Hebel, Eichendorff ve Christian Wagner gibi o zamanlar en sevdiğim yazarların kitaplarını getiriyordu. Bazen yatağımın yanında oturur, ben kitap okurken o da bir başkasını eline alırdı. Bunlar annemin en güzel geçen ziyaretleriydi. Benimkinden aşağı kalır zorlukta olmayan çocukluğundan ve gençliğinden söz ediyordu bana; anne babasıyla, büyükanne ve büyükbabasıyla ilgili bilmediğim hikâyeleri, uzun zaman süren mutlu birlikteliklerini, yolculuklarını, maceralarını ve yaşlılıklarını anlatıyordu. Bu ölüm koğuşunun içinde hiç beklenmedik bir biçimde, annemle yakın bir ilişki kurmuştum, buna on sekiz yıldır hasrettim. Hastalık bizi birbirimize yaklaştırmış ve bu kadar uzun bir ayrılıktan sonra yeniden bağlamıştı
Sayfa 58 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
"Kitaplar mı? Evet, çok okurum, hep çok okudum. Hayır, birbirimizi anlıyor muyuz, bilemiyorum. En sevdiğim şey, yere uzanıp okumaktır, yatakta okumayı da severim, hemen her şeyi bir yere uzanır, öyle okurum, hayır, kitaplar değil bu işi yaparken önemli olan, her şeyden önce okuma eyleminin kendisi önemli benim için, beyaz kağıtta bir şeylerin yazılı olması, harfler, heceler, satırlar, insanla ilintisini kuramadığım o saptamalar, göstergeler, belirlemeler, insandan gelen, anlatımların kalıbı içersinde donup kalmış çılgınlık. İnanın bana, bir çılgınlıktır anlatım, bizim kendi çılgınlığımızdan kaynaklanan bir çılgınlık. Sonra, sayfaların çevrilmesi de önemli, bir sayfadan ötekine koşmak, kaçmak, çılgınca ve artık pıhtılaşmış bir akıntıyı yaratmış olanlarla suçu paylaşmak; sonra bir tümcenin bir öteki dizeye atlamasındaki sinsilik, yaşamın tek bir tümceyle güvence altına alınması, buna karşılık tümcelerin de yaşamda güvenceye kavuşmaları, evet, bunlar da söz konusu. Aslında kötü bir alışkanlıktır okumak, öteki bütün kötü alışkanlıkların yerini tutabilecek ya da onların yerine herkesi daha bir yoğun biçimde yaşamaya itebilecek bir alışkanlıktır, delicesine bir yaşam biçimidir, insanı yiyip bitiren bir tutkudur. Hayır, uyuşturucu kullanmıyorum, kitapları kullanıyorum, (...)"
Sayfa 88 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
~ Kitaplar, benim için hep bir kaçış yolu oldu.. Şimdi güzel bir kitap okumayı ; kutsal bir meşgale, seçtiğim herhangi bir yerde olma şansı olarak görüyorum.. Kesinlikle en sevdiğim vakit geçirme yolu, kitap okumak. Kesinlikle biliyorum ki, okumak insanı açar.. Okumak, sizi açığa çıkarır. Zihninizin imkan verdiği her şeye, ulaşmanızı sağlar.. Okumakla ilgili en çok sevdiğim şey, insanı yukarılara taşıması ve daha yukarılara taşımaya devam etmesi.. ~
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ah Selim’ciğim! Kaderdaşım!
Selim’i, ölümünden bir yıl kadar önce tanımıştı. Günseli’nin çalıştığı daireden bir memur arkadaşı, bir pazar gezintisine çağırmıştı genç kadını. Selim’i ilk defa bu eğlentide görmüştü. İlgilenmişti onunla. Selim, asık suratlı ve sıkıntılıydı. Önce kimseyle konuşmuyordu. Zorla getirilmiş gibiydi. Gerçekten de zorla getirilmişti. Memur arkadaşı,
Sayfa 444 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
112 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.