Hayatımıza kullanma kılavuzu lazım mı bilmiyorum. Ama fena bir fikir de değil hani... insanların tecrübelerinden oluşan nelerin yapılması gerektiğini nelerin yapılmamasını söyleyen bir kitap. Şöyle yaparsanız psikolojik sorunlar yaşayacaksınız. Şunu yaparsanız çok mutlu olursunuz. Üzüldüğünüzde sizi teselli eden, acı çektiğinizde bir müddet sonra
İnsan hiç kula kulluk eder mi,
Hele ki gönüllüyse buna akıl erer mi?
Montaigne’in en yakın dostu olan La Boetie, sivil itaatsizlik ve şiddetsiz direnişin ilk savunucularından biridir. Hani bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim ifadesi anlam kazanmıyor değil bu bilgiyle. Lakin herhalde bu ifade de günümüzde pek anlamı kalmadı sonuçta
Selamünaleyküm gönül dostları…
Kitabı okumaya başladığım andan itibaren nasıl bir inceleme yazacağım konusunda düşünmekteydim. Öyle ‘Güzeldi, tavsiye ederim’ gibi basit cümleler olmamalıydı. Çünkü bu kitaba ve bu büyük zata saygısızlık olacaktı. Şimdiden sürç-i lisan ettiysek af ola…
“Seni, aşk sırrı gibi gizlemekteyim.”
İşte bu cümle… Daha ilk
Kitap ile ilgili incelememe başlamadan önce şunu söylemek istiyorum. Eğer demokrasiye inanıyorsanız, laikliğe inanıyorsanız ya da bunlara inanıp inanmamakta sorun değil (zaten bir şeye inanmayın bence araştırın ve doğrusunu bulun.)ama tarafsız bir gözle okumanızı tavsiye ederim. Ve özellikle siyasal İslamcı bir dünya görüşüne sahip insanların
Eskiden birini sevdiğimde ona koşulsuz güvenirdim. Ama güvendiğim herkes bunun yanlış olduğunu öğretti bana. Bazıları sırtımda bıçaklar bıraktı, bazıları kalbimde kırıklar, bazıları da kursağımda hevesler bıraktı..
Yeri geliyor hayat diyorsun , bazen kader ,bazende imtihan... Galiba en çokta aptallık... Şimdi daha az güveniyorum insanlara.. Aslında yara almaktan korkmuyorum .Ama kıymet verdiğim insanları kaybetmek üzüyor. Onlar kendilerini çok akıllı sanıyor, oysa hepsi iyi niyetle aptallığı birbirine karıştırıyor.